Karşılıksız sevdalardan usandımArtık unutacağım bankadaki kızıBeni seven birisini bulacağım,Varsın cüce boylu olsun;Çipil gözlü, yumuk gözlü, Varsın saz benizli olsun.Paşa gönlüm dileyinceKolları boynuma dolansın yeter.Alacağım ellerini ellerimeParmak uçlarını sevdiğim çitlenbiğimÇipil yüzlü, çirkin yarim.Cüce boylum, iki gözüm gel diyeceğim.Ona sevdalardan yana, mutluluktan yanaOynak türküler söyleyeceğimSonra gerdeğe gireceğim çirkin yarimle.Eğer yine unutamazsam bankadaki kızıKafayı çekip de bir akşamKapısına …
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Tuttum, Sevdim
karanlık sularımı çoktan terkettimbağışlamayın beni bir çocukla geçirdimen son gecemiyağmurun şarkısını öğretti banakayanın yalın ışıltısını eprimiş yıldızlara tutundumilk kez not almadım hatalarımıgeceler aşkların kurtuluş günü çağırmadım kimseyihem bayrağımda yoktuörümcek ağlarına düş eklediğimgörülmesin diyedir bunca duvarlar kimliğimi bir yolcuya bıraktımsesimi ölülerin suskun ağızlarına camgöbeğihüzünlerim de olduharitasız acılarım da göz notlarında kaldıyüzümün son mevsimi tuttum, sevdim. bağışlamayın …
Şub 23
Nilgün’ün Göztaşı
Ahşap bir kutu.Açtım.Öylece duruyordun ve… bakıyordun bana.Göğermiştin.Göz mıknatısıydın. Ne tuhaf, içimde inanılmazbir istek uyandırdın. Nilgün, “Sakın ağzına sürme!” diye uyardığında,ben çoktan dilimi değdirmiştim sana. Acıydın.Acı. Şimdi yüreğimde bir taş. Seyhan Erözçelik
Şub 23
Yürek Müzikali
Oda siyaha yığılırVe ruhumuz öpülür kirli dudaklarıyla yalnızlığınGecedir, özlem bir köşeye atılmış eşyaTerkedilmiş odalara sıçrar müziğin kırgın kanı Kırık görüntüler devşirilir, kırık bebekler Bu sonsuz gece kafilelerinden, ana Yuvaları yumuşatmaz sakat demirler Dondurur hayata taze akışları Bu bitimsiz ve kırıcı tablo Uzat ellerime ana bahardan ellerini Bir metal sevinciyle kulaklarımda Büyüdü koro Bastırarak ağzımızın kervanlarında …
Şub 23
Tanrım ! müsait bir yerde inebililir miyim artık ?
Arz-ı Hâl Bir ömre yetecek kadar ihanet gördümBin ömre yetecek kadar yalan duydumSade “arka bahçelerini” değilTalan edilmiş bahçelerini de gördüm “iki adımlık yerküre”nin.. Bir adam boyu adamlık yoktuYazanı çok okuyanı yoktu aşkınAteşi oyuncak sanan çocuklar vardı TanrımSaçlarım tutuştu..Kaşlarım tutuştu Tanrım !EllerimGözlerimKirpiklerim tutuştu.. Kalışın, bir “ben” hâli vardı bildiğimGidişin bir “O” hâli..Ve bir bilmediğim hâli vardı …
Şub 23
Ayrılık Şiiri
Her satırıMendireğe dizili karabataklara benzeyenBir mektup bırakarakbalıkçı koyundansisler icinde uzaklaşan kayık gibibir sabah usulca ayrıldınkoynumdan Bütün yolcularınıBoğaz köprüsünün çaldıgıAraba vapurununboş seferlerigibi yanlızca rüzgârgezinir sensizyüreğimde Durgun bir sudur aslında denizki çocukların acemi oltalarını denediklerikuytu bir iskelenintahtaları altına yazıdıgımayrılık siirini okudukcadalgalanır… Sunay Akın
Şub 23
Ölüme Dair Konuşmalar
2 İşte günlerden bir gün Ela gözlüm,Yeni bir başlangıçta bitecek ömrümüz.Amenna ve Saddakna,Bari hoşça geçse günümüz… Hangisine tasa edeceği, şaştık.“Ölüm derdi, kalım derdi” derkenDimyata pirince giden misali,Yolun ortasına ulaştık… Ölüm bir hatıra gibidir insanda,Kah hatırlanır, kah unutulur.Fakat bir gün, bir gün nihayetGözle görülür elle tutulur.. Şimdi taştan çıkardığım ekmekle,Çorba içmekteyiz sıcak sıcak.Fakat kim diyebilir ki …
Şub 23
Kışın Bana Yaptıkları…
I Seni bir boşluğa attımgövdemi başka gövdeler bilmeyecek artıkboşluk sesi ol..hoşluk sesi ol.. sonra dönüp üz beni. Yüzüm yüzünü terk edeli kıştı.Yeni yeni kıştı. Kollarım kendibacaklarımı sarmıştı. Fotoğrafta görünmeyenışıklar vardı. Sandalyenin ucuna oturmuştum.Gözlerim bacaklarıma dolanan kollarıma ,sonra bacaklarıma , sonra daha uzağa , salondanda uzağa ,o yok yere bakıyordu. seni bir boşluğa attımgitmek üzereydim kalktımboşluk …
Şub 23
Hayal Bekçisi
beklenmedik bir fırtınaydı gelişin…uyandırdın sessizliğimi aysız gecelerde yaralı bir deniz gibi hıçkırdığını bir fanus altında sıkışıp kaldığını..aşkla kenetlenen kalplerimizin..me`yus olduğunu,bunaldığını biliyorum,hayal bekçisiyim..mehtabı arayan karanlıklardayağmur yakışmıyorsa..güvercin gözlerine yakışmıyorsa yağmurnasıl açabilirim bulutlara derdimi nasıl geçebilirim mayınlı köprülerden..sellere karışan ayaklarımlayığılıp kalıyor en güzel umutlarımvurgun yemiş denizciler misaligöğsümün katranlı sahillerindezifiri saçlarıylainfazıma ağıt yakan menzilleren salgın boşluğumu akıtıyor üstüme…ben mehtabı …
Şub 23
Rüveyda
fezayı bağlayarak yorgun kanatlarınabir güvercin uçurup kıtalar arasındançağırdın benigeçerek birer birer sürgün kanyonlarınıderbeder koşup geldim ışıldayan tahtınayarım koyup bir bardak kurşun rengi çayımıyıkarak yalnızlığa kurduğum sarayımı yetim çığlıklarımı duyurmak üzre sanakoşup geldim ; iliştir beni memnu bahtıma adını söylemek istemiyorum her hecesi amansız bir kor dudaklarımdaher harfine yıllardır şimşeklerle yarıştımzindanlara karıştım , ölümlerle tanıştımadını söylemek …