Bütün ayraçları kaldırdın ama unuttuğunBir şey vardı yine de, çiçekleri sulamadınGökyüzü sarardı o zaman bulutlar kirlendiVe ne kadar az konuşur olduk günboyuBirden ayrımsadık ki ayrılık orda başlıyorTam da susuşların birbirine eklendiği yerde Ezberlenecek hiçbir şey yok bu dünyadaKirletilmemiş bir bulut bile yok artıkBöyle diyorsun her yolculuğa çıkışımdaYaşadığın kent de sana benziyor gitgideNe zaman dönmeyi düşünsem …
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Ardıç Kuşu ve Sevda
Yüzünü biriktiriyorum şimdi çünkü ben, bir ardıç kuşu gibikendi ölümüyle beslenengüncesi ayrılıklarla doluve teni her yazayrı güneşlerde yanan bir çocuğum. Ne kadar alışkınım bilsenyazılmayacak mektuplar için adresler alıp-vermeyeyılların yorgunluğuyla sararansilik, umarsız, gizini saklı tutanve bir daha yaşanmayan resimlere. Yüzünü biriktiriyorum. Çünkü yüzünbir sevda tohumu şimdi. Geçerken ürpertilerle karanlıklar içindentutsak ve ağzımıza sığmayan dillerimizlegeçerken gecenin pususunda …
Şub 23
Gidiş
Senin gözlerin benim gerçeğim (sendeki telaşa onlarla inandım)bakmıyor bana,benden uzakta. Aramızdaki mesafede gerilenbir teli inletiyorum seninlesesi ben duyuyorum tek,birşey duyduğu yok kimseninbenden başka. Bir hülyanın hatırasındakasıp kavuruyorum kendimidiyorlar ki, hayat yalandır,aşk da.Nasıl inanırım,o;olmak istemiş de olmamışbir yarım nefes gibi şuramda. Sana dokunamayacak kadarürkek kalmış olduğum bu mesafedendön/erken senönce ayaklarının gerçekliğine inandır beni, inanmak istesem desenin …
Şub 23
Gün Ağarıyor..
Gün ağarıyorHüznüne güneş doğmaz bir yoldasınHaraç mezat bir sevdaya sarıp ömrünüSırtında da ayrılığın ağır yüküKimsesiz bir dağ başındasınYolcusun…Yüreğindeki limanlar çoktan yıkılmışDalgakıranlar sular altındaVe sen çaresiz bir fırtınanın koynundaBir başınasınSığınacak yelkenin yokDerin uykular uğramaz sanaKim bilir hangi gecenin koynundasınBoşluğa gömülen bir çığlık gibiDört yanın sarılmışÇıkmaz bir sokaktasın…Elleri tetikte huysuz sevdalarınÇocukluğuna sarmışsın beyaz anılarıSoğuk betonlar üzerinde yatsan …
Şub 23
Azad..
Kırık bir testiymiş dünyazamansa içinde su ..yollaryıllarzamanlar gibi bekledikbekledik ayrılmasını sarı samanın saptandünya ..düzlükte alaca bir tufanyandık, yıkıldık, asıldık ama ..Aldık aslımızı gerili çarmıhtanGül ve dikenhar ve külkan ve dölve sularave ay’ave gül dalına ..Yemin olsun ! geceyi gündüze katanaBudaktan kollarımızla vurduk kapıya üç kezüç kez yalvardık aşk içinterennümle dağladık dilimizdeki aşikar heceyidikeni gülkülü hargeceyi …
Şub 23
Konuğum Ol
Bir akşam konuğum oloturup konuşalım biz bizeAnıların çubuğunu yakıpuzatalım geceyi biraz Geçmişe bir el sallayıpyaşanan günleri konuşalımve günlerin üstüne çökendumanlı, isli havaları Kendimize daha az zamanayırsak da olur gecedenÇünkü boğulabilir insanyalnız kendini düşünmekten Kapağı açılmayan kitaplarunutulmuş aşklar gibidirKitaplardan söz edelimve onların gizli kalmışsessiz tadlarından Sabaha doğru perdeyiaralayıp ufka bakalımve bir çocuk gibihayretle seyredelimgüneşin kızıllığını Konuşulmadan …
Şub 23
Sonsuzluk
sonsuzluk böyle bir şey dediellerini açarak iki yana kocamandenizi gösterdi. deniz, bir taçtaki pahalımücevherler gibiparlayıp duruyordu gece içinde. sonra ansızın burgaz’dakilise yolunda beyaz bir kızavuçlarında bahçelerdentopladığı hanımelleri, sımsıkı. yaz, iskeleden kalkıpbaşka bir denize gitmek gibi,ya da yaslı bir günde mızıka sesi,hem acı hem hevesli bazen. ansızın yitirdiklerimiz aklımızda,ölenler, ölmeden gidenlerve yaseminler sonra bembeyazve inci kolyeler …
Şub 23
Kal ve Unut
bildiklerini unutbaşka bir şey anlatacağım sanauzun bir zaman sonrakurtarıp kendimirüya göremeyen insanlardangeri döndüm yalnızlığa. yağmurlar hep yağar, insan yaşadıkçahuş ormanında kuş sesleri arasındasıkıca sarıldım kendimeardino’da sarı saçlı bir kız çocuğuel sallarken öksüz bir penredensustum ve bildim işteinsan başkası değildir kendinden. kal ve unutadını sayıklarken anlamadığın bir şarkıdaağaçlar, dağlar ve ölü bir koro kal ve unut,küçük …