Kategori: Türk Şiiri

Anıda Kalan

Biliyorum sözcükleri, ama kullanmadığım için unutuyorum.Onu da unuttum. Şu acılı, şu gerçek olmayan.Nice yıllar var ki hiç görmediğimkırları, dağ doruklarını, güvercin uçuşlarını, uzayanve uzayıp giden kavakları. Değirmenin ovasını.Bütün bunları yine de anımsıyorum işte. Anımsıyorum (onu) ve yaz gelip geçiyor. Güz yeliyaprakları dökecek birazdan.Yağacağını düşündüğüm ince yağmurlar başlayacakve ıslatacak, gece ve gündüz, usulca.Unuttuğum sözcükleri anımsayacak mıyım? …

Devamını oku

Sağlık Olsun

Öyle sabah uyanır uyanmaz yataktan fırlamaYarım saat erkene kurulsun saatin.Kedi gibi gerin, ohh ne güzel yine uyandım diye sevin..Pencerini aç, yağmur da olsa, fırtına da olsa nefes al derin derin…Yüzüne su çarpma, adamakıllı yıka yüzünü serin serin…Geceden hazır olsun, yarın ne giyeceğin.Ona harcayacağın vakitte bir dilim ekmek kızart,Çek kızarmış ekmek kokusunu içine,Bak güzelim kahvaltının keyfine.Ayakkabıların …

Devamını oku

Terleten Kelimeler

Kalabalık bir aşk bu, ortasından bir halk geçiyorbaşlatarak kentleri alacakaranlıktan. Ama konumuz gökyüzüeski bir uygarlık gibi insan. Çağ denilen morg zamanı.Şimdi bu uykudan ayrılsam; yaşatan yanılgılarküflü bir tarih, anıları yoran fotoğrafın arabıduygusal kaçak tütün. Buluşur acılar değişirizyanlışımız aşk, konumuz bir kaçağın korkusuoturur bir yangının dibine, terli sözcükler düşünürüz. Kalabalık bir aşk bu, ortasından bir halk …

Devamını oku

Giz

Hızla çıktım içinizden, deriniz oldumyüzünüz gibi değişe değişe maskeler edineneskiler edinirken bir Akdeniz günlüğüsuya yazıldığı için sönen ateşten sevgililer…Kanım bitti, ayrıldım kendimden. Buluştumnedense korku ve merak, birdenbire karanlık.Ayrıldım kendimden, anladım tenin verdiği sözüsonra uzaklıklar ve gökyüzümağaralar, yukarı Fırat kolukaos ve delta…Vuruldum, bütün şairlerde ihaneti gördümbüyük yalanı. Bildim her günün sıkılmak olduğunubildim bir ölüm unutmadı doğacak …

Devamını oku

Birlikte Yalnızlıklar

Varlığın bir saldırma değilse yorulursun ölmektenyaşamak dediğin anlamlı bir sıkıntıve yıkılmak elbette bir çocuk hırpalanınca Hep alıngandır ağzındaki şarkılarbir sabah yaz gümbürtüyle biter, böyle başlar uzaklıksöylenerek anlamaya başlarsın her sağanağı. Şımarık kiraz ayı, yanında ipek bulundurursesin uzun olsun. Yoksa duygular kırışırbir pusu gibi kurarlar seni. Soyunuksun hayata. Gelmek gibi gidersinaşk içinde biriktirirler seni. Aşk!Yepyeni bir …

Devamını oku

Güz Erken Geldi

Güz erken geldi,sen gelmedingelecektin,ben sigarayı bırakacaktım nikotin bantları yerine yağmuru akıtacaktım damarlarıma Bir de intiharını ihtiyarlığımın Gençliğimin geçmiş baharlarını bir de… Çocuklar körebe oynamak için yağmurla gülüşleriyle donatacaklardı sokakları kanatları gümüşten bir serçe çocukların körebesi olacaktı Ben uçurtması olacaktım serçelerin Memelerinin billurdan gökkuşağı gecelerimi kuşatacaktı alnından öpecektim karanlığın senin uzundan da uzun çığlığından kirpiklerinin karasına …

Devamını oku

şiirler

ey ezilmişlik!bir gün ben de ulaşacağım kapılarına. yoksulluğun o sonsuz panayırını aşacağım. aşkın şiirini ve memuriyetini kuracağım ve elbette bitecek zamanla edebiyat tarihi sevdanın ve alkolün kahramanlığı er mektupları gurbetin yüreğimi dağlayan diktatörlüğü. sevgilim acemi bir karanfil gibi açıyor her sabah şehrin yanaklarında bense her gece sıkıntıdan ve yeminden elbiseler biçiyorum, namussuz ve onurlu sevdalar …

Devamını oku

Bir Ki Deneme

zar tutuyorsun ey hayat bu kaçıncı sevgiliyanlış ata oynamışım gözlerim öyle dedi. pır pır diye ses çıkardı yürürken yüreğimden denizleri sulardım tozmasın diye deniz sporu çok severdim çiçeğe yem vermeyi kuşlara binerdim ve kaçardım basından bak buraya yazıyorum diye milyar kelimeyi ziyan eden de bendim hem de hiç sıkılmadan. güzeldim de galiba bunu nasıl söylesem: …

Devamını oku

Düşlüyor Ölümünü Ruhi Bey

Niye ölmemeli öyleyseYaşamak mutlu bir devinimse. Ölüsünü bekliyor Ruhi BeyBir yanda Ruhi Bey bir yanda ölüVe görmemek ister gibi ölüyüOturmuş bir iskemleye. Ben ki bir ölüyü beklemekle geçirdim geceyiBir ölüyü ve ölünün bütün inceliklerini. Getirdiler beni sayrılar evine bir sabahAsansörle yukarı çıkardılarTertemiz bir yatağa yatırdılar – ben böyle istedim böyle oldu –Oda numaran 283’dü aklımda …

Devamını oku

Dağdan Onurlu İniş

Gülün, gülün, gülün ne olur!Yüksek sesle, kahkahalarla gülün!Gülün, çünkü gülmeyi kimse yasaklayamaz.Balkonlara, pencerelere çıkın ve gülün!Sokaklara, meydanlara dökülünVe gürül gürül yüksek sesle, katıla katıla gülün! Gülün, çünkü gülmek herkesin anadili,Gülün, çünkü gülmek ve ağlamak, Kandil’den Ankara’ya, Zaho’dan Ankara’ya, Çin’in Sincan’ından Gazze’ye,Gazze’den Arizona’ya kadar herkesin anadili! Dağlardan inin ve inerken gülün!Mağaralardan çıkın Ve çıkarken gülün, kocaman …

Devamını oku