Yıllardan beridir ağaran teller,Bu akşam parıldar şakaklarında.“Bu gece ömrümün en son demi, der,Büsbütün ağarsın varsın yarın da…” Çırpınır göğsünün içinde kalbi,Bir yaşlı ağaca sinen kuş gibi.Nedir bu esrarlı halin sebebi?Neden parlıyor gözler?…Bir oda: Yaslanmış, altından ipek bir sedir,Bir kız ki ay ondan beyaz değildir.Öptükçe ağaran bir gül denilir.İhtiyar bülbülün dudaklarında… Ahmet Kutsi Tecer
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Kördüğüm
Kardeşim Halil Nihad’a Elli yıldır şu ömür kervanının yolcusuyum.Öyle her yoldaşı sevmezse de âzâde huyum, Âşinâ, çehre azaldıkça duraktan durağa,Acı bir hâtıra enkazı çöker ortalığa. Her giden, sanki içimden …
Şub 23
Bana Baktılar
Bugün sokakta yürürkenBütün kızlar bana baktılarAllah AllahNiye hep bana bakıyorlar ki diye düşündümSonra da bugün meğerMurat’ın gömleğini giymişim Ah Muhsin Ünlü
Şub 23
Kablo
Gidiyorum buBir kaplanın işlek kısımlarını çok yüksek seviyedetahlil de eder.Oksijen körükten ayrı tutulur padişah Yüzüğündeki zehri hatırlarAnne çöker iş gücüTartışmasız mescid kor. Ah aşk!Bir topluluğun fotograf çekildikten sonraDağıldığıAn. Ah Muhsin Ünlü
Şub 23
Hızırla Kırk Saat
1. bu çok sağlam surlu şehirden de geçtimbeni yalnız yarasalar tanıdı az kalsın bir bağ bekçisi beni yakalayacaktıadım hırsıza da çıkacaktıher evde kutsal kitaplar asılıydıokuyan kimseyi göremedimokusa da anlayanı görmedimkanunlarını kağıtlara yazmışlarbenim anılarım gibitaşa kayaya su çizgisine gök kıyısına çiçek duvarına değil kedi yavrularından başka-o da gözleri açılmamış olanlardan başka-el uzatmaya değersoluk alır bir nesne …
Şub 23
Hüsn ü Aşk, 151-208 Bölüm
151. Ol mevt hayât-ı câvidândır / Ger nefs için istene ziyândır151. O ölüm, ebedî bir yaşayıştır, ama nefis için istenirse ziyandır. 152. Maksûd hemîn rızâ gerektir / Ol kasde dahı atâ gerektir152. Maksat ancak senin rızanı kazanmak. Fakat bu maksada erişmek de senin lûtfunla olur. 153. Kaldı orada esîr-i hasret / Ne tâb-ı güzer ne …
Şub 23
Hüsn ü Aşk 1-100 Bölüm
Hüsn ü Aşk, 1-50. Bölüm Agâz-ı Dâstân-ı Benî Muhabbet / Benî Muhabbet Hikâyesinin başlangıcı 1. «Dil-zinde-i feyz-i Şems-i Tebrîz / Ney-pâre-i hâme-i şeker-rîz»1. Tebrizli. Şems’in feyziyle gönlü diri olan ve şekerler döken kamış parçası kalem, 2. «Bu resme koyup beyân-ı aşkı / Söyler bana dâstân-ı aşkı»2. Aşkı anlatışı bu tarza dökerek bana, aşk destanını söyler: …
Şub 23
Gelmeyen
1. gelmeyenibekliyoruz denizaltı iskelesindebekliyoruz belki de gelmiştir çoktanbilmiyoruz görmeyince 2. herhalde gelemeditek ders sınavından kalmıştır; şiir! ezberlenemez 3. gelirsebir düğüm daha atmakbağ kurmak isteyecekağlarıyla bir kapağın ya da kapının kapanışı gibi reddedeceğim 4. gelsesonundaşu meydansızlığa kimseninolmadığınıgörecek 3 Nisan 2009 Zafer Yalçınpınar
Şub 23
Karda
1/ suskunluk —ne güzel çelişki sabırla bir araya gelen sessizlik donması suyun suyla kendisine birleşmesi düşüncenin karların ağırlığımı yüklenmesi boruların duvarları dönmesi yaslandığım camın yüzü geceyi beyazlatan kar kendini bulan öz ne güzel çelişki— 2/ devam edebilecek miyim böyle? kaybediyorum kendimi vazgeçebildiklerimle bir varoluş biçimidir bu uzanan sonuma kadar 3/ “Bir kere bile ölmeyi bilemedin!” …
Şub 23
Mosmor Salkım
geçtim karşısınasarmaşığın kendine yürüyüşünebakıyorum: bir at arabası hareketleniyoreski dünyadan yeni dünyayakısalıyor bitişik karanlığı tüm imzalarınzamandazamanlaağrısızlık yaprakların çizgisine yükleniyor: tüm sırları suların, böceklerin, kuşlarınve toprağın yavaşyavaşçauzanıyordallarazamanla: “çiçeklerim beni yordu” diyor …