Kategori: Türk Şiiri

Ve Tek Kare Bir Film

Tabiata çıkıyorum Göğsüm bir müzikle Vuruyor ritmini Dinliyorum hüznünü sendeki güzelliğin Başımda fırtına bir taç Unutulmuş padişahlıklar İpiri gözleriyle uyanıyor Şu gündüzden kalan mesele Bir hatip bir kuruntu Rutubet ve ukalalıklarla dolu bir debdebe Başını koyduğun yastık Bir yılan sürünerek geçmiş gece Hadi bir sonuç yaz bir teselli uzat Göğüs ağrılarına çırpınışlara Korkulara Ve bir …

Devamını oku

ben dirimle doğrulurken

Sis boruları ötmeğe başladı yavrularŞimdi oradalar – Aşk delice kımıldamalı yatağındanSen bir yıldız kaymasıyla yatağındanÜstüne alevleri alarakKemikli bir aşk gencinin kollarından tutarakSen kanın damarlara tutunamadığı anlardanBeni karnınlaBir göz boğuşmasına daha kandırarakBul içe kapanık hayvanlarımı yalvarmalarınlaÜzülmüşBelki dünya ile horlanmışım Ansızın çık oradan görün oradaBu siyah basmış kara akar deme –Başka olmalı gövdemi denetleyişin                              aşka hazır …

Devamını oku

Koca adam

Koca adam..Kocaman adam..Nasıl da güçlü.. Dağ gibi.. Vursan devrilmez.. Saçlarını okşuyorum..Küçük bir oğlan çocuğuna dönüşüyor gözleri..Kaldırıp başını , bakıyor yüzüme usul..Ellerimde anne kokusunu kokluyor biliyorum.. Koca adam..Kocaman adam…Kollarımı açıyorum.. Sarılmak istersin biliyorum..Biliyorum, başını saklayıp koltuğumun altına ağlamak istersin..Yüzüme bakıyorsun.. Ağlamasın diye kocaman açtığın gözlerle..Omuzlarını çekip “ıı ııhh” diyorsun..Dönüp arkanı çekip gidiyorsun.. Koca adam..Kocaman adam…Biliyor musun …

Devamını oku

bir gecelik yol

ben hiç türkü bilmezdim yol öğretirmişben bilmem ayrıyam dememiştim hiç ayrılmamıştım yoldan ve hiç yârdan öyle sanmışım, bu yol anlatır gözümü kırpmadan günümü görmüşüm görmüşüm her gecenin sonunu, türlü oyunu bir gecelik yolda kendi rüzgârımla esmişim şimdi uykular bir başka, türküler eskiden bi uyurdum aynı ağrı uyanırdı göğsümde şimdi ur gibi kurşun gibi kazımadan kapanmıyor …

Devamını oku

Asiye severim seni öldüresiye

Senin gözlerin mavi, yeşil, kara. İndir onları yere, bakma sakın hayata.  Senin ellerin güzel Asiye, parmakların ipince.  Severim seni ama olmuyor bulaşıklar kalınca.  Asiye severim seni, sen bana hayat verdin.  Bana yemek verdin Asiye, suyumu elinden içtim.  Çocuk verdin bana üç demedin, beş demedin.  Elbet vereceksin Asiye, lafımı iyi belle!  Ben seni karım ettim.  Seni …

Devamını oku

Aradaki sızı

otuzuncu kattan düştü gülümseme halkın ortasınaotuzuncu kattan bakıyorum burası çok fazla ankaraağır havalardan ağdalanan ağır ağır dağlananotuzuncu kattan manzara çok fena çok can aldıcanımı sıktım mesela masada oturan vıdıvıdılaracanımı sıktım bıraktım üzüntülü kırlarakıyamadım sesindeki sessiz sevincekıyamadım ve dedim ki hadi şimdi adalara gidelim gitmek birikirse bir adamın içindeiki de bir homurdanıyor deniz dalgaların göğsündeaçılmış yaraya …

Devamını oku

Hz. Ali’ye Mektup

sen belki tanımazsın ama ben senin için ölürüm!sen beni tanımazsan ben zaten ölüyüm!bir Allah’a bir anneme sonsuz itimadım varherkes beni yarı yolda bırakıyor ya Aliherkes beni yarı yolda bırakıyor bu çok zor! sana bu mektubu pişirilmiş çamurun içerisinden yazıyorumağaçların otların ortasında yaşıyorumcayır cayır yanan bir orman ne kadar uzun yaşar?Allah’ım benim yanmayan yerlerimden yangın çıkaryanan …

Devamını oku

Güzel Aşık

Güzel aşık cevrimiziÇekemezsin demedim miBu bir rıza lokmasıdırYiyemezsin demedim mi Yemeyenler kalır naçarGözlerinden kanlar saçarBu bir demdir gelir geçerDuyamazsın demedim mi Bu dervişlik bir dilektirBilene büyük devlettirYensiz yakasız gömlektirGiyemezsin demedim mi Çıkalım meydan yerineErelim Ali sırrınaCan ü başı Hak yolunaKoyamazsın demedim mi Aşıklar kara baht(ı) olurHakk’ın katında kutl’olurMuhabbet baldan tatl’olurYiyemezsin demedim mi Pir Sultan Abdal …

Devamını oku

Çağrışımlar

Çok küçük bir yalanıÇok büyük bir orantıdaDinlediniz mi.. Çok büyük bir yalanıÇok yalın bir doğrultudaSöylediniz mi.. Gecikmiş bir gizlemİ,Birikmiş bir özlemiSakladınız mı.. Gelmeyecek bir gideni,Olmayacak bir nedeniBeklediniz mi.. Bir gerçeği erken,Bir açlığı tokkenAnladınız mı.. Hep mi hep ölecekmiş gibi,Hiç mi hiç ölmeyecekmiş gibiYaşadınız mı.. Yalanı sürmeye sürmeye,Yanlışı görmeye görmeyeSaklandınız mı.. Doğruluğun yönünde,Doğruların önündeAklandınız mı.. Ortamsız …

Devamını oku

Acıya Kurşun İşlemez

Sabrın çalkalanıp taştığı sulardadırÇığlıklarla parçalanmış uykulardaBuruşturulup atılmış aşklardaVe çalınmış mutluluklardadırSes ile yürekBüyük rüzgarların o yanık şarkısıHala yükselir içimizden dağılırCoşkunun doruklarında sürer yankısı İlk kurban adanırken bir nehireKorkunun ilk nişanında başlamıştırGözyaşının ilk damlasından kalmayaslı baharlarla gelmiştir bugüneKanla yazılan yasalarlaAçlığın otağ kurduğu sabahlaraVe sonuçsuz kalan ahlarla gelmiştirAcıya kurşun işlemez artıkölüm bile bu acıyı cellat bilmiştir Yok bundan …

Devamını oku