bir de benim için aç avuçlarını Şiraze.de ki; “bir kulun var sana muhtacbir kulun ki yok kanatlarında imtizachem susamış hem aç.” sen başıma tacsen yüreğime ilâc Şiraze. bir de benim için duaya dur Şiraze.O’nu benim için bana iste.“dahası yok” de“kâbili yok” de“tâkati yok” de“öğrenemedi yolda nasıl yürünürnasıl ve nerede durulurkimin koluna girilir de gidilir”“öğrenemedi” de. “bir taşa …
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Senfoni
Önce sesin gelir aklımaÇaresiz kaldıkça hep seni düşünürümGüzel olan, dolgun başaklardaki sarışın sevinçliSonra cumartesi günleri gelirSonra gökyüzü gelir hemen kurtulurumBir yağmur yağsa da, beraber ıslansak. Kırk kere söyledim bir daha söylerimSavaşta ve barışta, karada ve denizde,Düşkünlükte ve esenlikteZamanımız apayrı bize göreYanyana olduk mu eleleAç kalsak ağlamayız biliyorum. İçim güvercinleri okşamış gibi rahatSen yanımdayken ister istemezGeniş …
Şub 23
Bedelli İyilik
İki iyi , bir ilişki etmez…İki iyi; bir iyi, bir kötüden kötüdür…İki iyi birbirini terk etmeyecek kadar iyidir…İki iyi yufka yüreklidir ; hor görmek gerektiği yerde bile görmezdengeliriki iyi…Oysa ilişki ;büyük tartışmak ister , kalp örselemek ister…Kabuller yıkıcıustalarıdırilişkinin… Nerede damarı bilir, basmazlar üzerine…Büyükişkencecilergibi tıpkı ,sonuna kadar yaşatırlar kurbanlarını…İki iyiden iyidir , az dahagaddarolanı… Sorunsuzluğun sorumsuzluğunu …
Şub 23
Çekmece
Büyüklerle ben yapamıyorum çocuklar da almıyor beni oyunlarına devlet dairesinde yangından kurtarılmayacak sıkışmış bir çekmece gibiyim açılamıyorum sana Kardeşiyle sokaklarda hep bir örnek giydirilen sen nasıl sevmezsin eşitliği yürürken düşen çoraplarını aynı hizaya getirmek için annen değil miydi önünde diz çöken Öpüşme sahnesinin tam ortasında içeri girdiğin yazlık sinemanın yer göstericisiyim yürüyorsun fenerimin ışığında yer: …
Şub 23
Büyümüş bir kız çocuğu
bir gün sen de anlayacaksın kalabalıklardan kaçıp dizlerini karnına kadar çekip ağlayacaksın işteo an özleyeceksin eski sevgilini değil pili bitmiş oyuncak ayını. yanından ayırmadığın, yatarken sarıldığın saflığını tel sarar kızıma tel sarar diyen babana benzemeyecek her erkeğin gözleri. o küçük kız çocuğu değilsin artık ama birgün sen de ağlayacaksın! kenarları dantelli elbisesiyle saçlarını ördüğün oyuncak …
Şub 23
senin de mazin var mı
kâkülünü gözlerininüzerine indiren çocukşubat, ne çok yaralamışbakışlarınıüstelik böğürtlen çiziği dizlerinyeni hikayelere varmadan iğde çiçeğine derilimevsimler vereceğimsana.okşanmamış saçlarınaakikahadi gülümse durma… saçlarını bir yandanbir yana deviren çocukiçeri girbirazdan yağmurları başlarbu şehrin…üşürsün. bilmem sen de yıldızlarısayar mısınsenin de mazin var mısende durup durupağlar mısın kırmızı
Şub 23
SUSMA
mahçup bir töre’nin emanetidir çekingenliğimbakamam gözlerine konuşurken.aldırmabu toprakların harcıdır yüreğime katılan kadim hüzünne yapsan nafile, ağlarken bile yalnız ağlarımşaşırmayeter ki; konuş, yeter ki; susma, esirgemeen onulmaz yaralarıma deva ihsan eden sözlerini yoksa aşikâr bir cinneti büyütürüm gözlerimdekızıl kıyamete çeviririm gittiğin yollarımekân olmaz sana bedduamı yüklenen dağlarhadi konuş ne olurkatliamları anlat, işkencelerde bir gül gibi solan …
Şub 23
Konuşsam Sessizlik Sussam Ayrılık
resmin rehindir gurbetimdegurbetimde sesleri aşındırmış kimliksiz bir kasabave senin kederini ıslatan o yağmurlar rehin alnı özlemle dağınık bir akşam getirdim sanasar, büyüt ellerinle, konuk et sıcaklığınakonuk et kanatları kanatılmış kuşlar getirdim sana… ve akşam, bir kez dahasaçlarını topla ve dağıt sesini rüzgârlara“bir of çeksen karşıki dağlar yıkılır” çekmiyorsun! akarsuları imrendiren yüzün desabahçı kahveler de biliyorgörüşmeyeli …