Kategori: Türk Şiiri

Bir Çizgi Daha

Üstünü örttüler bir çocuğun. Anlamadılarörtülen çocuk değildi. Boğulup kalanbir dünyaya-geliş çığlığıydı, bir sessizliktifırlayıp çıkmak isteyen boğazından, gökyüzünebir bakış, rüzgârını aralayıp bulutların. Üstünü bir şiirle örttüler. Görmedileraçılıp kapanan dudakları. Suskunluğunoyup boşalttığı bir okyanusta, sularladibe inen ve bir daha yükselmeyen son ışıltıları. Bilmediler onu nasıl çıkarmak istediğiniörtülen şiirin altında, nasıl soluk verdiğinidudaklarına, yeniden su yüzüne çıksın diye …

Devamını oku

Eskiden

EskidendiKelimelerin kalbini açar bakardım.EskidendiUçar üzerinden bozkırınÇocukluğa giderdim. Yine giderimAnnenin yüzü hâlâ masumHâlâ acılı bakışları. Ağlamak içinKalbimi ağaçlara bağladığım zamanlarOrmanların derinlerindeYaprakların açılmasıVe konuşmasıEskidendi. Sonra kelimeler geldiVe oturdu karşısına kalbinGitmedi. Bejan Matur

Deniz Feneri

Ufkum puslu karanlık;Tayfa çığlıklarıyla doluGünlerim gecelerim.Başım önüme eğik,Öyle dimdik değilim.Tozlu merdivenlerimdenKendimi içten içeBir çıkar bir inerim. Ben batık bir gemininMetruk deniz feneriyim.Gömüldüğünü gördümDenize bir serenin,çırpınışını yırtık yelkenlerin.Gördüm derin iç çekişleriniKendini bir çorap gibiTersine çevirenlerin. Yuvarlanıp dağıldığınıBaşıboş varillerinGizledim herkestenAma görmek istedim;Kanın tuzlu sudaZambak gibi açıldığını.İşlenmemişCinayetimdir bu benim. Rivayetlere dayanıyorBelirsiz geçmişim.Bir fotoğrafın arabı gibiDonuk bakıyor gözlerim.Belki de …

Devamını oku

Güneş Yaprak

Güneş Yaprak Kışın-tam ortasında bir bahar günü idi…Güneş! ışıl ışıldı… Hafif rüzgâr altında çırpınan sarı, yeşil yapraklar pırıl pırıl…Altın renginde iri bir yaprak gözlerimi öyle kamaştır­dı ki.Kocaman bir çınarın bu tek yaprağı idi…Bir mevsimlik hayatın son yadigârıydı bu…Güneşin içmiş içmiş altın ışıklarını; benliğini kaybet­miş, şeffaf bir hale gelmiş… Bir avuç ışık olmuş, bir avuç güneş …

Devamını oku

Muhayyer Münacat

Allahım biraz konuşabilir miyim bağışlaKonuşuyorsun sen, duymuyorum ben ah bağışlaBen de konuştum çok, çoğu boş, boşlukları doldurdumYarım kalmış bir çay gibi soğuttum kendimi,İçime şeker attın, tatlanmadım yineSeni anlayamadım, tişört yazıları, sokak isimleri,Plaka harfleri, medet umdum tümünden, bir tıkız idrakle tıkandım,Yağmurları anlamadım, karlarda üşüdüm, bilirsinŞemsiyeseverim, o uçarı, o gizemli şiirseverler aksineLodosta başım ağrır, malum sinüzit, alerjim …

Devamını oku

baharat yolu

– Ben eskiden bilirdim tiryaki bir aktar vardıuzun birtakım saplar ve hazin kokular satardı bir aşktı günden geceye hazırlayıp durduğusağlam aşkları ahşap bir duman olarak savurduğu elleri üç-beş yüz insanın nemli karanlık gecesindeoysa o nemlerle ne renkler parıldardı bir yol gecesinde Haritasız bir coğrafya henüz, kansız bir aracılıkçünkü Akdeniz acemilere ve büyük odalara açık Kervanlar …

Devamını oku

Ölüm Yıkanması

kadınlarla yatanlar kazandı ve parlamentocularşimdilikgüneşin doğuşunu ve batışını hiçleyipve sonra sessiz sedasız dünya işleriorman kanunu evlenmek filân gibi şimdi bunların hepsi olur, nasır gibidirsen bana bir haber ver geçtiğin yerlerdenyollar güvenli mi buğdaylar nasılpilleri var mı radyolarınözellikle pilleri var mı radyolarınbak olduğu gibi söyle elin nerelerdeaklının akşamı nerde batıyorbaşkakaç çocukla yetiniyor herkesherkes gülmüyor mu bazı …

Devamını oku

Sonnet

– Yalnızlık için* Çekemezsin bir yere sineden başka.Biliyorum günler hep böyle geçecek.Ne akşamleyin komşu, ne bir akraba,Ne bir dost, oturup karşılıklı içecek.. Yalnızlık sade şurda burda değil,Düşüncede, hatırada ve dilekte.Hangi taşı kaldırsan, nerde “of!” çeksen,Bir dudağı yerde, bir dudağı gökte.. Bilmem rengi nasıldır, boyu ne kadar.Biçen her kimse yıllardır yanlış biçiyor.Bir elbise ki, alabildiğine dar.. …

Devamını oku

Sokaktan Geçen Kadın

Önümden geçen güzel kadın,Şimdi evine gideceksin.Buğulu camların ardında, geceye karşıSoyunup döküneceksin… Aklıma gelenleri bağışlaİnsanız, neler düşünmeyiz!Bir görüp bir yitirdiğim, hayal meyalBeyaz göğsün, gerdanınla kimbilirKimlerin koynuna gireceksin… Ömrümüz yükte hafif, pahada ağırAmanvermez haramilere kaçırılmış.Hem olmuş, hem olmamış istediğimiz.Belki, bana düşündürdüklerini, birgünSen de düşüneceksin… Turgut Uyar

Sular Karardığında Yekta’nın Mezmurudur

Benim bir suyum vardı akıyorduBir toprağı yeşertip akıyorduBir yerlerde birikmeden akıyorduÖyle sakin öyle ince öyle güvende ama akıyorduBen çevirmedim gene akıp duruyor     – O anlatılamaz çömleği bir dere çamurundan karıp yapmış­     lar kıyılarındaki evliyakeçesi otlarının kokusu sinmiş sanki     uzağa götürüyor insanı götürüyor bir çorak sarılığın düzü­     ne yazısına bırakıyor değinmeleri insanları …

Devamını oku