kirpiklerinde kar biriktirenbir kadın anlattı, ben yazdım. kırk parçaya bölünmüş bir…kalp kadar darmadağıngeldi ve bozdu dengesini dünyanın.o an ikiye bölmüş kendini zaman,ve acı; bir yılan… uyanmış ağır uykusundan. ben râci, aşksız ve dahi imansız bir cin…yersiz bir karanlık dolanıyor aklıma,deniz eski bir şey bizim oralarda.unuttuklarımın tarihini tutuyorum sonra.ağzımda yalanın tadı,hiç unutmam… yerini yadırgayan bir eşya …
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Öyle Bir Gitmek
a/gitmeliyim buralardanbana özgülenmiş soylu bir ata binerekardımda bir virgül dahi bırakmaksızınkarışa karışa gitmeliyim toza-dumanavarsınlar kuşatsınlar yollarımı mataramda dağlarımın ağır gölgesiezber ettiğim hatıralar olmalı çıkınımdababamdan kalan şapkadaki terin kokususonra her yıkılışımda açan o çiçekvarsınlar budasınlar dallarımı açısız açılımsız bakışlarla çevriliyimduygusuz omurgasız duruşlar ortasındadostum stefan zweig, zehirlediler beni-mış gibi hayatlarlavarsınlar harcasınlar yıllarımı gördüğüm her yaraya sarılmakla hükümlüellerim …
Şub 23
Faktöriyel
.I.annem pencereleri sardunyalara bakan bahçeli bir evdiçocukluğum onu çok sevdietine temas eden elleri vardı zamanıneskiten ve yıllanmış şarap tadı.vita kutularında büyüyen bir hayaldi kayboldu metropol yalnızlıklar içinde hepsi hepsi beyaz badanalı bir özlem… .II.halkına tutuklama kararı çıkaran bir ülkenin yaşattığı fay kırıklığı oldu kalbimüç vakte kadar ölmelive gömülmeli üç vakte kadar avuçlarındaki asfalta.gözlerimden içine dökülenleri …
Şub 23
Kır Çiçekleri
Sen ki; bilirsin kır çiçeklerini,Hangi rüzgar dağıtırsa dağıtsınDüştükleri yerde yeniden çoğalırlarTaşlara taşça sorarlar baharı,Toprağa toprakça.Koysan sığmazlar saksılara,Dağların öfkesiyle uyanır,Yağmurun sevinciyle dağılırlarVe birgün;Güneşin suyu öptüğü zamanÖzgürlük renginde sevgiye açılırlar.Toprağın ilk su ve güneşi gördüğünden beriKaç ihanet gördü kır çiçekleri,Kaç kurban verdi çığlaraNe yıllar tükendi, ne de baharlar,Bitmedi sürüyor o kavgalarVe de sürecek;Yeryüzü sevginin, aşkın yüzü oluncaya …
Şub 23
Mezarlık
Dün akşam gün batmadanYaşlı ölülerin arasınaBir küçük misafir geldi.Çocuk bahçesinde kovası kalmışKumların üstünde küçük küreği.Besbelli çok yorgun hemen uyudu.Doğruldu yerinden yaşlı bir ölüÖrttü üstünü:Madem ki annesi burada yok,Bu küçük kız bize emanet,İlerde yatan bir başka ölüYavaşça seslendi:Başındaki kurdelayı çözüp katlayınÜtüsü bozulmasın. Baki Süha Ediboğlu
Şub 23
Yalnızlık
Şemsiye yapımcılarııslanmaktantek kişiyi koruyacak genişliktekesince kumaşlarıyağmur değilyalnızlıktır yağan Daha da hüzünlendirir her gecekentin sokaklarınıbekçinin nefesiyledüdüğün içinde dönennohut taneciğininyalnızlığı Ne çok sevinirim bilsenizbir yılanmezarıma girer degöğüs kafesimin kemikleri içindekış uykusunayatarsa Sunay AKIN
Şub 23
Bölünmeyen Bir Sessizlik İçinde
Öyle seviyor ki susmayı,sözcükleri öyle seviyor ki,lambasız kalabilir geceleri,kışı uykusuz geçirebilir. Esrikliğindeğişen yoğunluğu onun için her mevsim,rüzgârlaryoğunluğun dalga dalga esrikliği. Derken gemiler yanaşıyor-çok yorgun bir fırtınadanbağrının rıhtımına-sürgünden dönenlerle yenidenyaşamak doludizgin. Cevat Çapan
Şub 23
Sen Ben misin Bilmiyorum
Ben bende değil, sende de hem sen, hem ben,Ben hem benimim, hem de senin, sen de benim,Bir öyle garip hale bugün geldim kiSen ben misin, bilmiyorum, ben mi senim. Hz. Mevlana
Şub 23
Divan-ı Kebir
Hz. Mevlana’nın Divan-ı Kebir’inin 1001 – 1075 arası şiirleri. 1001. Zaten dünyada garipsin; seni candan seven kimsen yok! • İşittim ki, sefere çıkmayı düşünüyormuşsun; bu düşünceden vazgeç! Bir başkasını sevmeye, bir başkasını dost edinmeye niyet ediyormuşsun; bunu yapma!..• Zaten dünyada garipsin, yalnızsın; seni candan seven kimsen yok! Böyle olduğu halde neden gurbete düşeceksin; hangi zavallıya, …
Şub 23
Yaşlıların Cilvesi
Rahmetli dedem derdi ki “Bak oğlum! Şu gördüğün mertek, şu hezan var ya? Şu karşı ki dağın ağaçlarıydı. Gönül atlasımı ilk çizen var ya?” Ninemi göstererek: “Şu koca karının mor saçlarıydı” Rahmetli ninem derdi ki “Bak oğlum! Beni tek inciten, tek üzen var ya? O yıllar söylenen aşk suçlarıydı. Gönül kovanımda ilk gezen var ya?” …