Ben bir iyiliğim, diyorum Yitiklik duygusundan doğan. Çoğalmak istedikçe azalmaktan alırım Güzelliğimi. Seçilmiş bir yalnızlığın içinden Seslenirim mahcup ve özgür; Sevdiği herkesi bir kedere Dönüştüren kalbimle. -Karlı bir boşluğa inen gece Çocuk kalır odamın yanında.- Kalabalığı kanıt gösteririm Kalabalığın kendine: Hiçbir yakınlık hiçbir hayale Su taşımaz Buğday olmaz Un vermez… Kendini sevmeni süsleme Diyor, kitaba …
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Üstad Necip Fazıl’ın Çile’hanesinin penceresinden şiir denizine yansıyan yakamozlar
BÜYÜK RANDEVUBüyük randevu… Bilsem nerede, saat kaçta?Tabutumun tahtası, bilsem hangi ağaçta? MESAFEBu ne hazin mesafe iki ten arasında;Bir hali dinleyenle dinleten arsında… AZİZ EŞYASırma renginde pislik, dünyanın süsü püsü.Bende tek aziz eşya annemin baş örtüsü… KALMADIBu kasvet dünyasında kalmadı özlediğim,Namaz vaktinden başka , ânını gözlediğim… SAHTE KAHRAMANBize kalan aziz borç asırlık zamanlardan;Tarihi temizlemek sahte kahramanlardan!!… …
Şub 23
Karina
lanetli bir gemiydim her limanda bir cüzamlı beklerdi beni başımda bin bir hayalet sevgilim ölü tekne kırık omurgasıyla uzanırdı kumsalda ben ona korsan masalları anlatırdım o bana yağmalanmış bedenini üzülürdüm o zaman üşüyen bir çocuk eliyle arteneden indirip yelkenimi çekerdim üstüme lanetli bir gemiydi soylu bir dragon gibi yanımda dünya güzeli filikalar yok boynumda yağlı …
Şub 23
Çalı Çit Bahçe
sürdürüyoruz oyunu. ben karanlık bir dağdan iniyorum o, dudaklarında mevsimsiz iki gelincik çıkıp geliyor çalıların ardından her zaman bir çit aramızda yürüyoruz şehre doğru dizlerinin üstünde bir çanta omuzu yaz hırkalı hayatın ucuna ilişir gibi oturuyor bahçe sinemasında acılannı boyuyor duvardaki kadınla filmi ellenyle seyrediyor düşmekten korkar gibi elimi arıyor karanlıkta yüzüme bakıyor arada bir …
Şub 23
Eskiler Alıyorum
Eskiler alıyorum Alıp yıldız yapıyorum Musiki ruhun gıdasıdır Musikiye bayılıyorum Şiir yazıyorum Şiir yazıp eskiler alıyorum Eskiler verip Musikiler alıyorum. Bir de rakı şişesinde balık olsam Orhan Veli Kanık
Şub 23
Güneşimi Vurdular
dalgalar sırılsıklam, dökülmüş elleri kollarıyorgun argın, güneşi kıyıya sürüklüyorlarkıran kırana vuruşuyor hüzün mavisi ışıklarııskalayan tüm kurşunlar onda karar kıldılarçoktan gelmiş olmalıydı göğün ak kanatlılarıbeni alıp götürmedi, neden bu sabah sularsahi, unutmuşum, güneşimi vurdular denize düşerken gördüm aldırmıyordu insanlarbulutların arasından yuvarlandı koyaönce burna çarptı çığlık çığlığa kayalıklarsonra can havliyle devrildi suyaah…bayram etti cümle balıklarama bir gariplik …
Şub 23
Önden Yırtılan Gömlek
Ferisiler, senin elinle her yerdeİsa’yı çarmıha geriyorlar, Amerika;Sen de, utanmadan seyrediyorsun olanlarıYüzünü gizleyerek lobide, gazetenin arkasında.Gergedan derisinden mi yüzün senin,Fil derisinden mi, nedir?Kör müsün, sağır mısın yoksa, sen Amerika? Kuyu diplerinde kervan bekleyenGenç kardeşlerinin ve uzak kuzenlerininYeniyetme demokrasi taleplerineHesapsız kol kanat gerenBir Kenanlı Yusuf olabilirdin oysaKahire’de, Gazze’de, Dimeşk’teVe dünyanın her yerinde, sen Amerika. İnsanlığın büyük …
Şub 23
Karabağ Şikestesi
I. Bilirsin kırık dökük hayatımız bizim, Karabağ şikestesi gibidir. Bir çığlık fışkırır birden, Neşeli ara nağmelerden. Ben, ara nağmeler sürerken Anlıyorum ki, gitmeliyim… Düşsel bir kervanın dev develeri, Evin önünde çökmüş Kapıcıyla lafa dalmış kafilesalar Artık tereddüde mahal mi var? Sevdiklerimin anılarından döktürdüm Kervana armağan bir çan, Melamet hırkasını giyerek eynime, Ne yüreğime ne beynime …
Şub 23
Ey Zaman Kuşu
Hangi yöne uçsan kırık kanatlarınla,bil ki ardındayız biz de o yaralı geyikle.Birkaç kişi, yaprakları sararmışeski kitapların içinden.Her şey ezberimizdelanetlilerin lanetlediği ölümsüz metinlerden.Sızan ışığın alacaaydınlığında,unutulmuş hücrelerin yosunlu duvarlarınahem düşlerimin haziran güneşi yansıyor,hem de dışarda savrulan kar. Cevat Çapan