Kategori: Türk Şiiri

Çok Şükür

Deli gönül, neyi özler durursun ?Acınacak dostun, cânanın mı var ?Dünya yansa yorganım yok içinde,Harap olmuş evin, dükkânın mı var ? Hatır, gönül bulamazsın birinde.Dama dedi dişisinde erinde,Vatan dedikleri yangın yerinde,İnsanlığa hâlâ imânın mı var ? Nene yetmez senin şu kuru kavalPîr aşkına sıkıldıkça durma, çal.Maltadaki kurnazlardan ibret al,Paran mı var, bağın, bostanın mı var …

Devamını oku

Denizin Beklediği

Seni sevmek mor denizlerdi birazNe kadar gidilse bir o kadar bitmeyenUmutlar ve yıkışmalar ardında direnilenSeni sevmek mevsimler içinde en güzel yaz Seni sevmek yaşamanın aşılmaz büyüklüğüSeni sevmek kan dolu yüzyılları korkutanVe sığınıp ılık kıyı kentlerine bir akşamSeni sevmek çocukların düşlerinde gördüğü Varılırdı daha saydam günlere isteselerİsteseler yalnızlık giremezdi evlereSeni sevmek bir kırlangıç olacak bekleselerVe uçacak …

Devamını oku

Zara’da

Ayaklarının ucuna basa basa sokul,dur arkamda,ellerinle gözlerimi kapa.Topu topu kaç defa göz göze geldik,kaç defa tuttum ellerini…İnan ki,ister İstanbul’da olayım,ister Zara’daaklıma gelmez bile…Askerim, nöbetteyim, vakit gece,bölük uyur,insan, olur olmaz şeyler kurartek başına kalırsabir gemici feneriyle. 1949, Zara Arif Damar

1949

Ne zaman yüreğime eğilip baksameski aşkımdan kalan kırıntılarınparıldayıp söndüğünü görürüm Bir yaz gecesinin karanlığında gözlerimilerde yan yana duran iki gölge seçeristasyon binası köprü merdivenlerrumca söylenen bir şarkıyı dinlemek içinkulak kesilirsonra bir tren gürültüyle gelip geçer Ne zaman yüreğime eğilip baksam İstanbul, 1949 Arif Damar

Alacakaranlıkta

Akşam karanlıklarla sarmaş dolaşSen de sarılmışsın yalnızlığına,Taksiler kurşun gibi gelir geçerTroleybüsler salına salına. Tek tük kadınlar aydınlatır caddeyi.Genç kızlar beyaz neonlar gibi.Ortancalar gül rengi ışık saçar,On beşine varmamışlar masmavi. Sen de yalnızlık saçarsın.İçmeye korkarsın, efkâr basar.Ağlayamazsın elâlem var.Şapkanı bile çıkaramazsınSaçlarını uçurur rüzgâr… Gittim deniz kıyısına oturdum.Akşam karanlıklarda sarmaş dolaş,Ben de denize akıyordumIrmaklar gibi yavaş, yavaş… …

Devamını oku

Kalp Kalesi

kalp kalesi! ben sanasürgün, sen bana hüzündayanır mı hüsn ü aşk bukırgındır yollar döndükçeburçları bengisuyunda Aşk’ınve kimbilir hangi soyunda güzün kalp kalesi! sen yaslı Söz’ünkopar zincirlerinihem oğlun hem mahpusunolan Söz bu! hem gecehem gündüzün kanadını açatım, geç ateşi ve… Hüzün kalp kalesi! her dizebir gizli bahçedirsevda senin hisarınah çeken kılıcınbir düğüm olan adınsonunun başındadır yazve …

Devamını oku

Çürüyen Otlar

I Bilinmez hangi şehirdeYaşarsın aşktan habersiz,Küçük çakıl taşım, nasıl bulayım!Kaybolmuşsun bir kocaman nehirde. Bu kimin çocuğu, der, seni görenler.Benim çocuğum, diye, sesim gelir uzaktan.Bunca kötülüğü bağışlatır bakışınYanakların kızarır ağlamaktan. Bir gün sokakta rastlasam, elleriniAlsam avuçlarıma okşasam.Sıcaklığını tanır da mısralarımdanKız kardeşimsin sanırlar belki. Son orada, ben buradaBirbirimizden habersizAyrı yaylalarda yeşeren otlar gibiBekleye bekleye çürüyeceğiz. II Senin …

Devamını oku

Batıl Şiir Duası; Manifesto

Bazen yaşamak; ağır ve ağrılı bir ölüme sebebiyettir.Hayat tıkılıp kaldığın bir fanus olduğunda ölüm; tek nefes alma şeklidir. Her şair nefes darlığını şiirle genişletir. Batıl bir inanca göre; şiire sağ ayakla girmem gerekiyordu, sağım solum belli olmuyor bugünlerde ve omuz kavgasında meleklerim. Şiiri kalemine göre uzat diyorken Tanrı mürekkepten çalmayı düşündüm ki düşünmek; Ağır suç, …

Devamını oku

Hissen Yok Bu Akşamda Senin

Hissen yok bu akşamda senin,sen öğleden beribu renk renkbu çeşit çeşit söylenen şarkınınartık haricindesin.Tankın gölgesi uzandı üstüne kadar,nerdeyse, habersiz gün batacak.Tamamen çekmiş göğsünden akan kanıbüyük ve mütehammil toprak.Her şeyin ne kadar şikâyetsiz,saatin hâlâ işliyor bileğinde,onu akşamdan akşama kurardın,tabii biraz sonra duracak.Bugün günlerden cumartesi,dün yazdığın mektup,ancak, dört gün sonra eline değecek karının.Senin orada eskisi gibi sesin …

Devamını oku

Yeşeren Otlar

Bir melek su taşıdı,Biri serinlik taşıdı uzaktanBiri yeşillik getirdi.Yıldırım gibi, ama sessizÇimenler sökün etti kara topraktan. Sonra sen geldin dünya güzelim!Yürüdün salına salına,Bastığın yerde güller açtı,Sarıldı ayaklarına. Aşk da yeşeren otlara benzerGünü saati bilinmez.Bakarım bir gün hepsi solmuşDünya güzelim gider gitmez. Cahit Külebi