Kategori: Türk Şiiri

Kurbati

Gece lambası kırmızı bir kadın yapıyor beniOysa limon ağaçları bahçede küçük sarı güneşler taşıyor.Dokunsam bile onlara yanmam. Ne tuhafBir oyuncak ayım vardı, ismi Işıldak.Bir kızkardeşim vardı saçları simsiyahNe tuhaf böyle hatırladıkça herşeyi,Ağrı Dağında saçlarımı karla yıkamak.Kırmızı bir mum olsam yakışırdım şamdanımaOysa çok üşüyor ellerim bu akşam… Martılardan duygulanmadım hiç, ne tuhaf!Ben belki denizden bile eski …

Devamını oku

Çember

Evimizin bahçeye açılan avlusu sanırdım hayatıDut ağacının altındaki dökülmüş dutlar gibiydiÖyle tatlı ve öyle kolay ulaşılası..Her gün uyandığımda,koşardı çocukluğum yeşillere mavilereHayatı yeşillerden ibaret sanırdım. İlk çamurdan yaptığım çömleğimi kırınca arkadaşımanladım ki ;Hayatta kıskanç sarılar da var, kızgın morlardaYeşilin yanında kötü durmuyorlardı gerçigelip geçici uçucu kederlerdiKin tutmayı bilmezdik İlk kalp ağrımda öğrendim ben küskün siyahlarıacıtabiliyordu çokçatakınca …

Devamını oku

İnsanlar Arasında

Kır saçlı görgülü adamlarAkşam peynirle rakı içerDünyayı yorumlardıBazıları şiir bile yazardıBazen de denk düşerdi takılıncaKitaplara bile geçti Sessiz akardı sularKalçalı gecelikli kadınlarHem anlayışlı, hem titizGün boyu güzel yemekler yaparDurup durup bir kaygıyı anlatırdıBen türkü söylerdim bu sesimle Süslü kızlar düş kurardı geceleriSabah adı konulmamış bir sevda içinErkenden sokaklara düşerdiArkalarından seslenirdi anneleriYitirilmiş bir şeylere ağlar gibi …

Devamını oku

Rüzgâr

Şimdi bir rüzgâr geçti buradanKoştum ama yetişemedim,Nerelerde gezmiş tozmuşÖğrenemedim. Besbelli denizden çıkıpKıyılar boyunca gitmiştir,Tuz kokusu, katran kokusu, ter kokusuYüreğini allak bullak etmiştir. Sonra başlamış tırmanmaya dağlara doğruBulutları koyun gibi gütmüştür,Okşayıp otları yaylalardaBüyütmüştür. Köylere de uğradıysa eğerIslak, karanlık odalarda beşik sallanmıştır,Güneş altında çalışanlaraİmdat eylemiştir. Sonra başlayıp alçalmaya ovalara doğru,Haşhaş tarlalarında eflatun, pembe, beyaz,Kıraçlarda mavi dikenler..Toz toprak …

Devamını oku

Bileceklerin

Söylemiştim oysa; ben gürültüde kalıcı değilim.Yeniden bir ayrıkotu bulmalıyım içimde.Yoksa kendimi iyiden iyiye kalabalıktan biri sanabilirim. Göçe yetişememiş bir kuş kadar üşüyor sağ elim.Oysa büyük yüzölçümlü cümleler kurmak içinokyanuslar geçecektim.Dar odaların oyuncak yaygaralarından çok vakit kaybettim. İçimin ılık, tanıdık seslerini bastırdı kalabalık.Ancak tek bir gündüzün hükümdarı kâğıtlar üzerine,her şeyi biliyormuş gibi yapan cümleler kurmanın bedeli …

Devamını oku

İrisin Ölümü

bugün kalbimi eski bir plak gibiöyle çok tersine çevirdim ki: bazı şarkılar vardırcızırtılı bir yağmur gününü anlatıruzaklarda süren sarı yağmurluklu bir hayatıdeniz bazen kendini kaldırımlara fırlatır,o zaman bir yavru yengece bakaninsanların şarkısı olurdu o şarkının adı.keşke ismim iris olsaydı,keşke ismim herkesesarı yağmurluğuyla koşan hayatı anlatsaydı. bazı şarkılar vardırellerim kocamanlaşır, tuhaflaşırişte o ellerimle herkeseçamurlu şiirler uzatsaydımhepsi …

Devamını oku

İnsanın Bir Eşi Olmalı

İnsanın eşi olmalı, bakarken yüreğinin kabardığı,gözlerinden gözlerine yüreğinin aktığı…aşık olduğu bir eşi olmalı! Sabah gözlerini açtığında, yanında olduğunu görüp,şükürler etmeli Yaradana. Koklamalı saçlarını.Uyuyan eşine şefkatle bakıp, usulca dokunmalı yüzüne,varlığını hissedebilmek için. Parmakları titremeli,incitirim korkusuyla.Sürekli çağlayan bir pınar olmalı gönlü…kramplar girmeli midesine,onsuzluk aklına geldikçe! Rüzgar onun kokusunu getirmeli, yağmur onun sesini.Elleri yanmalı ellerini tutabilmek için.Akşam onu …

Devamını oku

Tortu

her şey geçeraşk da acı da geçer,ağlamaklı bir şarkıayrılıklarınüzerinden. rüzgar olursavrulur geçersağılıryaldızlı birsabahın ağaranseherinde, hüznünsütbeyazgüğümünden. yol olurdüğüm düğümdevrilir kağnıaşiretler vegelincikler göçer. yıldız olurkayar maviçipil yıldızdökülmüş yalnızlığınpirincinden. gece dehomurtuylakederli bir trengibi geçer,benimseçiğnenmiş zakkumyüklenmiş yorgunkalbimdenaşk daacı daher şey ama her şey geçerkörbir güvercinintürküsübile. tortusu kalır. yaşadıklarınıanmak için beyaz bir yazıyagecedesin, ay ışığına sevdalanşakayıklara sor. Behçet Aysan

Felek

İzbe bir meyhaneye yürüme noktasındayım.Adımlarım sarhoşlukla çark etmiş zamana.Sonbahar desen, yapraklarını sermiş önüme.İnanmıyorum kaybedilişe.İnanmıyorum aşksız bir güne. Doldurdum kadehleri ey felek!Şanlı felek! kahbe felek!Buyur karşılıklı oturalım.Tüm gelişlere, yollara, gidişleresandal olsun unutkanlığımız.Ve avuçlayalım kederlerimizi,avuçlayalım biraz daihanet torbamızdan eksilsin.Soğuk ki yalnızlık bardağını çatlatmış. Gel buyur felek kederim, sevincim,dostum ol felek dostum. Kimsesizliğimi anlatayım sana.Ve kadınlardan nasıl kaçtığımı.Anlatayım …

Devamını oku

Yalnızlığın Ayrıkotları

Toprağı nasıl kavrarsa ayrıkotlarıve nasıl çölleştirirse usul usulöylece sarmış seni yanlışlarçürütmüş yüreğindeki öfkenindayanıksız tohumlarınıçorak bir toprağa döndürmüş içini Zehirli sütleğenler sürülmüş ökseleresinsi bekleyişler gibi yapışkaniğrenç gülücükler serpiştirilmişbelli ki senkonacaksın acemi sekişlerleyalnızlığın bu hayın ökselerine Ve şimdi uysal bir kedi gibi sokuluyorsungergefini sessizce işleyen gecenin koynunaUsulca okşuyorsun yalnızlığınıusulca ve sessizce yaşamak diyorsun bunaoysa hayataçılmamış bir yumak …

Devamını oku