1şarkı ne kadar bana aitse dilime inmeden önceondan daha fazla yer buluyordünyanın dile gelipsöylendiği köşesindetelden çıkan ses bana aitnağmesi duyulmadan dahasuçsuzluğun bekçisidir yaşadığım serüvende toprağın kanı gibi, öyle kibuz, su halini gözlemedekaçırmayacağı ilk fırsatın peşindeyağmurdu doluydu demedeniklimleri dolaşıyor buharı düşlemekletopraktaki buzun özlemi su olmayakaderine razıdır dondurucu havadakızarmış dudaklarla konuşurkenhayatdoluluğa niyet …
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Annesi Çalışan Çocuğun Ağıdı
Attım. Boyalar ne işe yarayabilirYalnızlık için karadan başkaHangi rengi kullanabilirimKuru masa, donuk tavan, somurtuk halıSolgun durmalı resimlerim Pencerem kuşları çekmiyorSoluğu azaldı nergislerinÜç tarak olsa taranmaz Yuku-Lilinin saçlarıBen annesi çalışan bir çocuğum Yollarda damlarda eski yazdan kalmaMavi çizgileri kar gelir kapatırSustum. Sevincin sesleri deBir iki deneyip susacakDuvar diplerinde kedisel çığlıklarBahçelerde çirkin kasımpatları açmalıdır Gülten Akın
Şub 23
Şapka
Seyit Rıza ve Dersim’e Dün buradaYaşlı bir adamBir şapka istedi.Sabah vakitsizVe erkendi.İnce elleriVe yitirdiği görkem içinTarihte yerini alacak olan.Kim kaybedecek belli değilHangi mağaradaHangi meraklı gözler?Ve açlıkBir bilinç gibiHiç unutturmayan kendini. Dün burada bizden çalınmışBir gizi fark ettimEl ele ölüme gidenBir baba ve oğul.‘Oğlumu benden önce almayın’ diyenYaşlı bir adamın bakışlarıKaranlıktaVicdan gibi. Şimdi buradayımDağların yüzü gülüyorYankılanıyor …
Şub 23
Wernicke – Korsakoff Sendromu
1.unutmak özgürleştirir-şimdi serbest miyim memur bey? 2.radyoda bir şarkı aşktan kimsenin ölmediğini söylüyorölü şarkıcı koyuyorum adınıölümün bir şarkıdan geriye doğru ilerlemesieski gömlek cebinde bulunmuş onluk sevincieski gömlek cebinde bulunmuş onluk gibi işe yaramaz 3.bütün güzel sözler önceden söylenmiştir aşkım,ama bütün kötüsözlerdeğilyeni 4.vazgeçtiğimiz herşeydenartakalanlardan yapılmışızgözlere gelince yetmemiş deri 5.yeni bir kitaba başlamasaydım keşke 6.sıfır yaşında olmak; …
Şub 23
Düşerken Üstümüze Akbabaların Gölgesi
II/ Tepemizde dönüp duran akbabalaruzak, çok uzak çöllerden gelipdüşürürken gölgelerini üstümüzeher nasılsa aramızda bulunandostlarıyla da buluşup koklaştılarve ölümün sessiz daireleriniçizerlerken başımızdagölgeleriyle konuştularOnlar ki şahinlerle güvercinlerinölüm tüccarlarıydılarhayatı karartarak yaşayabilirlerdi ancak Hayat karartılabilir bir süreBelki dağların uğultusu kesilebilirÇoban ateşleri sönerses gelmez olur koyaklardantürküler bile susabilir belkitükenebilir güneşinaltın testisindeki bengisuÜstelik umudun magması bile soğuyabilirgölgelenebilir umut bile bir anVe …
Şub 23
Güneşi Sen Çekeceksin Buluttan
Yitirilince güneşesmer bir bulutun gölgesindehayata kulak verdeniyor seniyeni bir iklimde Hayata kulak verdinle toprağın sesininasılda anlatır gürül gürülpir sultan’ı, bedrettin’i, dadal’ıve köroğlu’nu Nice baharları suladılarzındanlarda onlarfilizlenerek karanlık ülkesinde ihanetinbudandıkça büyüyenserpilengül dalıydılarEksiltemedi dudaklarından türküleriboğazlarına ilmiğini geçirirken hain Örümcek barında zındanlarınnasıl da somuşlar dememahpusluken eski yiğitlerindenmirastır bu topraklaranasıl da özümlemiştirsevdalı yüreklerini onların Yitirilince güneşesmer bir bulutun bölgesindedüşmesin …
Şub 23
Gece
Kandilli yüzerken uykulardaMehtâbı sürükledik sularda. Bir yoldu parıldayan gümüşten,Gittik… Bahs açmadık dönüşten. Hulyâ tepeler hayâl ağaçlar…Durgun suda dinlenen yamaçlar… Mevsim sonu öyle bir zaman kiGâip bir mûsikîydi sanki. Gitmiş, kaybolmuşuz uzakta…Rü’yâ sona ermeden şafakta. Yahya Kemal Beyatlı
Şub 23
Yetmez mi sana bister ü bâlin kucağım
Yetmez mi sana bister ü bâlin kucağımSerd oldu havâ çıkma koyundan kuzucağımÂteşlik eder sana bu sînemdeki dâğımSerd oldu havâ çıkma koyundan kuzucağım Sen böyle soğuk yerde niçin yatar uyursunBillâhi döğer dur hele dâyen seni görsünDahi küçüceksin yalınız yatma üşürsünSerd oldu havâ çıkma koyundan kuzucağım Yaklaştı şitâ ebr-i siyeh tuttu cihânıKalmadı sabânın gezecek tâb ü tüvânıKurbânın …
Şub 23
Yol Düşüncesi
Bu def’a farkına vardım ki ihtiyarlamışım.Hayâtı bir camın ardında gösteren tılsımBozulmuş, anlıyorum, çıktığım seyâhatte.Cihan ve ben değiliz artık eski hâlette.Mısır ve Sûriye, pek genç iken, hayâlimdi;O ülkelerde gezerken kayıdsızım şimdi.Bu gözlerim, medeniyetlerin bıraktığını,Beş on yıl önce, görür müydü, böyle taş yığını?Bugünse yeryüzü hep madde, her ufuk maddî.Demek ki alemin artık göründü serhaddi. Ne Akdeniz’de şafaklar, …
Şub 23
1918
Ölenler öldü, kalanlarla muztarip kaldık.Vatanda hor görülen bir cemâatiz artık.Ölenler en sonu kurtuldular bu dağdağadan.Ve göz kapaklarının arkasında eski vatan,Bizim diyâr olarak kaldı tâ kıyâmete dek. Kalanlar ortada genç, ihtiyar, kadın, erkek,Harâp olup yaşıyor tâli’in azâbıyla,Vatanda düşmanı seyretmek ıztırâbıyla.Vatanda korkulu rü’yâ içindeyiz, gerçek.Fakat bu çok süremez, mutlaka şafak sökecek.Ateş ve kanla siler, bir gün, ordumuz …