Kategori: Türk Şiiri

Piyale

Sıra hep son kadehe geliyorduDudakların başkalarının masasında lâleBen boynumdaki ipe bir düğüm daha atıyordumPeşinden başka gidecek yer yoktuSeni artık hiç sevmediğim halde Senin o eskisi olmamana imkân yoktuAma inadından yapıyordun bunu Cemileİnattandı hep o içip içip gitmelerBense boşalttığın kadehleri satın alıyordumEnayilik ettiğimi bile bile Hele o çıkışın yok mu kapıdanO Allahın belâsı herifleBaşkasının olmayı bir …

Devamını oku

Elma

Şimdi sen çırılçıplak elma yiyorsunElma da elma ha allahlıkBir yarısı kırmızı bir yarısı yine kırmızıKuşlar uçuyor üstündeGökyüzü var üstündeHatırlanacak olursa tam üç gün önce soyunmuştunBir duvarın üstündeBir yandan elma yiyorsun kırmızıBir yandan sevgilerini sebil ediyorsun sıcakİstanbul’da bir duvarBen de çıplağım ama elma yemiyorumBenim öyle elmalara karnım tokBen böyle elmaları çok gördüm ohoooKuşlar uçuyor üstümde bunlar …

Devamını oku

TK

Atlarla. Uzun bacaklı evrensel atlarBunlarla gelişiyor sevdamız anlatılmazÇocuklarla, kuşlarla, ağaçlarla.Büyüyen, uçan, dal budak salan.Yalnız aşkta raslanan o seçkin nokta. Sen kadınsın ya büsbütün soyunuyorsunSana vergi, atılacak her şeyi kolayca çıkarıp atmakÖptüğün gibi dünyanın bütün adamlarını bu arada        beniUzanıp öpüyorsun ya atları çırılçıplakNe oluyorsa işte o zaman oluyor. Sen ağzını ilave edince atlaraBirdenbire …

Devamını oku

Şiir

Kadın kendini gösterdi usulcanaÇekingenlikle koşulu beyaz usulcanaGittiler gözleri aşka yaşamaya yangınGidip gelenler oldu gitti geldiler. Kadın saçlarını getirmedi uzakta tuttuUmutsuzlukla dolu soyunmak uzaktaDüştüler karanlıkta aralık aralıkDüşüp ölenler oldu düştü öldüler. Kadın gözlerini koydu ortayaBir mavi bir gökyüzü aldı çevreleriniSevdiler sonsuz bir maviyle alınganSevip yaşayanlar oldu sevdi yaşadılar. Cemal Süreya

Fotoğraf

Bir fotoğraf kalacaksa bizden, biri ona baktığındabizi birbirimize aşılayan ikiz duyarlığımızı görsün Sözün örtüsünü açıp eylemi çıkarmak için ışığaher adımda sınavdan geçiren alınyazımızı görsün Yıkımın çarkı kırılsın da acıdan arınsın diye dünyaonca çileye sabırla direnip kafa tutmamızı görsün Boğulan bir çığlık mı var zindan duvarları ardındakimse duymasa bile bizim duyacağımızı görsün Sessizliğe bürünse ortalık, herkes …

Devamını oku

Deniz Feneri

Ufkum puslu karanlık;Tayfa çığlıklarıyla doluGünlerim gecelerim.Başım önüme eğik,Öyle dimdik değilim.Tozlu merdivenlerimdenKendimi içten içeBir çıkar bir inerim. Ben batık bir gemininMetruk deniz feneriyim.Gömüldüğünü gördümDenize bir serenin,çırpınışını yırtık yelkenlerin.Gördüm derin iç çekişleriniKendini bir çorap gibiTersine çevirenlerin. Yuvarlanıp dağıldığınıBaşıboş varillerinGizledim herkestenAma görmek istedim;Kanın tuzlu sudaZambak gibi açıldığını.İşlenmemişCinayetimdir bu benim. Rivayetlere dayanıyorBelirsiz geçmişim.Bir fotoğrafın arabı gibiDonuk bakıyor gözlerim.Belki de …

Devamını oku

Hangi Eşikte

Hangi eşikte, hangi akşamdaAyrıldı yan yana yürüyen gölgelerimiz,Hangi aydınlık yuttu seniNasıl taş taş ördüm benBu yalnızlığı dört bir yanımda… Gül toprağın gecesine yaslanırOradan güler güneşe,Bütün sazlarKendi akşamını hazırlar,Bir şüphe damlar geceyeSabah raksına başlar. Sen sesini yıldızlara verdinBüyük rüzgârların uğultusundaArayıp bulsun diye beni… Ahmet Hamdi Tanpınar

Yol Şarkıları III

Geçiyor Balkan günlerim bir elmanın nazik soyuluşunda. Kalp de yaradır, diyor ayazda türküm, kanıyor her yola koyuluşumda. Ölümün dişlediği bir meyveymiş geçmiş özlemi, çocukluğun çürüyüp yapışması deriye. Ah, o kar fısıltılı bahçeler dedemi, amcamı, hele de babamı çağırırlar mı geriye… Trakya, nasıl ayrıldım senden sıvalı kerpiç bacalardan duman tüterken. Nasıl da camlarda kaldı süzgün gözlerin, …

Devamını oku

Yollar

Bir lâmba hüznüyle Kısıldı altın ufuklarda akşamın güneşi; Söndü göllerde aks-i girye-veşi Gecenin avdet-i sökünüyle… Yollar Ki gider kimsesiz, tehî, ebedî, Yollar Hep birer hatt-ı pür-sükût oldu Akşamın sîne-î gubârında. Onlar Hangi bir belde-i hayâle gider, Böyle sessiz ve kimsesiz, şimdi? Meftûr Ve muhteriz yine bir nefha-yi hayâl esiyor; Bu nefha dalları bî-tâb ü bî-mecâl …

Devamını oku

Okurken

Okurken çizdiği bir satırı gördüm o elinbir kitapta. O eli gördüm, o elin ışığını.Sahipsiz bir karanlıktan çıkardı beni.Kitap oradaydı ve bilmiyordum oradaolduğunu. Kitabı okuyan oradaydı vebilmiyordum, çizilmiş satırı görene değin. Senin elindi o satırı çizen, bir sayfayıçevirince incecik bir ışık düşüren geceme.Elimden tutan senin elindi o ışığa doğruyürürken. Bilmiyordum ve öğrendimyıllar sonra yeniden okurken o …

Devamını oku