bazı sözler karanlıkta söylenir, diyorum uykularımın birindebazı sözler hiçbir zaman, diyorum kendi sesime uyanırkenbazı sözler karanlıkta söylenirbazı sözler hiçbir zamandiyorum armaların birindeöyledir, iki yanı ağaçlı yollar, arasındangeçip gitmektir şiirağaçla, yolla, ne tarafave hangi zaman imgenin şiddetiyle çoğalır anlamparçalana parçalana geçtiğimiz yollardanonca yaprak düşerbirkaç şiir kalır yalnızcao derin ağaçlardan kendi sesimize uyandığımız rüyalarda Murathan Mungan
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Öperek Uyandırdım Bu Sabah Ayrılığı
Öperek uyandırdım bu sabah ayrılığı.Fırından yeni çıkan bekleyişler satın aldım.Kırmızı mavi ekoseli yalnızlığımı serdim masaya.Manzaraysa ayrılığa sıfır! İşte her şey hazır.Acılarımla iki lafın belini kırdık.Yokluğunda bir kuş sütü eksik.Yalnızlığım ve ben; seni çok bekledik… Cemal Süreya
Şub 23
Ağrı
Vardım eteğine, secdeye kapandım;Koşup bir koluna sımsıkı abandım.Karlı başın yüce dedikleyin yüce,Sükûn içindeki heybetin gönlümce.Devce yapında ilk rahatlığı duydum.Şifası mı ne ki ruha bu ilk yudumHayâl arkasında boş çırpınışlarınSen uygun bir vakti gelince rüzgârınSonsuzluğa doğru kalkacak sihirliBir gemisin göklerde demirliVe ben rıhtımında bekleyen tek yolcu…Düşüncemizin en haksız, en korkuncu;Açan o ağulu çiçek delilikte,Gir sır mezara …
Şub 23
Kırmızı
senden sonradelirmiş bir acıyı ifade etme çabasınabuzlar yağıyormahsus intiharlar sızıyorve eli silahlı kara eşkıyalar doluyorsabunu bilmebunu bilme ki şu an ölmedim ama benden sonracan sineması kapanıyor!hoşçakal, adaletsiz büyük senaryo!hoşçakal, sevgilim!kutsal olan hiç kimseçingene olmayı kendi seçmez bu akşam tutarkendimi bir yere asarımeğer ölmeye gücüm yetmezsesöz!yarın sabah yine erken kalkıpseni özleyeceğim Jan Ender Can
Şub 23
Beni nasıl öldürmek istersen öyle hatırla
sadakatin masalından silindiği gecelerdeşeyh galip bilmezpazarlıksız sevmeyekanla karışık yağmur yağıyorduzeval altındaydı kalpbeni nasıl öldürmek istersen öyle hatırla itten köpekten yapılmış meyhaneler deviriyordumemektar garsonlarını incitmedenbeni nasıl öldürmek istersen öyle hatırla seni uzayın karanlığından alıpdünyaya getiren annenigözyaşlarımın gözleriyle gördümbeni nasıl öldürmek istersen öyle hatırla sana yıkımla çizilmiş kanserli babalarınıunutmamak için denizi seyredenemsalsiz gece çocukları getirmek istedimbeni nasıl …
Şub 23
Hicab u uzlet ü halvetle ol mestûr olan gönlüm
Hârab olmağa yüz dutmuşdur ol ma’mur olan gönlümGamınla mübtelâdur şimdi ol mesrûr olan gönlüm Hevâya uydı biz kalduk şeb-i tarîk-i fürkatdeHemişe devletûn şem’i gibi pür-nûr olan gönlüm Eline bir güzel girse girür meyhâneye çıkmazCihanda ol salâh ve zûhd ile meşhur olan gönlüm Eğer dünyayı virsen bir güzelsûz ihtiyar etmezBenûm şol bi-vefâlar sevmede mecbûr olan gönlüm …
Şub 23
Yaprak
Üç gündür okuduğu romanınson sayfasını özellikle yavaş okudu,gülümseyerek bitirdi. Yerinden kalktı,kitabı özenle raftaki yerine koydu. Oturdu, ağır ağır bir sigara yaktı– çoktandır .azaltmaya çalışıyordu –içkisinden bir yudum aldı, gerindi,esnedi, adamakıllı yorgundu. Okuduğu romanı düşündü biraz.Yeni biten onyılı gözden geçirdi,doksanlı yıllarda neler yapabileceğini,artık neler için çok geç olduğunu tarttı. “Her şeyi yapabilirim, tüm kapılar açık hala.Fakat …
Şub 23
Rubâî
Her rind bu bezmin nedir encâmı bilir,Dünyamızı nâgâh zalâm örtebilir,Bir bitmeyecek şevk verirken beste,Bir tel kopar âhenk ebediyyen kesilir. Yahya Kemal Beyatlı
Şub 23
Sanma ancak baña bu dîde-i giryân aglar
Sanma ancak baña bu dîde-i giryân aglarDerdimi yazdıgı demde kalemim kan aglar Tıfl-ı bî-dâye-i dil giryesin artırmadadır‘Âleme geldigine oldu peşîmân aglar Bî-kesem öyle ki bu hâl-i garîbim görseKendi derdin unudup baña yetîmân aglar Pençe-i hâr-ı sitemde göreli dâmenimiÇeşm-i şebnemle benimçün gül-i handân aglar Zulmet-i râh-ı talebde bu tekâpûlar ileTeşne-leb kaldıgıma çeşme-i hayvân aglar Kiştzâr-ı emelim …
Şub 23
İstanbul Gazeli
gecedir kandillerden mevsime eylül düşerbir gül tenhalaşırken kıbleme bin gül düşer ömrüm kuşatmalarında beyhude bir intiharacılar yaylım ateş-vurulur bülbül düşer alkol girdaplarında direniriz yine debir damla gözyaşıdır mektuplarda pul düşer mezarlık boylarında panayır ve sirklerdeölüme zengin giren dirime yoksul düşer tedirginliği vaktin üretirken kendinigecedir tabutumdan hâlâ İstanbul düşer Sefa Kaplanİnsan Bir Yalnızlıktır