Kategori: Türk Şiiri

Sevdama Dair Son Şiir

1. son treni de kalktı geceninayrılık vurdu bizi içimizdenve ben vakitleri kaçırdım adamakıllısevdayı baldıran eyledim kendime. acıyla dolu sessiz bir depremi yaşadımyıkılan düşlerimde çürüyen yanlarım vardıyitik ülkenin dağınık coğrafyasındakanlı bir yürek ve bitkin bir yüz çoğalır. terkedildim, kıyıya vuran son dalganın vicdanına. söyle, şimdi nasıl ağlayacağım günbatımlarıbir bir ağlamayı öğret banakuyulara kapanmış yusuf gibiyimsarsıla sarsıla …

Devamını oku

Aşk Şiiri

Dün gece evinizin etrafında dolaştımSaçların gene omuzlarına dökülmüşYüzün aydınlık beyazHiç değişmemişsin şaştım Sonra Kapuz’u dinledimBalkayada parçalanan dalgalarıSırtımı bir kiraza dayadımDüşüncenle serinledim Görsen yüzümü bile tanımazsınO kadar uzaklarda kaldı kiO kadar çöktü ki kalbim kederinleHatırlamazsın Ne kadar isterdimSofranda yerim olsunTabağıma yemek koyasınBardağıma suHalim diyesin canım benim canımAh kader kader kaderkader kör olsun Halim Yağcıoğlu

Postnişin

Füsun ki, gözlerinin postnişini o idi,Kederdir yüregimin degişmez postnişiniKırmızı mavi deniz karardıgında akşamYüregim zaten soğuk, çek yalnızlık! EliniBirazdan görünecek o çatık kaşlı adam,Ve serbest bırakacak anıların selini….Karda soğuk kokardı paltosu Peder Bey’inSoğuğun da kokusu mu olurmuş? DemeyinBabalar paltolardır, siyah, gri, lacivertHer pederin pederi kendi yüreğine dert,Her anne yüreginde kendi annesi anı,Bilinç okyanusunun köpek balıklarıysa,Parçalar anılara …

Devamını oku

Niyâzî-i Mısrî Dîvân’ından Seçmeler

Tevhîd ile Kalbini Cennet bağı yap, çesme-i tevhîd ile,Rûh bahçeni gülsen eyle, gonca-i tevhîd ile. Hem mekansız, hem zamansız, nihâyetsiz yollar,Kat’ider gönül erbâbı, kuvvet-i tevhîd ile. Her ne kadar, yüz karası, yaptıysa isyan sende.Temizlenir her yerin, sâbûn-i tevhîd ile. İns ve Cin âlemlerini, aşarak arşa çıkar,Kim ki mi’râc eylediyse, cezbe-i tevnîd ile. Ey Niyazî Ârif-i …

Devamını oku

Otların Uğultusu Altında

1.Hangi hayal hangi hatıranın yerini tutarBir gövdeden ötekine gölgelenen zamanlarEy çaresizlikten yapılmış yaşama bilgisiTaşların taşlarla konuştuğu bu yalnızlıktaİnsan üzüntüden başka nedir ki… 11.Hepimiz kendimizi gömdük geliyoruz. Yakamızda birer gözyaşı fotoğrafıAvuçlarımızda ölümden soğuk bir duaToprağın merhametine inanarak korkuylaBirbirimizin omuzları üstündenMezarlığın dışındaki hayata bakarakİçimizde dünyadan yapılmış bir kederBizi yaşamakla cezalandırmış bir tanrıGömdük kendimize geliyoruz. 23.Birinci konuşmacı, “şiir …

Devamını oku

Bahara Doğru

Kış bitmiş sayılmaz henüz,yanına çömelmişbahar hakkında konuşuyorumbodur limon ağacıyla,soğuktan uçları biraz yanmışyapraklarının,gene de canlı ve dilbaz,ne biliyorsa anlatıyorhızla yutarak kelimeleri,soruyorum, daha ince kimsesözetmemiş ona Monet’ninufarak tablosundan,gidip içerden getiriyorumkartpostalını resmin,bakıyor uzun uzun, susuyor,kimbilir ne düşünüyor. Enis Batur

Olmak Ya Da Vurmak Öldürmek

Bir suç oluyorum ben de külümü karıştırıncaKimleri, kimleri, kimleri vursamÖnce kendimden mi başlasam şakalaşmayaÖnce kendimden mi başlasam Ben istesem Horoz gibi öterim Alıngan ve içli çocuk olduğum içinRahatlarım Bankanın camını kırsamSularım sonra atımı bir deredeNe zaman ne zaman kırlara kaçsam Ben istesem Kilidimi kırarım Kumral bir Yaz peşimdedir, dolaşırım benAltı yaşında tütüne gittim, oğlak güttüm, …

Devamını oku

Çıkış

Yol, kendine bir yer bulamamışkişinin özlemidir. Kendi yerini yerleşikliktebulamayan kişi,onu yolculukta arar. Nasıl, bir yer, bir yolun başı ya da sonu;bir yol da, bir yerden önceki ya da sonrakibir durumsa — kişinin durumu da,hep, öyle, ya da, böyledir… Yerini yitiren kişi,yola çıkmak zorundadır. Yola çıkan kişi, yeni bir yer arıyordur— ama yola hep bir (eski) …

Devamını oku

Kan

Önce öksürüverdimÖksürüverdim hafiften,Derken ağzımdan kan geldiBir ikindi üstü durup dururken Meseleyi o saat anladımAnladım ama, iş işten geçmiş olaŞöyle bir etrafıma baktım,Baktım ki yaşamak güzeldi hâlâ Mesela gökyüzüMaviydi alabildiğineİnsanlar dalıp gitmiştiKendi âlemine Muzaffer Tayyip Uslu

Vasiyet

Her yıl vasiyetimi yazardım bir kağıda,insan birdenbire ölebilir ve bıraktığı izlersayısız kararsızlık doğurabilir korkusuylakalanlar için – soru işaretleriyle tıkabasadolu kalanları gördüydüm: Rahmetli bendensonra tufan diye mi düşünmüştü, yoksaaklına mı getirmek istememişti öleceğini,anlamadım hiçbir zaman nasıl yaşanabilirölüm düşüncesinden bunca firari: Birdengidenlerle ağır ağır gidenler doldururkengünlerimizi, neydi ki vasiyet bellediğim:Kâğıt üzre kâğıt üzerindeki vaziyetti.Vasiyet gidenle ilgili benim …

Devamını oku