Karanlık basmışken toprağa suyaUfuklar dalmışken sisten uykuyaÇekilip yalınız ben bir kuytuyaGönlümün âhını uyutabilsem! Acısa hem bana, hem de kendineDüşmese bu kadar aşkın derdineKandırıp kalbimi aklın pendineBir az müddet olsun avutabilsem Rûhumu kanatan gonca bir güldüOradan kan değil, ömür döküldüKırıp çiğnediği kadeh gönüldüO gönül kıranı unutabilsem! Cevriyle yıpradı, bitti mihen deKalmadı tahammül canda, bedendeDiyorum zâlimi sevmeyim …
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Ağlıyor karşımda solgun sonbahar
Olması kâbil mi gönlüm neşve-dârAğlıyor karşımda solgun sonbaharHüzne müstağrak bihâr ü kûhsârAğlıyor karşımda solgun sonbahar! Dökmede dallar bütün evrâkınıKaplamış sisler cihân âfâkınıİnletip âhı semânın tâkınıAğlıyor karşımda solgun sonbahar! Ey sirişk-i hasret artık sen dökülGeçti mânendi şebâbet devr-i mülSanki ömrüm, gördüğüm pejmürde gülAğlıyor karşımda solgun sonbahar! Tâhirü’l-Mevlevî
Şub 23
Ne zaman yüzün düşse yâdıma
Ne zaman yüzün düşse yâdımabir fotoğrafta el ele tutuşmuş gibi ellerimiz – Bu gece de yine hasretin için ağladım Refik Durbaş
Şub 23
Hal
Bir tencere kaynar ocakta,Et mi kaynar, dert mi kaynar Bilinmez. Bir adam gezer sokaklardaİşi var mı, gücü var mı Sorulmaz. Ekmek umar, aş umar evdekiBulunsa da, bulunmasa da Darılmaz. Çağırırlar, çağırırlar da dostKarlı dağlar ara yerde Varılmaz. Mehmed Kemal / 1954
Şub 23
Yaşadım ve yaşlandım İstanbul’da
Yaşı, sonbaharın yaşında sevdalarla Yaşadım ve yaşlandım İstanbul’da Bu hicran, kimden armağan sanıyorsun? Refik Durbaş
Şub 23
Yalnız alnıma değsin ellerin
Sabahın güneşi sabaha kalsınakşamın güneşi akşama… Günlerin gündüzlerin güneşiAlnımaYalnız alnıma değsin ellerin Ol karasevdalar hatırası içinsevdin de, sevmedim mi seni? Refik Durbaş İki Sevda Arasında KarasevdaÜmit Yayıncılık – 1994
Şub 23
Bir Cemal Bir Canan Birdir İkisi
Sen benim incelticimsinBana Cemal’in yadigârı Sen doğmadan sevmişim seniÖlüm bahanesiyle kapanmadan kalbim Ki ölülerin papatyasıdır kasımpatılarHadi gel kırlara gidelim Ben bulutlarımı sundum sanaSen yeşillerini uzattın dallarının Kuşlar sığınacak bir yer buldu amaSözcükler yitip gitti ağaçlar kaldı ortada Sığındık pul çiçeğine mühür çiçeğineYıpranmış mektuplar gibi iki gözü iki çeşme Birine sen ağladın birine benBu senin gözyaşın …
Şub 23
Üzülmek İçin Gerekli Malzemeler
Yaratılmışım demek sudan ve bahanedenAma kurumuyor bir türlü günlerin ıslattığıBu değil sadece beni derinden üzenBulanıyor gökyüzü taş atınca bir kuşa Bir mümin gibi kapanmış dünyaKendi aşkının ayaklarınaBen de şayet aşkıma bir ırmaktan yağacaksamBu ırmağı yağdırandan razı olsun mu AllahSöyleyin yağmura beni görmeye gelsinÜstüme yağsın ve anlasın kiKusursuz olmak yakışmıyor insana. Sessiz olmalıyız bir bıçak gibiÇünkü …
Şub 23
ıslak bir caddeye balıklama dalmak niyetindeyim
Yine gecenin üçündeyim Islak bir caddeye balıklama dalmak niyetindeyim Görmeyenim, görünmeyenim Söylemeyen, söylenmeyenim Bilmeyen, bilinmeyenim Anlamayan, anlanmayanım Hergün aynı derdin elinde Yine gecenin üçündeyim Islak bir caddeye balıklama dalmak niyetindeyim Yüzsüzlük mü, sensizlik mi? karar veremedim… Kaynak: sanother.blogspot.com
Şub 23
Katil Bulunana Dek Her Ceset Masumdur
solmuş bir çiçek kadar erdemlisin sevişirkenkırılgan ve biraz hafifbir tüy süzülüyor gözlerinin önündenzirveye düşer gibi ölüyorsun anidenaniden paslı bir maymuncukla açılıyoryüz yıllık kapıntastamam uyuyor deliğe aynaçünkü yüzün yansıyor ıskalanmış aşklarakatili bulunana dek her ceset masumdurherkes geç kaldığı kadar aittir hayatakolay ölümler yavaşlatır zamanıağır ağır soyunursun, göğüslerin uzaklardan bir anıkanamalı bir ilkbahar sabahı, çarpıkbir hüzünle istasyona …
