Buz üstüne yazmak isterdim Bütün bu şiirleri Üç beş gün öyle kalır Sonra eriyip giderdi Kaybolursa da ne çıkar Yazılmış o kadar şiir ? Onca acı, tedirginlik Bir avuç su oluverir Buz üstüne yazmak isterdim Bütün bu şiirleri Ya da denizin yaladığı Bir kıyıya bırakmak… Boğulup gitsin sesim Uçsuz bucaksız bir koroda Duyulmayacaksa silah sesleri …
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Bu gün de ölmedim anne
Yüreğimi bir kalkan bilip sokaklara çıktımKahvelerde oturdum çocuklarla konuştum Sıkıldım, dertlendim ,sevgilimle buluştum Bu gün de ölmedim anne. Kapalıydı kapılar,perdeler örtük Silah sesleri uzakta boğuk boğuk Bir yüzüm ayrılığa, bir yüzüm hayata dönük Bu gün de ölmedim anne. Üstüme bir silah doğruldu sandım Rüzgar, beline dolandığında bir dalın Korktum, güldüm, kendime kızdım Bu gün de …
Şub 23
Blues
Yağmurdan kaçarken taşa tutuldumDönüp bakamadım bile Şimdi kendi içine yağan bir bulutum Kağıtlar yeşeriyor toprak yerine Saçlarımı uzattım, aynayı kırdım Deri ceketimi çıkardım sandıktan Cebimde 20 yıl önceki sevgilimin resmi O mu büyüdü, ben mi yaşlandım? Gümüş tabakamı, köstekli saatimi Bir blues ritmiyle kullanıyorum Her sabah yeniden uyansam da Naftalinli bir gençlik bu yaşadığım İpsiz …
Şub 23
Şiir Çalışmaları
Hayat hikayem mi?Tarlaların kıyısındaki gelincikler. – Âmâ olsaydımdalgınlıklarımdan anlardım güzün gelişini – Döküldü fesleğenin yaprakları:Sesleri hâlâ kulağımda. – Birkaç meyve ağacı varmış evlerinin önünde.Yüzü söyledi kendisinden önce. – Oraya da otopark yapılacakmış:Korkudan her gün meyve veriyor ağaçlar. – Toz toprak içindeki çocuk erik yiyor.Şimdi inandım baharın geldiğine. – Sâkin olki fırtına dinsin. – Olur olmaz …
Şub 23
Bakarkör
Çağırdım gelmedibakmadı bileDolaştı durdubaşı yukarlarda gözleri her yanda Havuz kenarına gittiKüçük bir gölge buldu oturduara sıra gözlerini yumuyordu. Bir tane daha geldisokuldu yanınaUçtular kanat kanadabulutlara göklere doğru Ne bileyimyalnız sanmıştım onu Süreyya Berfe
Şub 23
Kovulduğum Bütün Kapılara
Kovulduğum bütün kapılara geri dönüyorum Yurdum için, alnımda yaralarla Ellerinde taşlarla herkes beni Benimse aklım yitip giden dostlarda Onca insan niye öldü – sormuyorum artık Ölüm bile kılık değiştirmişken şimdi Hala yaşıyor olmanın şaşkınlığı var üstümde Sanki her doğan gün bir bağış gibi Geçtim herkesin geçtiği yollardan Ne yerineceğim bir şey var, ne övüncüm Öyle …
Şub 23
Eski Denizlerden Kim Kaldı
yani sen de denizsen be Marmaraiki boğazın var diye göl demiyorlarsa sanacanına okurum ben böyle işinhaberin var mı ben altı boğaza birden bakarımbenden sorulur Elif’imin benden sorulur dört şeytanımın karın tokluğusenin İstanbul’un okula gider mi, kağıt kalem ister miÇanakkale’nin çocuk felci, yatak yorgan yatması var mıdıradalarından birinin bile ah Marmara kara mıdır bahtı yani sen …
Şub 23
Akgün Akova
Marmara’yı tam ortasından yarıp geçen koca bir tankerAcıtır mı acaba deniziniEzilir mi acaba bazı gemilerin altındaKöpürmesi canı yandığından ve kızgınlığından mıdır bilememBildiğim tek şeyGemi gider kaybolurAma izi kalır köpük köpük dikkat etSen tankersin… Ben MarmaraDenizi de sen tahmin et Ceyhun Yılmaz
Şub 23
Delinin Ölümü
ölüm diye mırıldandı gün boyu sonra duru duru sustu hep yalan yok, onunla dalga geçtik nerden bilirdik ki sıcak bir kumru ölüsü gördüğünü hem öyle pek eski değil, dün öğle üstü ardından gök çıldırmış, bunu gören yok deyin ki yıllardır bir periye aşk dokurdu yeşimle enikonu balkonunu cin çarpmıştı, duyardık daha kötüsü kedisi de düşmüştü …
Şub 23
Çince
ayrıldık ya, ateşini söndürdüm, uçuçböceklerini yaktımiçim cız etmedi mi, etti, allah kahretsingözlerime uçaklar düşmedi mi, düştü, allah kahretsingül yapraklarını tuvalet kağıdı yaptım, yıldızların bodrumdaNuh’un gemisi sırtımda paramparçacami kedilerinin yalnızlığından geçindim ve daha bilmem nelerdenseni unutmak istedim bunca kıskançlığımlaezogelin çorbanı, arapsaçınısigara külünü unutmak istedimunuttum mu, unutamadım, allah kahretsin ayrılık taş duvarayrılık Çin Seddi aramızdaÇin Seddi ne …

