Şimdi kim bağışlayacak beni…Unuttum senle helak olmuş tüm kavimleri kişisel tarihimi pompeinde taşa dönen kalbimi..Şimdi kim bağışlayacak seni bir dokunuşla yumuşacık olan.kalbimdir seni bağışlayacak olanya beni kim bağışlayacak benisuda ayın şavkını bilirsin sevgili ‘yakamoz’bir yakomozdu sözlerinruhumda şavk eyleyen gecenin karanlığında.Şimdi kim bağışlayacak benicanım bunca acırken iyi kadrajlanmış gülümsememinyapaylığını sözlerin kadar yalan yaşantımıkim bağışlayacak kendime yaşattıklarımıyorganımın …
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Burçak beni sevmiyor
Edebiyattan nefret ediyorum ama bu sana ne tür bir tabanca sağlar ki? -maddeler halinde sayınız.- 1- Halamın artık ne zaman evleneceğimi sorduğunda, annemin yalan söylememek için kıvrılan dudağının köşesinde patlayan ilkokul 2- Otobüse beraber binen iki kişinin, eğer boş yer varsa yan yana oturmaya çalışması 3- Kedin için bir isim buluyorum zil 4- Sevgili şeyhim;Ben …
Şub 23
Rüyamız
Bir havuz kenarında yan yana oturmuşuz;Bu su bizim gölgemiz,biziz şeffaf ve temiz.Su sesine uyarak bir şarkı tutturmuşuz,Açılan güller gibi suda gönüllerimiz. Ne vakitten beridir burada oturmuşuz?Dünden, hatta bugünden bile yok haberimiz.Yaşamanın en güzel noktasında durmuşuz,Bir huzur ahengine dalmış gönüllerimiz. Uyanabilir miyiz sanki böyle rüyadan?Asırlar kadar uzun,müphem ve tatlı bir an,Biz o kadar sarhoşuz, o kadar …
Şub 23
Şarkılar
Her şarkının götürdüğü yer başka,Hepsi başka başka sinmiş içime. Biri, Büyükdereye götürüyor, Biri on altı yaşımın Kadıköyüne. Kimse sevgimi bilmez şarkısı Eskiden ağlatırdı beni; Şimdi düşündürüyor. Özdemir Asaf
Şub 23
Şakacı
Güler, gülümser bir şakacı,Güldürür,düşündürür, Arada-bir durur, gözleri dalar, Neler söyler, neler susar.. Yoksa, çok acı bir şakayı Şakadan da olsa, Çok yalın bir karanlığa mı saklar.. Oynadığı oyunsa, Yaşamda oynadığı, Oyununu mu yaşar.. Oyunda yaşadığı, Yaşamını mı oynar.. Yaşarcasına, oynarcasına. Öyküler anlatır olmuşcasına, Sonunu mutlu bağlar, Gider evinde ağlar. Özdemir Asaf
Şub 23
Ayna
Bana aynadan bir suret göründübenden baskasıbilmem memleket-i çînden midirya mâçînden mi? Sordum kimsin diyebir kahkaha atıpben çîn padişahının kızıçoktandır âşıkınımdedi. Dedim çıko aynadanhayalimi çalanhayalim olmazsa olmasınyalnızvar olduguna inanmak içinellerim sana dokunsun. Bana çîn padişahının kızıgelememdedi. Ancak bir günhayalin gibi seni debu aynanın içine alıpkaybolacağım. Asaf Hâlet Çelebi
Şub 23
Yoklama Defteri
yoklama defterinden öğrenmedim sizi,benim haylaz çocuklarım!sınıfın en devamsızınıbir sinema dönüşü tanıdım,koltuğunda satılmamış gazeteler…dumanlı bir salondakendime göre karşılarken akşamı,naneşekeri uzattı en tembeliniz…götürmek istedi küfesindeelimdeki ıspanak demetini en dalgını sınıfın!isterken adam olmanızıçoğunuz semtine uğramaz oldu okulunpalto, ayakkabı yüzünden.kiminiz limon satar balıkpazarı’nda kiminiz tahtakale’de çaycılık eder;biz inceleyeduralım aç tavuk hesabı,tereyağındaki vitaminive kalorisini taze yumurtanın!karşılıklı neler öğrenmedik sınıfta,çevresini ölçtük …
Şub 23
Yüzümü Size Çeviriyorum
Yüzümü size çeviriyorum, siz misiniz?Elimi suya uzatıyorum, siz misiniz?Siz misiniz, belki de hiç konuşmuyorumBelki de kim diye sorsalar beniGüneşe, çarşıya, kadehe uzatacağım ellerimiBelki de alıp başımı gideceğimBiliyorsunuz ya bir ağrısı vardır gitmeninNereye, ama nereye olursa gitmeninHüzünle karışık bir ağrısı Edip Cansever
Şub 23
zeynep beni bekle
zeynep beni bekle / gece ağaçlarınayağmur çiseliyorum / cam tozu su beyazıyalnızlığını mutlaka değiştireceğim.bir yaprak halinde süzülüp saçlarınaeski teşrinlerden / kederli kırmızızeynep beni bekle mutlaka döneceğimsöyle kim önleyebilir buluşmamızı geceleyin ışıkları söndürdüğün zamanbenim şiir kitaplarından sızan aydınlıkelinde uyuyakaldığın heyecanlı romanpancurların çarpıldığı lodos gecelerirüzgârın değil benim / pencerendeki ıslıkher akşam koridordaki ayak sesleriyanlış çaldığını zannettiğin telefonzeynep …
Şub 23
Bağbozumu
yerin üzgünlükle kırışan yüzündeyiz unuttuk ihtiraslı bükülüşünü dudaklarındışına düştük ırmakların: kurak ve ayaz ince çizgiler çektik kentlerle mağaralara:kalbimize iliştirdiğimiz solgun papatya,şimdi sınırsız ölümler kadar beyaz kıta alçalıyor, yükseliyor okyanusbu yepyeni bir veda düşlere, tutkularageçiyor bağbozumu, su sızdırıyor küpparmaklar yetişmiyor güneşe uzanmaya bozuk sesler içinde birkaç zavallı ezgikırılıyor ince çizgi, çitler devriliyor: fırtınasiyah sular ıslatıyor renksiz …