II/ Tepemizde dönüp duran akbabalaruzak, çok uzak çöllerden gelipdüşürürken gölgelerini üstümüzeher nasılsa aramızda bulunandostlarıyla da buluşup koklaştılarve ölümün sessiz daireleriniçizerlerken başımızdagölgeleriyle konuştularOnlar ki şahinlerle güvercinlerinölüm tüccarlarıydılarhayatı karartarak yaşayabilirlerdi ancak Hayat karartılabilir bir süreBelki dağların uğultusu kesilebilirÇoban ateşleri sönerses gelmez olur koyaklardantürküler bile susabilir belkitükenebilir güneşinaltın testisindeki bengisuÜstelik umudun magması bile soğuyabilirgölgelenebilir umut bile bir anVe …
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Güneşi Sen Çekeceksin Buluttan
Yitirilince güneşesmer bir bulutun gölgesindehayata kulak verdeniyor seniyeni bir iklimde Hayata kulak verdinle toprağın sesininasılda anlatır gürül gürülpir sultan’ı, bedrettin’i, dadal’ıve köroğlu’nu Nice baharları suladılarzındanlarda onlarfilizlenerek karanlık ülkesinde ihanetinbudandıkça büyüyenserpilengül dalıydılarEksiltemedi dudaklarından türküleriboğazlarına ilmiğini geçirirken hain Örümcek barında zındanlarınnasıl da somuşlar dememahpusluken eski yiğitlerindenmirastır bu topraklaranasıl da özümlemiştirsevdalı yüreklerini onların Yitirilince güneşesmer bir bulutun bölgesindedüşmesin …
Şub 23
Gece
Kandilli yüzerken uykulardaMehtâbı sürükledik sularda. Bir yoldu parıldayan gümüşten,Gittik… Bahs açmadık dönüşten. Hulyâ tepeler hayâl ağaçlar…Durgun suda dinlenen yamaçlar… Mevsim sonu öyle bir zaman kiGâip bir mûsikîydi sanki. Gitmiş, kaybolmuşuz uzakta…Rü’yâ sona ermeden şafakta. Yahya Kemal Beyatlı
Şub 23
Yalıoba Günlüğü
Bir bir çatlıyordu kılcal damarlar.“mutluluktandır.” dedin.Yeşil bir koku yayılıyordu havayabiçilen otlardan.Bilinmez bir yönden esiyordu meltembir düşten uyanmadan,bana senden haber getirircesine.Acemi gözlerle baktım eskimiş dünyaya:sabahın ovada dağılan sisini gördüm,sendin uzaklaşıp giden dağlardan dağlara. *****“Güzel ” anlamını yitirdi diyordu dervişakşamın geceye dönüştüğü bu saatlerde.Ey dünya, koca dünya, uçsuz bucaksız çöl,oysa kendini alışmış sanırdın sen gülünedikenine…Şimdi yürürken Karasu …
Şub 23
Çocuklar ve Trafik Lambaları
Şehirde sonbahar sokaklarda çocukKimi üç yaşında kimi beşKağıttan mendil satıyor gibilerAma değilPara istiyor gibilerHayır değilHep aç gibilerO bile değilGece neredeydiler rüya gördüler miEn son ne yediler bilmek istemezsinizHem sizin işiniz var öyle değil miToplantı başlamak üzere ve daha trafiktesinizBu hep böyle yıllardır ve böyle kalmayı sürdürecekSiz bir süre sonra çekip gittiğinizde deTrafik ve toplantılar devam …
Şub 23
Kıyıdaki Ev
Kanıt aramadı hiç; kuşku duymadı.Düşündü durdu geride bıraktıklarını,genç ölüleri.Nereye yerleşeceklerdi karaya çıktıklarında?İşte şu boş ahşap ev kıyıda, Rumlar’dan kalma,o bildik sesi denizin aynı dili konuşan.Oysa susarak geçirebilir o, kalan günlerini.Kim sürecek şimdi bıraktığı mallarınakarşılık verilen on dönüm tarlayı,kim toplayacak zeytinlerini yüz kırk ağacın? Alış alışabilirsen yenidenbu yeni rüzgâra, meraklı komşulara.Martılar aynı martılar mıunutmaya çalıştığın adada …
Şub 23
Kapılar Açık Kalsın
Hiç kimse buyur etmedi beniBu dünyada hiçbir yereAma açtım bütün kapıları tekmeleyerekBütün engelleri göğüsleyip yıkarakBuyrun dediler o zaman incelikleBuyur ettilerVeBuyurdum Elimden geldiğince görevimi yaptımGülümsedim hıçkırıklarımı boğarakSonunda kimsenin yorulmadığı denli yoruldumArtık kapılar açık kalsınBundan sonra gireceklereŞimdi dinlenmeye gidiyorumHoşcakal güzel dünyam. Aziz Nesin
Şub 23
İlinti
Her gün yüzleştiğimiz gerçeklerleBu kaçıncı göz göze geliş gözden düşenBir ilinti var hepimizin bir kenarındaHer rövanşı baştan kaybettik farkında değilizArz ve talep dengesi çok mühimArtık daha da serbest piyasaHırsızlar galebe çalıyorKatillerin katline ferman siyasaCumhuriyet meydanına iniyorumGöğsümde imanİniyorum dediysem yükseklik benden değilHiçbir şey daha iyi olmayacakMüjdelenen elbet bu değilBeni temin etmenize gerek yokZaten bu devre fazlayım, …
Şub 23
Kâhir Ekseriyet
Prerequiemİnanılmaz sanılan şeylerBeklemek çıkıyor lügatlerden bir bir“Bir teselli ver” diyemem mesela birine İngilizceMutluluğun esrarı diye bir şey var ve bu kanunlara aykırı-Yerçekimi Kanunu: Beton çeker-Yağmur mazereti olabilir pek çok şeyinMesela yağmuru görmeden şehre inanmıyorumŞiir geldi, içerilere koşuştukÇocuklar oyuna daldığı vakitSıradan bir cinayet kadar sıradan yaşıyoruzSorsaydınız söylerdim, dinleseydiniz anlatırdımBunu biz istediniz, bunu siz istedik ReliefAldandıysak da …