Sıra hep son kadehe geliyorduDudakların başkalarının masasında lâleBen boynumdaki ipe bir düğüm daha atıyordumPeşinden başka gidecek yer yoktuSeni artık hiç sevmediğim halde Senin o eskisi olmamana imkân yoktuAma inadından yapıyordun bunu Cemileİnattandı hep o içip içip gitmelerBense boşalttığın kadehleri satın alıyordumEnayilik ettiğimi bile bile Hele o çıkışın yok mu kapıdanO Allahın belâsı herifleBaşkasının olmayı bir …
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Elma
Şimdi sen çırılçıplak elma yiyorsunElma da elma ha allahlıkBir yarısı kırmızı bir yarısı yine kırmızıKuşlar uçuyor üstündeGökyüzü var üstündeHatırlanacak olursa tam üç gün önce soyunmuştunBir duvarın üstündeBir yandan elma yiyorsun kırmızıBir yandan sevgilerini sebil ediyorsun sıcakİstanbul’da bir duvarBen de çıplağım ama elma yemiyorumBenim öyle elmalara karnım tokBen böyle elmaları çok gördüm ohoooKuşlar uçuyor üstümde bunlar …
Şub 23
TK
Atlarla. Uzun bacaklı evrensel atlarBunlarla gelişiyor sevdamız anlatılmazÇocuklarla, kuşlarla, ağaçlarla.Büyüyen, uçan, dal budak salan.Yalnız aşkta raslanan o seçkin nokta. Sen kadınsın ya büsbütün soyunuyorsunSana vergi, atılacak her şeyi kolayca çıkarıp atmakÖptüğün gibi dünyanın bütün adamlarını bu arada beniUzanıp öpüyorsun ya atları çırılçıplakNe oluyorsa işte o zaman oluyor. Sen ağzını ilave edince atlaraBirdenbire …
Şub 23
Şiir
Kadın kendini gösterdi usulcanaÇekingenlikle koşulu beyaz usulcanaGittiler gözleri aşka yaşamaya yangınGidip gelenler oldu gitti geldiler. Kadın saçlarını getirmedi uzakta tuttuUmutsuzlukla dolu soyunmak uzaktaDüştüler karanlıkta aralık aralıkDüşüp ölenler oldu düştü öldüler. Kadın gözlerini koydu ortayaBir mavi bir gökyüzü aldı çevreleriniSevdiler sonsuz bir maviyle alınganSevip yaşayanlar oldu sevdi yaşadılar. Cemal Süreya
Şub 23
Fotoğraf
Bir fotoğraf kalacaksa bizden, biri ona baktığındabizi birbirimize aşılayan ikiz duyarlığımızı görsün Sözün örtüsünü açıp eylemi çıkarmak için ışığaher adımda sınavdan geçiren alınyazımızı görsün Yıkımın çarkı kırılsın da acıdan arınsın diye dünyaonca çileye sabırla direnip kafa tutmamızı görsün Boğulan bir çığlık mı var zindan duvarları ardındakimse duymasa bile bizim duyacağımızı görsün Sessizliğe bürünse ortalık, herkes …
Şub 23
Deniz Feneri
Ufkum puslu karanlık;Tayfa çığlıklarıyla doluGünlerim gecelerim.Başım önüme eğik,Öyle dimdik değilim.Tozlu merdivenlerimdenKendimi içten içeBir çıkar bir inerim. Ben batık bir gemininMetruk deniz feneriyim.Gömüldüğünü gördümDenize bir serenin,çırpınışını yırtık yelkenlerin.Gördüm derin iç çekişleriniKendini bir çorap gibiTersine çevirenlerin. Yuvarlanıp dağıldığınıBaşıboş varillerinGizledim herkestenAma görmek istedim;Kanın tuzlu sudaZambak gibi açıldığını.İşlenmemişCinayetimdir bu benim. Rivayetlere dayanıyorBelirsiz geçmişim.Bir fotoğrafın arabı gibiDonuk bakıyor gözlerim.Belki de …
Şub 23
Hangi Eşikte
Hangi eşikte, hangi akşamdaAyrıldı yan yana yürüyen gölgelerimiz,Hangi aydınlık yuttu seniNasıl taş taş ördüm benBu yalnızlığı dört bir yanımda… Gül toprağın gecesine yaslanırOradan güler güneşe,Bütün sazlarKendi akşamını hazırlar,Bir şüphe damlar geceyeSabah raksına başlar. Sen sesini yıldızlara verdinBüyük rüzgârların uğultusundaArayıp bulsun diye beni… Ahmet Hamdi Tanpınar
Şub 23
Yol Şarkıları III
Geçiyor Balkan günlerim bir elmanın nazik soyuluşunda. Kalp de yaradır, diyor ayazda türküm, kanıyor her yola koyuluşumda. Ölümün dişlediği bir meyveymiş geçmiş özlemi, çocukluğun çürüyüp yapışması deriye. Ah, o kar fısıltılı bahçeler dedemi, amcamı, hele de babamı çağırırlar mı geriye… Trakya, nasıl ayrıldım senden sıvalı kerpiç bacalardan duman tüterken. Nasıl da camlarda kaldı süzgün gözlerin, …
Şub 23
Yollar
Bir lâmba hüznüyle Kısıldı altın ufuklarda akşamın güneşi; Söndü göllerde aks-i girye-veşi Gecenin avdet-i sökünüyle… Yollar Ki gider kimsesiz, tehî, ebedî, Yollar Hep birer hatt-ı pür-sükût oldu Akşamın sîne-î gubârında. Onlar Hangi bir belde-i hayâle gider, Böyle sessiz ve kimsesiz, şimdi? Meftûr Ve muhteriz yine bir nefha-yi hayâl esiyor; Bu nefha dalları bî-tâb ü bî-mecâl …
Şub 23
Okurken
Okurken çizdiği bir satırı gördüm o elinbir kitapta. O eli gördüm, o elin ışığını.Sahipsiz bir karanlıktan çıkardı beni.Kitap oradaydı ve bilmiyordum oradaolduğunu. Kitabı okuyan oradaydı vebilmiyordum, çizilmiş satırı görene değin. Senin elindi o satırı çizen, bir sayfayıçevirince incecik bir ışık düşüren geceme.Elimden tutan senin elindi o ışığa doğruyürürken. Bilmiyordum ve öğrendimyıllar sonra yeniden okurken o …