Sen ey kendiyle yetinen! Fosforun yeri gece, Ne yapar gecesiz ateşböceği? Belki anlamsız ve delice Kumrunun inanılmaz yuvası Bir direğin tepesinde. Ama boşluktur biraz da bir kuşu biçimleyen, Bence böyle, seni bilemem. Sen ey kendiyle yetinen!Ne derlerse desinler Su eğimine gidecek. Sen şaraba banılmış ekmek! Deltasıyız bütün sözlerin ve söz sonunda bak nasıl senle bana …
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Cennetle Müjdelenen 11. Kişi – Aksi İspat Olunana Kadar- Benim
Ne zaman tıraş olmaya başlasam- sakal tıraşı- Napolyon’un askerdeyken taburumuza söylediği “ tıraşınızı sabahları olun” cümlesi gelir aklıma…– Ama anlatacaklarımın bununla bir ilgisi yok. Ne zaman tırnaklarımı kesmeye başlasam, bir dostumun sevgilisinden söz ederken kullandığı – ki ben sevgili sözcüğüne hiç alışmış saymam kendimi. Çünkü ben karakalpliyim.- “ Beni o kadar çok seviyor ki tırnaklarımı …
Şub 23
hatıra ormanı
bir masal zamanından yazıyorumbu şiiri sanaistersen yanmış bir ormandanhatıra diye sakla sirklere düşmüş deniz kızlarını düşünürbacağından vurulan atlı karıncalarıbir tanrıdır sıkılır gider kendi göğündenher yalnızlıkta yaslı bir anlam var yeşil mürekkeple yazar mektubunubir selanikli gibi uzanıp öper rüzgaruyur portakal ağaçlaının göğsündeiçimde kederle yanan bir şey var üsküpte biri çamaşır assa sakız kokanburnunun kemiği sızlar burada …
Şub 23
iki kere gelmiş geçmiş ola
I. Taşları eriterek önümüze döşüyor, yürüyüp gidiyoruz “_ Son oyalanmasını göstermeyi kim keşfetmiş ilkin?_ Çok köke inen bir soru bu, binayı çökertir, kovun bunu…”Demek ki ben, sesimi asıp can çekiştirmeye yazgılıyım. Çünkü başıyla oynanmış bazımızın, eti yavaş yavaş kelle olmuşBüyüdüğü doğru ağaçların ama doğru değil çocuklarınBüyümek istedikleri… Susacak ne çok şey var… II. Kendime taziyem …
Şub 23
bir gül bir mektup
Askeriyeden ayrıldım Alâeddin AbiDalına küsen bir yaprak gibi / kapı aralandı ve çıktım Görülmüştür damgası silindi yakamda Ne karakolda nöbetim, ne de suya atılacak mektuplarım var Şu sıra seni özlüyorum Karanfilden Balıkesir’e akan bir sokaktaBu dünyada öleceğin Kerem’inÖbür dünyada da sevebileceğin bir kalbin vardı seninYaraları yarayla saran gözlerinBulutlara saklı çeyizinKalbimin üstünde kalbin vardı senin Yalnızlığımız …
Şub 23
Sevgili
bir uçurtmaya tutunup gitmiştin buradanbelki de ben gitmiştimkimsenin Fatiha bilmediği bir köyde ölmüştüm“benim var olmadığımı” söyleyen hasta bakıcıyıelindeki nehirle boğmaya çalışmıştın sen de galiba biz seninle hiç karşılaşmadıkhalbuki her soluk aldığımda genzimi yakıyordunelimi cebime soktuğumda el ele tutuşuyordukçocukluğunu çekmede saklıyordun senacayip şeyler biriktiriyordun sonrayolunu kaybetmiş bir kum fırtınası gizliydi saçlarındagöz altlarında kahverengi şiirler vardı “neden …
Şub 23
Bir kadının erkeği olmak istedim
Bir kadının erkeği olmak istemiştim, ömür boyu.Ama öyle sıradan bir kadının değil,Özel bir kadının erkeği olmak.Sadece güzellikle işim olmaz,Ön yargılarla da.Kim demiş kiErkekler aptal kadın ister diye,Ben çok zeki bir kadınınErkeği olmak istedim,O kadar zeki olsun ki hem,Neyi niçin yaptığımı daO kendiliğinden anlasın istedim,“Vallahi billahi” ile başlayanaçıklamalar yapmak zorundaKalmayacağım bir kadınınErkeği olmak istedimO kadar zeki …
Şub 23
yağmur ve fransızca
1. eski arkadaşlıklar resimliydi‘canım arkadaşıma cansız hatıra’fotoğraflar siyah-beyaz, hatırası derindibir gözü tenhaydı şahin’in bir gözü kalabalıkarkadaşı gibi gözü var mı insanınnasıl olsa dünyaya aynı gözle bakacaktıkben senin tenha gözün olacaktım hemtek başıma en kalabalık arkadaşınyarım bir çocuk olarak benibu dünyaya erkenden bırakmasaydın 2. insan arkadaşına benzerve iyidir benzemesiarkadaşlığın da eski bir şehrehele usul sesliyse şehir, …
Şub 23
Ben Size Ne Yaptım
Ben size ne yaptımÇağrı mı, armağan mı, ceza mıNe vardı böyle karşıma geçecekBen ne yazılar ne çizgiler yitirdim hatırlamadımNe var ki sizinki onlar gibi gitmeyecek Artık olan olduGitmeniz gitmeseniz birBen de düş kursam da kurmasam daAklıma yüzünüz gelecektir Ben size ne yaptım,Ne kötülüğüm dokundu sizeİnanın – hoş niçin inanacaksınız-Sizi şu ana kadar tanımazdımİnanmak, bilmek yakışmaz …