Kategori: Türk Şiiri

Bir Daldan Bir Dala

Ölüm bir sarmaşıkGövdemi sarmalıyor,Üst dallara tırmanıyor usum,Uslan Ey Dil Uslan Artıkİhtiyar OlmaktasınŞarkısını mırıldanarakUsulUsul Can Yücel

Islak Öykü

Yağmur duasına çıkmış köylülerAptes almışGöğe el açıpYedi rekat namaz kılmışlarÜç keçi kesmişler sonraSana fazla düştü bana az diyeÇıngar çıkmış aralarındaTabancalar patlamışCandarma yağmış üzerlerine Can Yücel

Benden De Koyu Mai Bir Blues

Senlen raks rakına kalktıktaBaşım ayaklarınlaAyaklarım başınla beraber,Ve oran orama değdikçe,Evler boşalıyorSokaklar boşalıyorBahçeler masalar boşalıyorduBen boşalıyordum,Bizden gayrı kalanBi tek rüzgar vardıYaprakları üfleyen rüzgâr…Senden ayrılınca anımsadımDünyanın bu kadar kalabalık olduğunu… Can Yücel

Oflama

Bir vapur geçiyor önündenVeya bir fırkateynFora etmiş rüzgarlarıKimbilir hangi karşı yakaya…Gömleğim yok ki ütüleyeyim,Gayrı-muntazam bir seferdeyim hep,İçkisiz kalmış bir barmenKendini içiyor kendini yazıyorKaraya vurmuş bir denizde….Nedense el ediyor deniz kızlarıAşna-fişne bir ölümü hatırlatarak…Oh olsun!Sen misin saatlerdir yalnız böyleBir balkonun balkonunda oturan!.. Can Yücel

Bir Resim Olarak

Önceden bir tutam hüzündüm- işte nasıl bilirsenAyaklarımı savurur da sonra toplardım sokaklardan evlereAkşam olurdu; eşiklerde durur boyası dökük kapıları aralardımAklımda binlerce kitap adı ve binlerce şiirle. Eski püskü bir resim olarak kimliğimde taşıyorumŞimdi çocukluğumuCeplerimde papatyaları unutmaktan sanık ellerimBir ırmağın kaynağında dinelip, denize kavuşmayıDüşlüyorum gün boyuKulaklarımda uğultusu motor seslerinin. Göğün saçlarımla dalaştığını bilmesem, buna bir ad …

Devamını oku

Gören Kâlp Mağazası

Ziya Mısırlı’ya “Haklı olarak benzetmişler insanlardenizi kadınabir anda değişebilen bu iki ummanınbilmem ki neden doyulmuyor tadına?”(Ziya Mısırlı)* Gören Kâlp Mağazası vaktiylebir şiir telgrafhanesi gibi çalışmış belliZiya Bey’in gönül gözüyle yazıpelleriyle d / okuduğu şu dizelerle“Gurbetin sayfalarında resim gibiyim”“Gecemde güneş doğuyor, gündüzümde yıldızlar”“Cesaret vermeli hatıralar insana” Açık bir mektup gibi ne pulne zarf istiyor Ziya Bey’in …

Devamını oku

Tuzu Özleyenler İçin

Birbirimizin kıyılarına çıkar gibibirbirimizden kıyıya çıkar gibiseviştik o gün iki kazazedebelki de tuzlarımız sevişti birbiriylebiz sanki iki deniz eskisiydik o günve bir daha karayı göstermemek üzereistersen iki denizkızı gibi seviştik de bunaistersen ölü bir balıkçı ve gözütuzlu sirenve su yerine tuzunda boğulur gibi tenlerimizinbazen de tuzunda yeniden doğulur bir sevişmeninruhumuz bile tuz içinde kaldıtuz yalnızca …

Devamını oku

Severmişim Meğer

yıl 62 Mart 28Prag-Berlin treninde pencerenin yanındayımakşam oluyordumanlı ıslak ovaya akşamın yorgun bir kuş gibi inişini severmişim meğerakşamın inişini yorgun kuşun inişine benzetmeyi sevmedimtoprağı severmişim meğertoprağı sevdim diyebilir mi onu bir kez olsun sürmeyenben sürmedimPlatonik biricik sevdam da buymuş meğer meğer ırmağı severmişimister böyle kımıldanmadan aksın kıvrıla kıvrıla tepelerin eteğindedoruklarına şatolar kondurulmuş Avrupa tepelerininister uzasın …

Devamını oku

Dört Yapraklı Çiçek

Çıkamaz çocukluğundan dışarıKimse.Oynamamız bundandır.Kara toprakla binlerce yıl. Çıkamaz çocukluğundan dışarıKimse.Bundandır sevmemizkiraz ağaçlarını. Çıkamaz çocukluğundan dışarıKimse.Kardeşliğimiz bundandırMavi sularla binlerce yıl. Çıkamaz çocukluğundan dışarıKimseBundandır inanmamamızKocaman bombalara. Fazıl Hüsnü Dağlarca

Oaristys

Ey hatırası içimde yemin kadar büyük,Ey bahçesinin hoş günlere açık kapısıHala rüyalarıma giren ilk göz ağrısı,Çocuk alınlarda duyulan sıcak öpücük. Ey sevgi dalımda ilk çiçek açan tomurcuk,Kanımın akışını yenileştiren damar,Gül rengi ışıkları sevda dolu akşamlarİçime yeni bir fecir gibi dolan çocuk. Ey tahta perdenin üzerinden aşan hatmiVe havaları seslerimizle dolu bahar,Koşuştuğumuz yollar, oynadığımız sular,Kağıttan teknesinde …

Devamını oku