SusKaldır at şu yıpranmış sözcükleriEllerimde ellerinle büyüsün düşündüklerinİlk yaratıldığın güne dön SusNe bulduk iki yüzlülüğünde seslerinSus büyüsün bu derinlikBüyüsün öğreneceklerin SusBu gürültü yıkacak evreni günün biriSus tükeniyoruz soluk soluğaBuğu gibi Sennur Sezer
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Başsağlığı
Ben uzaklarda olmalıyım, çok uzaklardaAcılar unutulduktan sonraDönmeliyim. Ölümlerin karşısında şaşırıyorumNe desem kiDüşünüyorum. Kalanları ağlıyor gideninBenim gözlerim kuruHerkes bana bakıyor, biliyorumİçlerinden geçenleri. Başsağlığı dilemekGaribime gidiyorÖlen öldü, sen yaşaKüçültmeye benziyor. Beni böyle kitaplar mı yaptı neKağıtlarda gidenlere içlenip ağlayan benHayattaki ölümlerde put gibi duruyorum. Ben canavar ruhlu muyumBir ölü evinde tek söz söylenmedenPut gibi duruyorum kimse anlamaz …
Şub 23
Gece
Ah, sen ey, ölüm kadar sonsuz olanVe dar bir tabut gibi rahat uyku!Islak geceyi örtün kalbim, uyu!Artık uykuyla tek başına kalan Ruhum gemiler uğramaz bir liman Bir tanrı gibi her tarafta korku;İşliyor bütün saatler kurmadan,Dışarda yağmur yağıyor durmadan,Görmüyor pencereler sonsuzluğu. Beni dibine çeker misin kuyu! Bitti gücüne güvendiğim zaman,Gökler yakın bir ayrılıkla dolu;Aynasında yüzüm dalgalanan …
Şub 23
Parkta Serenad
İstek ve aşk onları kavramış saçlarındanSürüklüyordu. Gök mordu;Ayışığı ihtiyar çınar ağaçlarındanYüzlerine düşüyordu. Fısıl fısıl binlerce dudaktı yapraklarıDalcıkların kuytularda;Onların da kopmuş birer yaprak, dudaklarıAkıp gidiyor sularda. Sürükleniyordu aşkın sesine doğru;Aşkın çağrısı tez, keskin.Bir ateş yanıyordu Sibiryalarında buIşıksız serserilerin: – İçimi gıcıklıyor bu ıhlamur kokusuBu ıhlamur kokusu, ah!Ya görünmez güllerin kokuları! .. – Hep pusuHep pusu bana, …
Şub 23
Hatıra
Dün, bir gölge gibi geçti yanımdanOydu, bir bakışta tanıdım onu;Rüyalarıma tayf halinde konan,Peşime bir korku gibi düşen o. Bazı yapraktı, bazı bir rüzgâr.Dolardı aydınlık olup, odama.Bahçemde süzülür giderdi baharSabahının fecri vururken cama. Ayakları kumda bırakmadan izYanıma geldiği hep gecelerdi;Sanki bir lahitten kalkar ve sessizUzak bir maziye dönüp giderdi. Bir avuç ışıktı incecik yüzü,Gözleri geceler gibi …
Şub 23
Testi
Dolu bir testi idim ben,Baş aşağı ettiniz beni;Eh, boşalıverdim derken…İyi mi ettiniz yani? Sevgiler vardı içimdeEzgiler vardı, iyilikler…Boşaltıverdiniz, hem deDüşürüp kırmaktan beter. Hoş, yine bir testiyim ben,Yine varım ama bomboş… Ahmet Muhip Dıranas
Şub 23
Yaşarken
Ağaçların daha bu bahçelerdeBütün yemişleri dalda sarkıyor,Umutların mola verdiği yerdeGeceler bir nehir gibi akıyor. Baksan bir uzaklık var hangi yana,Hangi eşyaya dönsen boş bir ayna;Varmak istediğim uzak limanaGemiler beni almadan kalkıyor. Gelmedi gün daha çalmadı saat,Daha uçurmuyor beni bu kanat;Sabırsızlanma, ey kapımdaki at!Güneş daha gözlerimi yakıyor. Ahmet Muhip Dıranas
Şub 23
Ben Bir Yıldızım
Ben bir yıldızım yıldızlar ortasında,Sağa bakarım, sola bakarım, eyvah,Yapayalnızım yıldızlar ortasında.Bir bitmez düzelikte akşamla sabah. Alabildiğine bana vermişler, “al! “Dayanılmaz boşluğuyla bu evreni“Bu gerçek, bunu al! Bu düş, bunu da al! “Ne ki varsa, bana yazılmış nedeni. Mutluyum, bu güzel, bu tek yıldızlıkta;Milyonlarca sunu, adak sana, tanrım!Ama kalbim çatlayacak yalnızlıkta,Hiç olmazsa bir ayna ver bana, …
Şub 23
Fahriye Abla
Hava keskin bir kömür kokusuyla dolarKapanırdı daha gün batmadan kapılarBu afyon ruhu gibi baygın mahalledenHayalimde tek çizgi bir sen kalmışsın sen!Hülyasındaki geniş aydınlığa gülenGözlerin , dişlerin ve akpak gerdanınlaNe güzel komşumuzdun sen fahriye abla Eviniz kutu gibi küçücük bir evdiSarmaşıklarla balkonu örtük bir evdiGüneşin batmasına yakın saatlerdeYıkanırdı gölgesi kuytu bir deredeYaz kış yeşil bir saksı …
Şub 23
O Dönmeden Önce
Geceleyin benden ayrılır ruhum,Dönünceye kadar açık kalır cam.Uyanık, başımın ucunda bir mum,Beklerim, beklerim böyle her akşam. Bilmesem de nereye gidiyor ruhum,Bütün gece sessiz, eriyip de mum,Sabah olduğunu çok biliyorum;Biliyorum, bu bir sonsuz helecan. Besbelli bir ömür böyle sürecek,O öyle uçarı, ben böyle ürkek;Bir gün ya bilerek, ya bilmeyerek,O dönmeden önce camı kapayacağım. Ahmet Kutsi Tecer