Adını ellerimle çizdim altın kumlara,Küçülen gözlerimde kurudu son damla yaş;Kumsal, deniz, sal, rüzgâr senden en son hatıraSolan ruhumda sana bembeyaz bir soğuk taş!… İşte, rüzgâr esiyor, dalgalar coştu yine,Kumlara işlediğim hayalin de kayboldu,Hicranınla yanarken ben derinden derine,Karşında, solan yüzüm gibi, güneş de soldu… Dalgalar, sürükleyin beni de enginlere,Kumların arasında ben de bir parça taşım…“Ayrılmayız beraber …
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Bu Şiir Kömür Kokar
öyle insanlar gördüm ki ölüm peşlerine düşmeye korkardı kılları uzamış hayvanların yanı sıra ya kuyulara iniyorlar ya kuyulardan çıkıyorlardı kazmaları kürekleri lambalarıyla ya insanlar gibi toprağın üstünde ya köstebekler gibi toprağın altındaydılar bir düdük sesinde bütün şehir ayaktaydı dağlara tepelere doğru bir ayaklanmadır başlıyorduikinci düdüğe kadar bütün şehirde tıs yoktu uyudum uyandım hep aynı seslerdi …
Şub 23
Çaylar Kuyusu
Ana, kardeş çocuk bıraktılar geldiler, Yeryüzünden yüz kırk metre aşağıya indilerBir uğultu duyuluyor, neyleyim neyliÇıkamadılar tam kırk sekiz kişi idiler…. Yüzbeş işçi indi yeraltına bir postadaKırksekizi kaldı yeraltında bir postadaİncir Harmanı bölümünde Çaylar KuyusuAğır olur kara gözlü kömürlerin uykusuÇeker kucağına Ereğli’den, Devrek’tenNice uykusuz garipleri bir anda uyuturÇaylar Kuyusu derler bir derin kuyudur. Ceyhun Atuf Kansu
Şub 23
Yukarda
Uzak bir göğün altındaydı deniz,Suskunluğun adak testisi,Kocaman deniz suların altında.Dipte maviliklerin oynaştığı,Küçük bir balığın kanadı gibi yalnız,Umutsuzluğun bir anlamı kalmadığı,Kumlara gömülmüş ya da kayaya takılmışÇapanın, gemisini bekleyen çapanınAltında, toprak başlar ya, sonra daMaden, az önce çökmüş madenin altında,Lamba söndükten sonra yıkılmış tavanınVe duvarı tutan kalasın altındaTek başınaydı işçi, karanlıkYok etmiş gözlerini amaKendindeydi daha ufak bir …
Şub 23
Her insanda bir iskele bulur yanaşır acı
… Hüzün, içerlemedir – Hüzün, içeri içerlemedirbabaların tek başına çocuk gezdirmesindeuzun-yalnız kadınların hoyrat kuzey şarkılarıuğuldayan ejderhalarla iner gecenin yoksul zeminine Her insanda bir iskele bulur, yanaşır acıSahiller kayalıklarla ne kadar gizlense de küçük iskender 20 Nisan 2009, Stockholm Özgür Edebiyat / Sayı 17
Şub 23
Sevgiler
İnsanlar, hepinizi seviyorum!İçinizde dostlarım, kardeşlerim var.Ey şehir! Bütün hemşerilerim.Bayramınız bayramım, kederiniz kederim.Yoksullar, hastalar, zavallılar,Sizler için gözlerimdeki pınar. Ölüler! Özlemez olur muyum dünyanızı,Aranıza karışmış annem var, babam var. Günler geçiyor diye bir yandan içim sızlar,Hayat! Hayat! Seviyorum seni.Yemyeşil çayırlarda bembeyaz gezen kızlar!Aranızda sevgilim var. Ziya Osman Saba
Şub 23
Bedahşan İli Ve Yüreğim
Sen çık ve salın, gün akşamlıdırTükeniyor, yok oldu bile sevgiYazılsın tarihi ve sezilsinSonlanışı aşkın, artık o yok ki…Öyleyse gülüm, neye yarar bilim;Ezelden ölümün ettiği zulüm,Granit kayalara kazılsın.Umardık yüreğimizin yazıtları,Yâni o kayalar, bir de kanımız,Bir gün lâl olur Bedahşan’da. Ah kuzu, bıçak hep senin boynunaKirlenmiş çöllerde şimdi Leylâ…Teneke kutu ve çöpler yanında,Yüreğimiz lâl olmaz asla. Yeridir, …
Şub 23
Kim Gölgesinden Kaçabilir ki?
Geçtiğimiz yollarda kaybettiklerimizin bize en büyük kötülüğü kendilerini tekrar, tekrar hatırlatmalarıdır. Bir kere kaybetmekle kurtulamadığımız şeylerdir. Yoklukları hayatımızdaki varlıkları haline gelir. Hep ama hep hatırlarız. Ne biçim kaybetmektir bu? Kim gölgesinden kaçabilir ki? Bazen duygularımız bizden erken yaşlanır ve bizden hayatın geri kalanını alır. Hayatın, kendini anlayanları cezalandırmasıdır bu… Durup, durup ardına bakan kadınlar vardır. …
Şub 23
Pâzubent
beden dediğin aşka vesileinsan ruhlara âşık olursevdikçe başkasınıkendini bulur ne hasreti öldürür, ne vuslatı ondurursuretten surete süründürür aşk senihayat dediğin bir gün anlamakgeçtiğin yolların kıymetini bazı kalplerin kaderidir aşk ne dua beddua ne tövbe yeminnafile pâzu boşalmış kıymet nice yazsan korunduğun gövdeyetabiatta olmayan kelimenasıl karşı koyabilir tabiat güçlerine bin kere inkâr ettimbin kapıda yenildimaşk bin …
Şub 23
Ansızın bir vedalaşma öldürür seni
beklemediğin bir vedalaşma seni öldürür. öldürür seni aşka tuzak yolculuklar. denizi ancak deniz tanımlar güneşin ayazında gemi çığlığıhıçkırığı bol yolculuk sonu kaptanın anonsu: karmaşa ah veda, boşluğa yama… yarım bardak kırmızı şarabı unutmuşsun. küllüğü boşaltır, geceden kalan bulaşıkları yıkarsın. telaşla ararsın anahtarı. fakat akşamdan kalan anılara virgül koyma isteği başlar sende: matematik defterinde unutulan, edebiyat …