Kategori: Türk Şiiri

Şiir Gibi Cevap

Eski sevgiliyi unutmanın en iyi yolu ne? Niye unutalım ki?O da güzel bir hatıra.Niçin unutulsun?İnsan unutmak için sevmez ki.Unutmamak için sever.

Taneler

nar’dan dökülen taneler sanıyordukkendimizi, kim bilir kimin içindüpedüz oyalanıyorduk hüzün ve kederledilini ısırıyordu ağaç bizi görüncehayatın yalanını yüzüne vurmamak içinsustuk. sabrımız sınadı dilimizi. meğeriçimiz bir deniz gibi gidip gelirmişacının yüreğine adını bilmediğimiz taneler sessizcebirer çocuk gibi düş evimizden çıkıp gidermişdip odalarda sevişen kelebeklerhangimiz aşk burada yoktur dese deinanmaz bize. bunun için ağaçlar kuşsuzsokaklar uykusuz birer …

Devamını oku

Başka Yerler Başka Düşler

Biz dağdan iner gibi yavaşçaatını bağlayıp avludaki asmayaodaya sessizce giren bir düştü babam. Ben denize bakardım yarı uyanıkannemi çocukluğunda iskelede bırakıpuzaklaşan gemiye. Başka yerlerde, başka düşler canlanırdı,ağaran ufukta sabahın ilk karaltıları,sesler duyulurdu uzaktan karşı yamaçta. Yapayalnız yürür gibi uçsuz bucaksız ovadanasıl bir araya geldiklerini düşünürdümapayrı insanların, susarak yaşadıklarını yıllarca. Gün, uzayan gün. Bitmeyen yol. Yakıcı …

Devamını oku

Solmayan

Dünyanın en hızlı/çarpıntılı akan iki nehrinden biri Çoruh Desem, doğrudur; ikincisi kalbim, desem: ‘şair sözü’ olur! kuzey rüzgarlarına bindim, yeşil saçlarına ormanın gür saçlarına.bir geyik adımı söyledi; öyle karanlıktı ki gözleri sonsuz inandım ona. birdenbire açılıp birdenbire kapanan gökyüzü ve kalbimküçük, ıslak bir gece. ezberledim kuşların tamamını ıssızlıkta ve unutmadım:turnalar! (siyah kuğuya gözyaşı dökmüştüm oysa)(siyah …

Devamını oku

Aşk ile viran iden gönlini ma’mûr istemez

Aşk ile viran iden gönlini ma’mûr istemezHâtırın mahzûn iden bir lahza mesrur istemez Hâk-sâr olup hevâ ile gubâr olan gönülHâk-i râh-ı yârdan bir dem özin dûr istemez Hoş gören âkil fena tavrını şöhret gözlemezKünc-i uzlet isteyen kendüyi meşhur istemez La’l-i nâba meyi kılmaz bağrını pür-hûn idenDâmenin pür-eşk iden lü’lü-yi menşur istemez Aşk nakdi bir hazînedür …

Devamını oku

Ben Başkasının Zalimi Olsaydım

Ben başkasının zalimi olsaydımBarmeni öldürdükten sonra içkiye susardımAğzıma damlasını koymadığım o haramBeni kana kana ağlatırdı ilk kez şaşardım Allah’ı iliklerine kadar duyan herkesi kıskanırdımVe melek olup göğe çıkarken kutsal harflerinYüze yazılı olduğunu anlardım: meğer insanSenin yeryüzündeki suretinmiş Allah’ım! Saymadım kaçıncı leşim bu soğuk vücutBenim kitabımda yazmıyor vahdet-i vücudBilsem taş olurdum yeminle yeminle çarpılırdımArafat’ta şeytandan önce …

Devamını oku

Ben Başkasının Evi Olsaydım

Ben başkasının evi olsaydımsahibim, o yalıçapkını, birine tutulurduevinde ziyaret etme kadını, derdim;evin hem bedeni vardır hem ruhu Alışkındım daldan dala konmasına da, onuhiç bağışlamazdım, aldattığı için kadındanbaşka evi olmayan bir koca-çocuğu;kadının kocası evdir, bahçeyse dostu Ben de bir evim, ruhumun penceresigözlerimi yalnız bırakın, derdim, nasılyalnız bıraktıysanız o evi birlikte;bakalım açılır mı ikinizden bir bahçe Ben …

Devamını oku

Ben Başkasının Adası Olsaydım

Ben başkasının adası olsaydımçok sevmek de kederlidir ve insan gölgesinden bileuzağa düşer, ölüm zaten bir kara ada, derdim,bir kız gözyaşlarına küser, ben tutar ayrılığa küserdim. Herkes başkasının adası ölümle ayrılık arasındaiki denizden sürgün gibi kimsesizler mezarlığındagizlice buluşan gözyaşlarına bakar akar ağlardımkimin acısına sızsam, gözlerimden önce maviyle uyanırdım Bir ada; iki gözyaşı arasındaki mavi harfleridir,akşamla kâğıttan …

Devamını oku

Ben Başkasının Sokağı Olsaydım

Ben başkasının sokağı olsaydımeski bir şehire giderdim önceannelerin çocuklarla bir büyüdüğüo sokakta kendime kardeş arardım İyi yürekli Kemâl Sokağı’ndan bir günmutlaka geçmesini dilerdim her çocuğunve döner dururdum Halil Sokağı’ndakio lunaparkta kardeşlik en masum oyun Ali Sokağı’nı yurdum gibi severdiminceliğinden geçilmez de Dilek SokağıNazan Sokağı’nın güzelliğinden nasıl geçerdimikisi de ömrümün en kibar semtleri Ben başkasının sokağı …

Devamını oku

Ben Başkasının Kağıdı Olsaydım

Ben başkasının kağıdı olsaydımyoksul gözlü sokaklar utanır diyeçilek, eski gazeteler gibi mahçupbir kese kağıdı olur, herşeyi içime atardım Bir mektup kağıdı olurdum uçuk pembeden“Yüksek bir Türk kızına takdim” edilenve harfleri terleyen bir askerin elinden çıkar, sılasına mahsus selam söylerdim Belkide boş bir kağıt: bana yağmursözden yağar! Böyle teselli ederdim vari yoğu boşluk olmuş cümlenin kederini,bir …

Devamını oku