uykuyla uyanıklık arasındaçekirdeksiz nar gibi geldin birden bire bu çarpan hangi saatin hızıdırher şey sen oluyorsun birden bire insan kime gitmeli tükeninceocağında yükselirken bacalar birden bire üç kadın aydınlık bir sofada oturmuşbir damla suya dönüyorlar düşümde birden bire yürüyordum bir gün ikiz gibi sokaktabende bir olmuşuz seninle birden bire tebeşir çocuklar gibi çınçın ağızlıçemberler içinden …
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Bahar Kantosu
Bu sabah baharla durulanmış yüzünGörüyorum iyilikçi bir gökyüzüGözlerine bakıyorum, konuşamıyoruzPortakal çiçeklerinin kokusunuBüyüyen otlarda güneşin ısısını Bahar gelmiş ışık ağacı pırıl pırılKoşuyoruz kavuşmak için denizeZambaklar sokaklarla doluSokaklar zambaklarla doluSalyangoz iziyle dolu bahçe Denize yakın oturuyoruz, sessizliğeDeğiyor elimiz, adalar oldukça uzakta,Suya değiyor elimiz, yaprağa,Kuşlar ağaçlarla dolu, ağaçlarKuşlarla, ışığa koşuyor nar ağacı Güneşin oltası uzanıyorÖlümsüz yapıtlarına denizin Güz …
Şub 23
Gelecek Yıl İlkbahar Yokmuş
Yüzünü bir kedi tırmalayacak ona deli deme sakınSonra trenin önüne bir oğlan atlayacakZayıf, uzun bacaklı, çetrefil, kendine kahramanRaylarda kırmızı şarap şişeleri patlamışçasınaBu gece yağmur yağacak ona dur deme sakınSu yaramazdır, toprağın yorgunluğundan ne anlayacak İçini sürüklediğin bu korkunç mermi yuvasındaEn büyük dansa kalkmaya hazır ağır dallarınlaNinnilerle değil, vedalarla uyut kendiniDışarıdaki cemre sana düşmez uyma hayataBu …
Şub 23
bir kantar memuru için incil
eski kışlalarda bu güz öğleleriduruma en aykırı oynak şarkılarsıcak çaylardan soğuk gazozlardan beklediğimizne beklediğimiz arayıp bulduğumuzvazgeçip kıyıya iniyoruz(1)üç güvercin kuşu var üstelik su gökleri direkleradamlar oturmuşlar sandal boyuyorlaradamlar oturmuşlar bir kırmızı uydurmuşlardenizin mavisine yangın ateşiyanlarında testileri yanlarında düzen yanlarında ekmekmutsuzluğa gerekecek ne varsa yanlarındabeş kişiyiz beş kişi miyiz üstümüz başımızkiminin elleri suda kiminin gözleri karabenim …
Şub 23
Yüz
Biliyor musun sen bir şiirde ilk satırsın ilk sözcükBeyaz bir gülBeyaz bir gül ne kadar beyaz olursa o kadarNe kadar suysa bir suO kadar Ben en yakın yüzüm yüzüneUyandığın sabaha, yatağınaBirden bulup birden yitirdiğin bir şey olur ya,onaBir dağ okulunda ilk derslere giren çocuklaraİlk coğrafyacılaraİlk harflerine bir alfabenin. Yüzün ki korkular verir bana ne zaman …
Şub 23
Güneşi Kötü Evler
o benim bildiğim sevdiğim bellediğim güneş diye bellediğim güneş değildi odadakimor tozlu halılarda iplik döküntülerinde oymalı cıgara masalarında o değildi perdenin arkalarındaki oydu bir çıksam karşılaşacaktım oydu vurulurdum çıksam o benim bildiğim sevdiğim güneş diye bellediğim güneş değildi odanın içindeki bu güneşi değiştiren evlerde terzilik yapılır giyimler prova edilir acı gülümser kızlar ağır ayak gebeler …
Şub 23
Kaktüs and Teksas
size,bu odanın alacakaranlığından,okyanusundan, beni boğan dalgalarından,tenimde kalan tuzundan veyastıklarda kuruyan gözyaşındanhiç bahsetmedim. size,nasılsın diyerek başlayan telefonlarınıza(garip, tuhaf aslında)beyaz bembeyaz tabiatımla‘iyiyim’ diyorum.yani aslında korkuyorumbütün bunlar kıyametbütün bunlar cinnetbütün bunlar cinayet demeyebir daha düzeltilemeyecek sözlersöylemeye korkuyorum. telefonla birlikte ışığı da kapatıpbol şanslar deyişiniz, şanslar deyişiniz, deyişinizçınlarken içimde,bunun beni ne kadar kırdığındanhiç bahsetmedim.bahsetmediğim çok şey var dahayaz çiçekleri, …
Şub 23
Düşmüş Bir Uçağın Karakutusu…
düşmüş bir uçağın karakutusu bulunurve çözülemez de giz olarak kalırsa son koddalgın bir uyduyla uzaydaeski bir cesedin karşılaşmasındanvajinal hastalıkları ondurmaya yarar umanbir bilim adamının bu düşüncesi kadar saçmave ürkünç bir şey olmuş demektir mutlaka sözgelimi bir bıçakla sevgilisinin bir adamkesmiştir şahdamarını başlayarak gırtlağından ve kadınınkanla karışık bir ah damlamıştır dudakları arasından ya da erkeklerin uzun …
Şub 23
Ne açar kimse kapım bâd-i sabâdan gayrı
Hâsılım yoh ser-i kûyunda belâdan gayrıGarazım yoh reh-i aşkında fenâdan gayrı Ney-i bezm-i gamem ey mâh ne bulsan yele ver Oda yanmış kuru cismimde hevâdan gayrı Perde çek çehreme hicran günü ey kanlı sirişk Ki gözüm görmeye ol mâh-likaadan gayrı Yetti bîkesliğim ol gaayete kim çevremde Kimse yoh çevrile girdâb-ı belâdan gayrı Ne yanar kimse …
Şub 23
Kör
babası erken ölen her çocuk gibidinsel şeyleri düşünmeyibenden daha çocuk olanlara bıraktımaşka,devlete ve sağ elimde tuttuğum şu kalemeartık inanmıyorumavucumdaki hiçliğealkollün bana verdiği piçliğeve asla olmayacak olanınbenden aldığı gözyaşınaartık alıştımkimseye kırgın değilimsusuyorum ve susuyorsamkelimeleri insanlardan daha çoksevdiğim için susuyorum Jan Ender Can