Ya’kûb-ı gamem Yûsuf-ı gül-pîrehenüm yok Hüzn ile figân itmege beytü’l-hazenüm yok Etrâfumı hâr-ı gam alup kendümi sandumBir şâhçeyem tâze açılmış semenüm yok İtdürsem olur fâhte-i zârı ferâmûşReşk-âver-i serv-i çemen ol nârvenüm yok Bîhûde ne feryâd ideyüm hâruñ elindenBu bâgda bir gonçe-gül-i nesterenüm yok Tâ olmayıcak Pertev o nev-rüste hat-âverDestümde rehâya çeh-i gamdan resenüm yok *** Bu …
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Stratejik Konum
Bir ılgın ağacıyla tanışmıştımDeniz kıyısında haşmetli neşelibir yeşildiÇok oturmuşluğum dertleşmişliğim var onunlaGüngörmüş pürtüklü gövdesiniokşar, hışırtılı dallarına bırakırdımkimselere söyleyemediklerimiŞehre dönmeden sarılır helalleşirBir sonraki yaza görüşmek üzere derdik Sonraki yaz geldiğimde denizdebir boşluk vardı,Neyi eksik bilemedim önceDerken bir baktım ılgınımıbudamışlar ortasındanDeniz manzarasını kesmesin diye Bana görünmek istemedi ılgın elletmedikendini çünkü dalı kalmayıncagövdesini yaprak basmıştı vegüzelim üst dalları …
Şub 23
Sözler, Yaprak
bazı sözler karanlıkta söylenir, diyorum uykularımın birindebazı sözler hiçbir zaman, diyorum kendi sesime uyanırkenbazı sözler karanlıkta söylenirbazı sözler hiçbir zamandiyorum armaların birindeöyledir, iki yanı ağaçlı yollar, arasındangeçip gitmektir şiirağaçla, yolla, ne tarafave hangi zaman imgenin şiddetiyle çoğalır anlamparçalana parçalana geçtiğimiz yollardanonca yaprak düşerbirkaç şiir kalır yalnızcao derin ağaçlardan kendi sesimize uyandığımız rüyalarda Murathan Mungan
Şub 23
Öperek Uyandırdım Bu Sabah Ayrılığı
Öperek uyandırdım bu sabah ayrılığı.Fırından yeni çıkan bekleyişler satın aldım.Kırmızı mavi ekoseli yalnızlığımı serdim masaya.Manzaraysa ayrılığa sıfır! İşte her şey hazır.Acılarımla iki lafın belini kırdık.Yokluğunda bir kuş sütü eksik.Yalnızlığım ve ben; seni çok bekledik… Cemal Süreya
Şub 23
Ağrı
Vardım eteğine, secdeye kapandım;Koşup bir koluna sımsıkı abandım.Karlı başın yüce dedikleyin yüce,Sükûn içindeki heybetin gönlümce.Devce yapında ilk rahatlığı duydum.Şifası mı ne ki ruha bu ilk yudumHayâl arkasında boş çırpınışlarınSen uygun bir vakti gelince rüzgârınSonsuzluğa doğru kalkacak sihirliBir gemisin göklerde demirliVe ben rıhtımında bekleyen tek yolcu…Düşüncemizin en haksız, en korkuncu;Açan o ağulu çiçek delilikte,Gir sır mezara …
Şub 23
Kırmızı
senden sonradelirmiş bir acıyı ifade etme çabasınabuzlar yağıyormahsus intiharlar sızıyorve eli silahlı kara eşkıyalar doluyorsabunu bilmebunu bilme ki şu an ölmedim ama benden sonracan sineması kapanıyor!hoşçakal, adaletsiz büyük senaryo!hoşçakal, sevgilim!kutsal olan hiç kimseçingene olmayı kendi seçmez bu akşam tutarkendimi bir yere asarımeğer ölmeye gücüm yetmezsesöz!yarın sabah yine erken kalkıpseni özleyeceğim Jan Ender Can
Şub 23
Merdiven
“Öldüğü sırada elinde tuttuğu kağıtlar; iki siyah as, iki siyah sekizli ve karo valesi, o günden beri ölüm eri olarak adlandırılır.” Çapraz saatlerin arasında gezdirilenfesleğen. ‘Kalbin maziyi seyretmesigibi’… Çiziliyor usulca, aklığındansoyunmuş bir kadın sesi: ‘Ils ont change’ma chanson’ ve sürçüyor musiki. İşte körüm ben! Hayat sürüklerkenasrî hurdalığa, aşk ve kederi şekillendirentesadüfleri. İnceymiş âh, kırılabilirmiş meğer,ömrün …
Şub 23
Bahar Gökleri
Meltem mi ki bu esen, renk mi ki, şarkı mı ki?Şu dağdan aşağı ak bir bulut salkımı kiİçime bir buruksu sarhoşluk akıtmada.Düşler mi ki şu burcu burcu kokan havada,Renk mi ki üzerimden akaduran bu nehir?Kork! Bahar seni bir al güle döndürebilirBir daha göstermemek üzere gökyüzünü. Ah, bu gökyüzünden bir gün ayrılmanın hüznü. Yattım coşkun çimenler …
Şub 23
Yurtsuz Umutlara Ağıt
Bu çocuklar var ya bu seyrek sakallıbu esmer, bu öksüz, bu delikanlıbu umut sancakları bu tekbir fidanlarıgünah işler gibi överiz övdük mü yabaşımız belaya girer çok görmesek duayıgirift kuklacı ipleri seçilmişler düzeniseçer ayıklar onları haber saatimizeve sessiz ve görünmez yaşayan annelerimanikürlü kumalardan gizli dua ederleranneler çocuklarından uzun yaşamamalı bu annelerini döven babalarından kaçanhelal sütün ardından, …
Şub 23
yüzmeyi öğrenmeden öldürülen oğullar
bin odalı sarayda kaç ayna lazım olurkaç okur yazar yatar paspasının altında birden bine sayarmışım okumayı bilmezkenokumadan boğulan ne çok akranım oldusağ kalanların hepsi ne de çok benim gibi!ciğere basılan suyun dehşetini bilmeyengünde bin yalan için ayda bir kan şerbetiherkes her şeyi kurt gibi bilir demişti babamböyle olurmuş demek kötülüğün kemalikaç tövbe eksiğim var yutkunma …