Rüzgârın parmaklarımın ucuna düştüğü bir akşamüstühüznün yağmur damlası kül kokusuyla yüreğime düştüğüalaca söğüt dallarının mavi su mağaralarına düştüğüakşamın bir sesten bir sessizliğe düştüğü bir akşamüstüÇınaraltı’ndan geçtim yüzümde bembeyaz güvercinlerle Çınaryine saçları ağarmış bulutların duldasındayalnız.Masalaryine ayışığının korusunda yolunu yitirmiş yıldız kümesikimsesiz ve şaşkın.Çay bardaklarıGece üç vardiyasında çalınmış yine yarım bırakılmış uykusuçalınmış alınteriçalınmış el emeği göz nuruyla …
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Hasar
aslında sadece bunu diyecektim:durmadan hurdayım yanımda özen ve ısraryanımda boyuna kızaran yüz, burası dağılan dikkataslında düşünün sadece, bellek buyurunnerdeyim, tam görünmüyorum, yalanlar uğrayacaktı bananerdeyim, üstelik telaşım da yok ortada bilinir ki sadece bunu diyecektim:iki kış bir karış devletle burdayım aslındaburdayım, burası oğulluğumun özenle suya bırakılmış semender halisözdü nemlenmeyecektim, sözdü sadece eğilip suyu sevecektimahh, kalmayacaktım kimsenin …
Şub 23
Siyah
şüşa dile min şikest ! * zafer ekin karabay içindir işte! patlayan parantez, sırayı bozan ölümsöndürüp ışıklarını karşıdan karşıya geçirmeye yarayan hayatbilinsin ve süssüz siyah bilinsin istiyorum;mutlak bir ekip çalışmasıdırüç el oyuk bir yağış biçimidir ölüm demişken diyelim ve öyledir;olmayan davaların işi değildir divana kalmakya da aşkın ara sokağında balkondan sarkmakçünkü çocuk oyuncağıdır harç taşımaktaş …
Şub 23
Kum Saati
Rüzgârla bozduğun sessizliğini dinledim; seni bırakan yaprağın sesini, kuma dokununca ve çölde çizilmiş bir ağaç gibi resmini. oysa süngerde kalmış damlasıydım sana ulaşamayan suyun, yanında üşürken uyu-yordum gözlerimde seni ve öylesine sustun kuytusunda uykumun. kumunu içine saklayan bir saatti çöl- de bulduğun; ters çevrilmedikçe çalışmayan. belki giden zamanı geri getirmekti istediğin, saatini bana bırakıp gitimekti. …
Şub 23
Yara Bandı
Gün gizini sürdü sessizliğe, konuğunu Bütün gece bekleyen sokak ışıklarına, Kaldırımlara. Ben sesini duydum yüzünde Ağlayan kedinin, acısını anladım ve annemi Anımsadım, bacağını saklayan basma eteği Görünce yara bandı satan kızın. Sarıydı teni ve kirliydi elleri. Bir gecenin Kondusu yürümüştü gözlerindeki kısa Patikada. Çocukluğunu oyuncak bir trenden Çıkarıp taşını sulamıştı kaldırımların. Ve anlamıştı: insanlığın yarası …
Şub 23
Kaçak Yaşamak
güz gelse yağmur yağsa yorgun olsaközlesek uykuları yatakları yalnızcabir anne gibi bizi oralara götürsenhiç bir şey düşünmeden uyusak biz çocuklar gibiyiz içli ürkek başıboşyoruluruz günlerin gürültüsü içindebizi dizine yatırıp masallar söylesenhiç büyümesek korkmasak belki de döğüşmesekyaşama kavgasında 1962 Eray Canberk / Kuytu Sular
Şub 23
Bir
Saçlarımdan biraz ayırıyorum sana, elimde bir tek bu var çünkü kamusal prangalar, mülakatlar ve pektabi asla uzak değil bütün harfler, benim sana uzaklığımla kıyaslanınca. Beni donmuş yüzüklerimle geceye bağışla, için yâd edemem ben seni ……………………………………………………………………………………….eskime ne varsa eskiyen ölümün yarısı ediyor Eşitlemek için bileklerime, şedid kesiyorum uykumu içeride açık unutulmuş karanlığımdan biliyorum uykuda çok güzelsin, …
Şub 23
Şevkız ki dem-i bülbül-i şeydâdâ nihânız
Şevkız ki dem-i bülbül-i şeydâdâ nihânızHûnuz ki dil-i gonce-i hamrâda nihânız Biz cism-i nizâr üzre döküp dâne-i eşkiÇün rîşte-i cân gevher-i ma’nâda nihânız Olsak n’ola bî-nâm ü nişân şöhre-i âlemBiz dil gibi bir turfa mu’ammâda nihânız Mahrem yine her hâlimize bâd-ı sabâdırDâim şiken-i zülf-i dil-ârâda nihânız Hem gül gibi rengînî-i ma’nâ île zâhirHem neş’e gibi …
Şub 23
Lethe
şiir, şiirin kurdudur işte zümrüt ve sürüngen bir dize gidiyor;-gidişi öteki şiire doğru’dur şiirdir seni saran sur kalbim, usul bir düden ve sanki bir büyüden artakalandı ve aktıydı yazları söylete söylete lethe! yeşil bellek! sen de unuttundu yurdunu ve birdenbire kendi suyunu terk eden bir ırmak gibi aktındı şiirden şiire Hilmi Yavuz
Şub 23
Akşam ve Kandil
mevsimidir, kendi hüznüme döndüm… akşam annemle aramda bir süs gibi dururdu; saatler rikkatle vururdu; özensiz bir eşya kuraklığı dağılmış bahçemize; ve her şey kandil… hangi ağacın yapraklarını siyah kadifeyle örttün Ölüm? hangi Söz’ü bana verdin de benden geri aldın, ey Dil? Birden mevsimler selsebil Aktılar; görünmemekti dileğim; Siyah kadife sızdırıyor, Işıkta yağlanıyor gül, Odamda kirli …