Kategori: Türk Şiiri

Benim kalbimi kırdın,

Kalbim katıydı, yumuşadı.Göz tuzludur. Seyhan Erözçelik

Biz,

unuturuz. Seyhan Erözçelik Yağmur Taşı / Simurg Kitapçılık / 2004

Davet

durma, kendini kendinden,çöz eski bir tekne gibi…kafa tasını bir yelkenolarak kullan ve de ki,“düşüncelerim esiniz!” yakındır o hain davet…muradına ermek için,hudut dışına firar et!seslere ses vermek için,de ki, “gelmiyor sesiniz!” Halit Asım

Baba

Çocuklar acıdan ölmezannesizlikten ölür.ay  denizin sessizliğinden Ölümün sesi evden yayılır dünyaya yaz bahçelerine kar yağar koparılır annesinden çocuk dalından koparılır gibi nar. Rüzgârını yitirmiş dağ gibi taşır kucağında tabutu baba Baba  gülen bir çiçeğe bakarken kırların kundağına gömülür  çocuk Mustafa Ruhi Şirin

Ağlamalar

gördüm babaların ağlamasını dalları düğüm düğüm gövdesi kahve falı               bir zeytin ağacını köklemek var ya sökmek var ya sarp yamaçtan ardıcı kazma vurmak var ya beş yüz yıllık meşeye               acısını duymak var ya kopmanın babaların ağlaması işte o babaların ağlaması öyle …

Devamını oku

Bir eski yapıydı babam

IV(EK) Bir eski yapıydı babamKapısı vurulmadan girilenKapandı artık, 13.3.1978. Özdemir İnce

Aşk, Kalpte Birikir ve Taşlaşır.

Hem lodos var, hem dolunay.Adonay elehenu adonay ehad! Benim kalbimde lotos var. Adonay elehenu adonay ehad! Lotusu kim yalar? Adonay elehenu adonay ehad! Bu Dünyâda seni kim arar? Lâ ilâhe illâllah . . . Ben,seni arıyorum.Ner’desin? Seyhan Erözçelik

İkinci Yada

Ey su! Yâ su! Taş ma, taş!Aka dur gök ten, göz ler i m den,çile m ne? Dağ ı na var dum,ayna n ı gör düm. Ağaç tanyürü düm,  san a bürün ü yor um. Sâk! Ey su! Yâ su! Yağ dur  su! Ak du i göz ler i m den, çile m var,dayan a …

Devamını oku

Rüyâ Gibi Her Hâtıra

Şimdi bur’da oturduğumda, gözlerimi kapıyorum,Aklıma, Dünyânın en büyük taşı geliyor: Ayers. Rüyâ, ne zaman gelecek? Aklıma mı, gelecek? Rüyâmda, ner’deyim ben? (Evde mi, Ana?)Hâtıralar, rüyâdan rüyâya, taşınıyor.Rüyâlarsa, insandan insana. Ben, şimdi sendeyim.Atıyorum yüreğinde. Seyhan Erözçelik

Boynun Issız Bir Yurt Gibi

suyum yok ey gecenin meleği nice susadım– sus yazıcı ırmak senin içindeyüreğinden çok su içtin kanmadın sesim yok ey ulular ulusu konuşmayı özledim– ey sözünü boğan dilsizyeryüzünü sustun ıssız yurda çevirdin ışığım yok ey boşluğun bekçisi çok acıyor gözlerim– kendi kandilini göremeyen köriçine yanan mumlara pervane oldun bedenim yok ey ay yapıcısı kadınıma gideyim– unut …

Devamını oku