Kategori: Türk Şiiri

Karne

Ilım günleri gelirdi taraçalarUzatırdı mevsimölçerleriniTıkabasa yaprak arka pencereİnsan iki kişiyi sevebilir mi Onunla aşkımız, o diyorum ona,Bir kez söylenmiş ve istense deBir daha geri alınamazKırıcı sözler gibiydi Tartışıp dururduk yollardaHızla çevirirdi başınıÇiçek aşısı gibi bakardıSeğirtir karşı kaldırıma Ötekiyse nasıl incelikliTürkçe sığmazdı ağzınaBir ilçeyi sever gibiYürürdü odalarda Parmakları her yana dönerBir yetenek gibi gelişirdiDursuz duraksız güdülerimeBir …

Devamını oku

Şiir

İstanbul’lar geminin altındakadınları sorarsan, onlar da öyle.Şişeler de geminin altında, güzin de.Allahtan beni kimsecikler görmüyor,canımın istediğini yapıyorum.Çırılçıplak sularda yıkanıyorum, utanıyorum.Güzin utanmak istiyor; ama nerede?Nasıl utanacak bu boş şehirde? Güzin utanmak gerektiğini ileri sürüyor,boyuna ileri sürüyor, gözleri mavi.Güzinciğim ufak bir kadın, bir öpüşlük canı var.“Hakkın var” diyorum; utanıyorum.Ama İstanbul’lular, kadınlar, deniz yıldızları,hepsi, hepsi geminin altında.Şişeler de …

Devamını oku

Türkü

Bir sürü çiçek ama saydırmaya kalkmaAyrı ayrı kadınlardan koparılmışKadınlardan ya hem de bilsen nerelerindenKahin-klin kahin-klinBen ne kadar öbür çiçekleri denesemSeninki gül oluyor aralarında Bir sürü güvercin havalan. SaçlarınBunlar tıpkı senin sevilmedeki saçlarınKanatlarımdan bellidir yeni açılmış sokaklardaGülüm-mera gülüm-meraBir güvercin akıntısında kesin güvercinlerUçsuz bucaksız bana bakıyorsun Bir sürü Süleyman Vagon Blö’deİçlerinden biri Vagon-Blö’deEn fazla kibarı en fazla …

Devamını oku

Piyale

Sıra hep son kadehe geliyorduDudakların başkalarının masasında lâleBen boynumdaki ipe bir düğüm daha atıyordumPeşinden başka gidecek yer yoktuSeni artık hiç sevmediğim halde Senin o eskisi olmamana imkân yoktuAma inadından yapıyordun bunu Cemileİnattandı hep o içip içip gitmelerBense boşalttığın kadehleri satın alıyordumEnayilik ettiğimi bile bile Hele o çıkışın yok mu kapıdanO Allahın belâsı herifleBaşkasının olmayı bir …

Devamını oku

Elma

Şimdi sen çırılçıplak elma yiyorsunElma da elma ha allahlıkBir yarısı kırmızı bir yarısı yine kırmızıKuşlar uçuyor üstündeGökyüzü var üstündeHatırlanacak olursa tam üç gün önce soyunmuştunBir duvarın üstündeBir yandan elma yiyorsun kırmızıBir yandan sevgilerini sebil ediyorsun sıcakİstanbul’da bir duvarBen de çıplağım ama elma yemiyorumBenim öyle elmalara karnım tokBen böyle elmaları çok gördüm ohoooKuşlar uçuyor üstümde bunlar …

Devamını oku

Çıkalı göklere âhım şererî döne döne

Çıkalı göklere âhım şererî döne döneYandı kandil-i sipihrün cigeri döne döne Ayagı yer mi basar zülfüne ber-dâr olanınZevk u şevkîle virür cân u seri döne döne Sen turup raks idesin karşuna ben boynum egemİne zülfün koca sen sîm-beri döne döne Şâm-ı zülfünle gönül mısrı harâb oldı deyüSana iletdi kebûter haberi döne döne Sen olasın deyü …

Devamını oku

Bir Çizgi Daha

Üstünü örttüler bir çocuğun. Anlamadılarörtülen çocuk değildi. Boğulup kalanbir dünyaya-geliş çığlığıydı, bir sessizliktifırlayıp çıkmak isteyen boğazından, gökyüzünebir bakış, rüzgârını aralayıp bulutların. Üstünü bir şiirle örttüler. Görmedileraçılıp kapanan dudakları. Suskunluğunoyup boşalttığı bir okyanusta, sularladibe inen ve bir daha yükselmeyen son ışıltıları. Bilmediler onu nasıl çıkarmak istediğiniörtülen şiirin altında, nasıl soluk verdiğinidudaklarına, yeniden su yüzüne çıksın diye …

Devamını oku

Eskiden

EskidendiKelimelerin kalbini açar bakardım.EskidendiUçar üzerinden bozkırınÇocukluğa giderdim. Yine giderimAnnenin yüzü hâlâ masumHâlâ acılı bakışları. Ağlamak içinKalbimi ağaçlara bağladığım zamanlarOrmanların derinlerindeYaprakların açılmasıVe konuşmasıEskidendi. Sonra kelimeler geldiVe oturdu karşısına kalbinGitmedi. Bejan Matur

Deniz Feneri

Ufkum puslu karanlık;Tayfa çığlıklarıyla doluGünlerim gecelerim.Başım önüme eğik,Öyle dimdik değilim.Tozlu merdivenlerimdenKendimi içten içeBir çıkar bir inerim. Ben batık bir gemininMetruk deniz feneriyim.Gömüldüğünü gördümDenize bir serenin,çırpınışını yırtık yelkenlerin.Gördüm derin iç çekişleriniKendini bir çorap gibiTersine çevirenlerin. Yuvarlanıp dağıldığınıBaşıboş varillerinGizledim herkestenAma görmek istedim;Kanın tuzlu sudaZambak gibi açıldığını.İşlenmemişCinayetimdir bu benim. Rivayetlere dayanıyorBelirsiz geçmişim.Bir fotoğrafın arabı gibiDonuk bakıyor gözlerim.Belki de …

Devamını oku

Hangi Eşikte

Hangi eşikte, hangi akşamdaAyrıldı yan yana yürüyen gölgelerimiz,Hangi aydınlık yuttu seniNasıl taş taş ördüm benBu yalnızlığı dört bir yanımda… Gül toprağın gecesine yaslanırOradan güler güneşe,Bütün sazlarKendi akşamını hazırlar,Bir şüphe damlar geceyeSabah raksına başlar. Sen sesini yıldızlara verdinBüyük rüzgârların uğultusundaArayıp bulsun diye beni… Ahmet Hamdi Tanpınar