sonrasız bir sürgünü yaşar anılarartık varolmayan evlerdeanılar ki genç ölümlerin artığıher an anımsanmaya duyarlıhep unutulmaya hazırsorulsa yadsıyacaktır anılar mıyok ki benim anılarımbir başkası yaşamış bu yerlerde bu adam unutkan mı nekuşlar yüreğine işler aldırmazkuşlar ki bilirkişileri umudunaşkın ve erincin simgeleri adam yitiyor boşluktan İlhami Çiçek
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Şiirden Anladığım
BilinmeyenlerinRenkten, kokudan, biçimden, ışıktan, kütleden ve Coşkudan, hüzünden, sevinçten, acıdan ibaret olanların Ya da öyle varsayılanların karşısında bilim adamı olmayı yeğlemem. Şimdilik yazıyorum, yarın? Bilmiyorum. Atamız Sokrates, anarnız Vislaya Şimborşka öyle dediler: Bil – mi – ya – rum. Ben onların hala cahil bir öğrencisiyim. Şiirsel olanla şiir arasında bir fark yoktur. Hatta …
Şub 23
Otel Odası
Bir otel odasının karanlık köşesinde Fırtınanın sesini andırıyor nefesim,Kulağımda saatin hüzünlü tiktaklarıKarşımda ise beni parçalayan bir resim! Tavanın bakışları gözlerime takılmışBeni tehdit ediyor zalim yalnızlığıylaÇilekeş kitaplarım konuşmuyorlar artıkİçimde gizli bir ses hükmediyor ki “ağla” Donuk bir çeşme gibi sâkin kırık sandalyeSanki hasta bir nağme elimdeki defterimBin bir anıyla dolmuş boşalmış küçük dolapHayatından usanmış kirli elbiselerim… …
Şub 23
Japon
Kırmızı Japon harfleri geçti ağzından.Emaye göğsüme düşüp ses çıkarttı. Fısıltılar… Durdu ve bekledi. Şeffaf bayrak, yukarıdan aşağı inen bir ferman gibi ayırdı ikimizi. Geldiğimiz uzak yoldan tahriş olmuştu : ayaklarımız, ellerimiz. Bir haiku kadar yavaş ve çabuk… Beni öpmedi. Ilgım Veryeri
Şub 23
İşaret Çocukları
Yasin okunan tütsü tüten çarşılardan Geçerdi babam Başında yağmur halkaları Anam yeşil hırkalar görürdü düşünde Daha ilk güzelliğinde Alnını iki dağın arasına germiş Bir devin göğsüne benzer Göğsünden dualar geçermiş Çarşılar ellerinde ekmek iğneleri Cami avlularına açılan Havuz sularına kapılan çocuklar Görmeden güneşin bütün renklerini Götürmezlerdi dükkandaki babalarına Ocaktan akan kaynar yemekleri Neenelerinin koyduğu avuç …
Şub 23
Hesaplanmadan Öldü
1 Onlardı uzak yerler seçtiler ve sayesiz ilahları Kalın ovalar kuşları yaklaşan ağaçlar ve taşlaşan boğulu kalan nağra bir sarnıç kemeri eğrisinde dünden bugüne seyirten telaşşız sular seçti padişah buyurdu kervansaraylar hudutta kraliçe ağızları serhatte yagız duşlar ipe saldıran yığınlar çün osmanlı kanları melekmeşen at yangınları ülkeyi kol gezen projektör bakışlar hayvanlar bile altında rahat …
Şub 23
Düş Gören Atın Şiiri
I Dağ yürür bir yerinde çıkar üstüne dağın bu çelik çağında ata iyi binin Kalbinde bir gül bu atın Ceyhan sızar gibi gözlerinden düş gören at bellidir gözlerinden Ses yüklediler varacağı üs Kudüs titretir güney yeli bir dal buğdayı Alın bu atı denize atın geçer denizden de bakıyor özenle sayfalarına kitabın İnsan saçı yelesi yürüyen …
Şub 23
Resimde
çökük bir kapı bir at kapaklanması resimde sağnak da var – bir adam sürekli ıslanıyor gece bir resim neyse odur bir at bir kere kapaklanmışsa kapaklanmış bir attır o İlhami Çiçek
Şub 23
Toprak
Evlerle aramız açılıyor Çünkü savaşlardan biridir evlerimizden kaçanlar 1 Evler boyun boyuna gelmenin habercileri Çocukları çok yaşatan serçe ağartan damlar Göğün yanaklarından sarkan gündüzleri İndirirler saçaklarından akıtarak bahçelere Bahçeler ki evlerinde olanların Topraktan gelen ağaçlara Tutundukları ve gizli çekmeceler açtıkları Ve içine geleceğinden emin anılar Nur topu ceviz yaprakları İlk sevgili yaprakları İlk şiir sıcaklarını …
Şub 23
Sessiz
herşey eninde sonunda sessizdir bir günün kırılganlığından kalan ve tekrar tekrar kırılan müteellim bir insan sesinin başlattığı ağlamanın kırı sessizdir dalda yalnız ve dağılmış bir elma yalnız ve yapraklar örtmüyor onu gelen akşama geçen akşamın içlenmeleri dadanmış bu kahır sessizdir içinin çıngarlarından yonttuğun asi bir atbaşı gibi rüyalarının ucunda umudun sessizdir filistinde akşamüstleri sessizlik bir …