onu vurdular, gözümle gördüm onuak bir zambağa binmiş gidiyordu zambak dur, sana da bulaştı kan. bir damla gözyaşından doğurmuştu anası onu, bir avuç sevinçle büyüttü. bir avuç hüzünle nice zorluklar nice ayrılıklar ve saçlarına beyazlar …
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
eylül giyinmiş güz kızları
ya durursabir gün bu kasırgaşafak sökersekar kalkarsa ülkemdengün herkesin bildiği yerden doğarsayarasalarım kaçışırmağaramdan çıkmaya zorlanırsamçaysigarayla çalışmışsa makinamleş yemişsem bir ömürtaze et koyarlarsa ağzımabir günâyet hadislerle konuşmayakonferanslar vermeye başlarsamyahudihristiyanyahut müslümancılık yaparsamölmeden önce senden başkaya herhangibir şeygirerse hayatımasana şiirdensana inanmaktan başkaeylül giyinmiş güz kızları gibi sen pınardın Gürün’dekarpuz çatlatangirecektim içineanadan üryankuzey rüzgârıydınoldum bittimbağrıma esecektinbuz torbası/alnıma koyacaklardı kar …
Şub 23
örüp ince bir tığla
duvarda, solgun ışıklarla oynaşmada bir örümcek ve düşüncelerim ince bir tığla örüyor ağını, sessizce günbatıyor. kara battaniyelibir ölü yürüyor sonra kireç döküntüleri ne kadar da benziyor ona, öldürülmüş bir arkadaşınınfenerinitutuyor, içli bir madenci …
Şub 23
Bir Şehri Bırakmak
ISenin için aldığım menekşeleriÇalgıcılara dağıttımSon geceSon defa başlıyan sabahYatağımı yine sen düzelt Küçük balıkçı çocuğuSen denizdenYaramaz ve çapkın balıkları tutabilirsin Çok uzaklara gittiğimiSana söylemek isterdimGüzel satıcı kızı IIAğaca söyleGölgesini getirsin bana yollukSokağı ve denizi isterim penceredenSenden çörekler isterimAy biçiminde IIIEllerin yetişir vedalaşmayaNiçin ağlıyorsun Oktay Rifat
Şub 23
Ah o gemide bende olsaydım
Alper’den 700 lira borç aldım bugünİsrail Devleti gömülsün diye karanlıklara!Çünkü eğer borcu varsa bir mazlumunBaşka bir mazlumaBir mazlumaMazlum…SevgilimTam buraya uygun bir ayet bulamıyorum.Oysa ne çok ayet vardı 90’larda…Baktığımız her yerde ayrı bir AllahGördüğümüz her peygamber yeni bir mağara.İnsan olmak bizatihi sansasyoneldir.Diline döktüğüm dilleri hatırlasana… Alper bana 700 lira borç verdi bugünİsrail kaç mermi yapabilir bu …
Şub 23
Rakıya Övgü
En büyük aşk Rakıya aslında. Yazmak için de gerekli, Yazılmak için de. Üstelik Sevgilinin ilk hali İçmeden Duru su sanki, Kaynatmıyor insanın içini. Ve adabıyla bilmezsen Sevmesini Olursun alemin rezili. En büyük aşk Rakıya aslında. Durmuyor şişede durduğu gibi Uzaktan güzel Sessiz bir kadın gibi, İlk yudumdan sonra dönüş yok geri Bin kere tövbe edilip, …
Şub 23
Hani
“Zamanı yok” demişlerdi bize “sevmenin…” Ondandır, her daim Güler yüzümüz, Ölürken bile… “Yıkılmaz”ı yok sevdaların, Düşlerden uzak yaşamasını bilene. Kaç kez kovaladıysam baharı, Takvimler kışı erken yazdı… Ölümsüz aşkı ararken, Bir ömür “yok”a yazdı. Varsın olsun… Üç günlüğüne de olsa, Seni bana yazdı ya…. Tayfun Talipoğlu
Şub 23
Minyatür Sessizliği
Unut o kadınınSiyah gözlü maviliğiniMinyatürlerdeki sessizliğini unut O kadının Suyu öperkenKurduğu düşlerinÇölü hatırlattığı zamanı unut Beklemiş her şey adına Dinle.Çatırdayan dalKırılan kalp Ve sırrı neyse rengin Pencereden göründüğü kadarmış hayat. BağırsanKarşılık verirKoruda incelen ağaç Merhametsiz bakışlıO beyazlıkÇürür Ortasında gecenin. Artık hiçbir şey kalbe dokunmazNe fanusunda büyüyen kumNe beklenen uzun kervanGelecek hiçbirşeyOnu avutmaz. Unut O kadınıDüşüGölgeyi …
Şub 23
Rüzgâr Dolu Konaklar
DoğduğumuzdaBizim için yaptırdığı sandıklaraGümüş aynalarLacivert taşlarVe Halep’ten kaçak gelen kumaşlarDolduran annemizBir zaman sonraBizi koyup o sandıklaraYolRüzgârVe konakları fısıldayacaktı kulağımıza.Yalnız kalmayalım diye karanlıktaÇocukluğumuzu ekleyecekAvunmamızı isteyecektiO çocuklukla.Sırtımızdan jiletle akıtılan kanınKarıştığı uzun ırmağaBırakıldığımızdaAnnemiz bu kadarını istemezdiBu yüzdenO uyurkenUzaklaştıkDiyorduk sulara. Gidişin kendisinden artakalanHer şey, herkes burada.Ben buradayımKardeşlerim yitikliğiyle buradaAnnem elbiseleriyleErkek kardeşim savaş korkusuylaBabam burada hiç uyanmış olmasa da Dünya …
Şub 23
Ağustos Konuğu
Odama bir an giren uçucu bir böcekArıdan irice, kanatları renkliDolaştı bir süre, vızıldamadan.Sonra bulup yolunu pencereninÇıkıp gittiBir öykü çeviriyordum Çehov`danMasamda bira bardağıOdam, kitaplarım,olağan dünyamTül perdede ağustos ışınlarıTanık oldu yaşamımaBu uçucu böcek, sadece bir anÇıkıp gitti sonraTıpkı yaşamıma bir an katılanSonra yitip giden bir sevgili gibi Ataol Behramoğlu