Kocaman bir avlunun ortasında durdu durduİçindeki bomboş avluya bakarakGökyüzünden arada bir orayaÖlü bir kuş ya düşüyor ya düşmüyordu. Görseydi içinin olmadığınıÇekip onca çelenkten bir sap karanfiliKoymak ister miydi hiçBu ikindi vaktinin hırçın vazosuna. Güzleri kullanırdı o kadar sevmese deDünyayı kullanırdı açıp da penceresini sonsuzaSu içse suya benzerdi birazKonuşsaÜç beş kişi birikirdi herhangi bir köşebaşındaYolu düşse …
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Derviş ve Ölüm
Eser kalmasın esrikliğinden, Güz geçti vedalaş güzelliklerle Martifal mi okuyorlar martılar? Ben hiç martı görmemiştim Priştine’de… Sualler su altında kalsın abe çocuğum,Soğuracak sorunlarını ergeç Çelik duvarlı zindanı hiçliğin Eser kalmasın esrikliğinden Geçti bu tenin demi, yıprandı beden Soba söndü tükendi mum Hadi git yat abe çocuğum Abe abe abe çocuğum Abe ço..cu..ğum! … Hüsrev Hatemi …
Şub 23
Ave Praha
Can akımı küçük bir kediden geçer, Üç günlükken ölür kedi, daha nice… Daha nice iletkenden, Geçmeyi sürdürür akım; Bu gece Bilmem nedendir sustu şarkım. Batan günün kızıllığı yayılırken, Şarkı başlamıştı ve sesler… Sesler Vaslav bulvarından, Bir erganun âhengiyle doğup, Külâhlı kulelerine şehrin Topkapı Sarayı’ndaki kardeşlerinin Selâmlarını henüz sunmuştu ki; Bilmem nedendir, sustu şarkım. Bunca Bohemya …
Şub 23
Rindlerin Ölümü
Hâfız’ın kabri olan bahçede bir gül varmış;Yeniden her gün açarmış kanayan rengiyle.Gece; bülbül ağaran vakte kadar ağlarmışEski Şiraz’ı hayâl ettiren âhengiyle. Ölüm âsude bahar ülkesidir bir rinde;Gönlü her yerde buhurdan gibi yıllarca tüter.Ve serin serviler altında kalan kabrindeHer seher bir gül açar; her gece bir bülbül öter. Yahya Kemal Beyatlı
Şub 23
Bir Başka Tepeden
Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul!Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer.Ömrüm oldukça, gönül tahtıma keyfince kurul!Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer. Nice revnaklı şehirler görülür dünyada,Lakin efsunlu güzellikleri sensin yaratan.Yaşamıştır derim, en hoş ve uzun rü’yadaSende çok yıl yaşayan, sende ölen, sende yatan. Yahya Kemal Beyatlı
Şub 23
Ölüm ve Zaman
yollar belli belirsiz yükseliyor yollar yakut uzaklıklardırve onlara ulaşmak, kimbilirne kadar, ne kadar zor…yunus yana yana yürüdüydümevlânâ döne dönebense kana kana yürürdümbir şair, neydi adı, * şöyle diyor: bir gülün biraz daha gül,bir hüznün biraz daha hüzün………………oluşu gibiydikayrıyken de, birlikteyken de …yaşadık: bir kayboluşun kayboluşu… şiir belli belirsiz yükseliyor şiir ne? sonbahar içinde sonbaharhoca ** …
Şub 23
Akşamlar ve Zaman
dağ söyledindi banauslanmaz göller söyledin söylendi, sözlerdi ayışıklarıönünde bir yaz gecesi söylendibaştanbaşa, sustun, bulutlarbildirildi, sevdalar buyuruldu………………ve kopardındı…………………ebruli gövdeni bin bir……………………kuş ve yaprak efsanelerinden söylen’di, gittiler, hangi seferinden………………döndüğümüz yaz?bir göl gibi anlatıldındı. yalın, dolayımsız, anlatılmazkıyılar kuşatılmış kalbimle………………ve çözdündü…………………erguvan boynunu……………………Söz ve Zaman yelelerinden dağla dağ olduğumuz günlerdenne kaldık? akşam bir tepeydio zamanlardı, her yanımız kardılarçiçeklerleydi, meryem ve …
Şub 23
Koruganlar
nerde şiirler? nerde o dili yorgun koruganlar? ben şimdi karartılmış bir bulutunrastgele yoldan çevirdiği bir şairim:dilimde ay ağardı ve acılar çıktıdiye üzerimdenkimbilir nerde aranan. ben şimdi ve daima kalbinehüzünler ihbar edilen bir şairim:söyle nerde, haydi söyle o kanayan sözlerlesedefli güzeller?kimbilir nerde saklanan ben şimdi bir gülükendi güvenliği içinbir sevda şiirine dönüştürmeyeyargılı bir şairim, yaptığım bu …
Şub 23
harfler ve Hölderlin
sen Söz’ün kutsalmı olsun istedin; Siyahdâimâ büyük harfleyazılır şiirinde;şiir, âh,evet,odur kendini hepAllah’a taşır; ve deringölgeleri durur,durugöllerde,dur, sen Hölderlin,şair ve deli! ikisi bir!şairsin,hüznünden bellioluyor bu: delilik bir çiçektirve adı: sadık hizmetkârınızScardanelli Hilmi Yavuz
Şub 23
Körün Parmak Uçları
sandaldır ilgi, yanıltırsürüklenir koroda dilsizyarasalar imrenir körlüğüneiz bırakmaz okurken parmak uçları karşıdan arşıya geçmek ne güzelbir çocuk usulca elini tutargösterir gözüyle kavisler çizipbuzlu dallarından yemişler sarkantren penceresiyle yarışan ağaçları saydam sobada yanan üzüm salkımlarınınkışlarla yüzleşen yeşil ferindenfırlar sarmaşıklar buzları yarıpkarnavalda kaybolur gümüş saatlereskimo evleri erir aniden adres defterlerinden uğultular yükselirisimleri çizilmiş ölülerin matemifotoğrafın flaşı ruhunu …