Kategori: Türk Şiiri

Daktiloya Çekilmiş Şiirler

hiç kullanılmamış bir zamanın gözkapaklarını açıyorum dünyamsın benim, zorbam, düzenimbundan gözlerim göğe çevriliellerim denizdehiç katılmadan sende yaşıyorumdirimimsin benimdoğarken öldüğüm aşağılık belirtileri sahipliğin, birleştirdine geceyi ne gündüzükölelik yetişemedi aralık paylarına sevincin üşümüşümbu yaklaşan kışla değildeniz ürpertisi, göğün alacasıyla değilellerimin soğukluğu hep bir kalabalıktakaçışının gizini gönlünde tuttuğunbilisiz aşkı/nı ver banaüşümeyeyim kendimizle oynayan güçsüz mahluklarız biz, yaptırımla ödülü …

Devamını oku

Oyun Oynayanlar

MENZİL CAMBAZIITam orada, kuru ağacın altındaEy gök, gülümseme, kayboluyorum. MENZİL CAMBAZI(Ağacın kurdu içinden olmazsa ağaca zevk yoktur) IIVardı ki bir menzil cambazı pembe iskeletiniSığdırıp kan kırmızı ölüsünün içineDoğrulur, evet, oyun özgürlüktür, derAsar kendini sonsuz deve kemiğinden çengeline Onurudur anlaşılmamak elbetSan saçları sarı kalbini örten onunKi bütün gün bir damla gözyaşının içinde Bir gül bas oraya, …

Devamını oku

Bir Çay Bahçesinde

bir çay bahçesinde demode-böyle demek zorundayım çünkü-çağdaş ve demodeayağa kaldırdığı duygular gibidemode çay bahçesi olur mu demegarsonu üzgün ceketliocakçı köşede bir başınakıyıda değil, değil de masalar sankikalabalık bir kentin tam ortasındadeniz de vardı sözümona çocuklu anneler biraya isteksizce katılan votkaedip le mefharet sonra geldilerneler söyler insana bütün bunlar bilmiyorumyalnızlığı arttırmaktan başkaüstelik bir yaz günüdurup dururken …

Devamını oku

Denize Gidip Dönen Mavilerin Bire İndirgenen Üçlüğü

yalanlı dolanlı alçak doğruca yaşanmamış birbir gözsüz kulaksız elsiz ayaksız güdük bir günbütün yitiklerim karalarım üstüste üstüste bütün karışıklığımgelip geçtiğim macera şu kadar binler yıllıkşu kadar binler yıllık karalarım karışıklığım üst üsteusul usul insan insan ölüm ölüm üst üsteşu kadar güneş şu kadar su şu kadar su yılanı şu kadar düzenben sebepliyim denizlere aylara kavgalara …

Devamını oku

İkinci Tesadüf

Bu gün o çehrede boş bir nazarla dinlendim:Didişmeden geliyordum gam-ı hayâtımla;Dedim ki sonra: Şu müz’iç te’essürâtımlaÖnünde ağlayıversem… Ve olmasam nâdim!O sanki fikrimi bilmiş de ihtirâz ediyorGibiydi; gözleri yerlerde, bakmadan geçti.Güneş ufukta bu hâk-i sefîle bir ebedîVedâ eder gibi rikkatle ihtizâz ediyor,Semâ bulutlanıyorken, onun civârındanGüzârı böyle soğuk bir yabancı tavrıylaBütün karârımı kâfî göründü ta’dîle…Dedim ki: “İşte …

Devamını oku

128 Dikişli Şiir

İlk defa bu kadar sağlam yazıyorum. Haç şeklinde 128 dikişle. Galiba ahbap artık sana ulaşacağım. Yeteneğim geri geldi, göreceksin artık kutsal dizeler yazacağım. Hiç yapmadığım şeyler yapıyorum ahbap Maç seyrediyor ve devamlı topa bakıyorum Telepati yapıyorum. Hey ahbap ben arada bir fikir buluyorum. Kuşlar için küçük şemsiyeler yapabiliriz Böylece yağmurda ıslanmazlar Ve içimdeki ağır sözler …

Devamını oku

Kum ile Su

Ben, duvar diplerini giyineceğimKimseye kapısından yakın olmayacağımAğzımı kuyulara vereceğimBeni kim beklemiyorsa ona gideceğimOtların ıssız mevsimini seveceğimBir yağmur hükmü olacağımMutluluğu pişmanlığı bir bileceğimSitemlerinizden eksileceğimKum sahiplerine suları göstereceğimKimin uzağı varsa kalbi var diyeceğimKirpilerin sevgisini soracağım sizeKılavuzum yalnızlık olacakÖmrümü hiçbir yakınlıkla örtmeyeceğimBabamı bende yaşatmayacağımGüven duygunuzdan tiksineceğimÇocuklarımdan çekileceğimHayalden başka gerçeğim olmayacakSevginizle yatışmayacağımBir tek alın çizgisine eğileceğimZaman hep sizi çoğaltacakBir …

Devamını oku

ruh söküğü

ruhlar incinir.sürekli incinirler.onları yaşatmak için günboyu çalışır bahaneler.çok zayıf hafızaları vardırgüçlü doğarlaryaşlandıkça daha unutkan olmak zorundadırlar, bu ölümlerini geciktirir.Evet, evetruhlar ölürler.o kadar hızlı ölürler kihiç yanmaz canları.ruhların canları vardır,bir değil, beş değilmilyon tane canları vardır.hepsini birden bir kadında da bırakabilirlersakat bir köpeğin bacağına da sarabilirler yüzlercesini.bir bakarsanız hain bir masada kirli ellere bacaklarını sunup ölen …

Devamını oku

Âh mine’l aşkı ve hâlâtihî Ahraka kalbî bi-harârâtihî

Terci-i bent Terci-i Bend-i Beyt-i Şerif-i Meşhur li-Cenab-ı Hazret-i Pir I Ey ruh-ı pâkinde ayân nûr-ı zât Sînesi âyîne-i vech-i sıfât Pertev-i hüsnünde nümâyan tamâm Sırr-ı Hudâ mâ hasal-ı kâinat Sen urıcak vakt-i semâ’ içre çarh Şem’ine pervâne olur şeş cihât Şevk ile cân tâzelenir ben desem Nutk-ı safâ-bahşına rûhü’l-hayât Pertev-i envârı cemâlin senin Aşk …

Devamını oku

Bir Günün Sonunda Arzu

Yorgun gözümün halkalarındaGüller gibi fecr oldu nümâyân,Güller gibi… sonsuz iri güller,Güller ki kamıştan daha nâlân,Gün doğdu yazık arkalarında! Altın kulelerden yine kuşlarTekrârını ömrün eder i’lân,Kuşlar mıdır onlar ki her akşamAlemlerimizden sefer eyler?.. Akşam, yine akşam, yine akşam,Bir sırma kemerdir suya baksam,Akşam, yine akşam, yine akşam,Göllerde bu dem bir kamış olsam! Ahmet Haşim