Ben pırıl pırıl bir gemiydim eskidenİnanırdım saadetli yolculuklaraAdalar var zannederdim güneşli, mavi, dertsizBütün hızımla koşardım dalgalaraO zaman beni görseydiniz Ben pırıl pırıl bir gemiydim eskidenBeni o zaman görseydinizSiz de gelirdiniz peşimden Ama şimdi şu akşam saatindeSon liman kendim, bu döndüğümBilmiş, bulmuş, anlamışHatırımda, bir vakitler güldüğümYoluna can serdiğim o kaçış Şimdi, şu akşam saatindeDönüyorum görmüş, geçirmiş, …
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Ağrı
O günden sonra kuracak güzel bir cümlem olmadı hiçdünya için. Rüyalarım tüller ve silahlardan bu yana sisli.Kıvrılıp giden dalgın bir yol, yolda eski bir taş,Limanda bağlı bir tekne, yosunlu bir halat gibi durdum. Uzağımda açık denizdi o yürüdü gitti.Ben kıyıda ıssız bir ev, ince boğazda gıcırdayan tahta iskele,iskelede bir lastik, az ilerde turuncu bir şamandıra,İçimde …
Şub 23
Kendine yetişemeyenin sayıklamaları
adını bilmediğim bir şehirde öleceğimhem de hayatımdan ömürler bölen ellerimleuzun süre sancı çekenlere inat daha da uzatacağım sancımıbir bakış fırlatacağım aynayatüm görüntülerimi kırıpyerine bir kız çocuğu koyacağımelbet acı sürdürülebilir bir şiir miktarıncao gün isa çölden dönecekve musa asasını dizinde kırıpeyyup konuşmadan yanımızda oturacakbaşka dünyalar da vardı diyecek birden malcolmben senin zencinim ey hayatsen benim her …
Şub 23
dilsiz insan suyu çekilmiş kuyudur
bazen kelimeler seni terk eder.cansızdır dokunduğun, diline düşen sözcükler.o an anlarsın, kelimelerin mezarlığında dolaştığını.insan, dersin, dipsiz bir kuyu…birden fark edersin ki kuyudan çektiğin kovanın içinde su vardı.kör kuyudur bazen insan.çöle kesmiş dünyada kör bir kuyudur dilini kaybeden insan. Zeki Bulduk
Şub 23
Roboski Versus Noel
Şekere, mazota ve Allah’a inanan oğullar için, Allah’a sarılıp ağlamak istiyorum bazenSûr üç gece önce üflenmişÜç gece önce korkunç aydınlanmıştır gökyüzüAnne, “oğlum” diyerek uykusundanVe korkuyla pencereye: “hayrolur inşallah”Sınıra yakın o yaylada yeni bir can pazarıdırOlağan bile denmeyecek kadar olağandır her şeyÜç gece önce**Şekere ve mazota inanan oğullarDevlete de inanmışlardır mecburenHer şey yeni bir spor ayakkabısı …
Şub 23
İstanbul
istanbul korkularımdıristanbul konya’da güzel güzel yaşamak varken, çekip giden dostlarımdıristanbul acı bir “hoşçakal”dıristanbul titreyen bir Mazhar Alanson bestesidiristanbul yayınlanan ilk hikâyem, istanbul yayınlanan ilk kitabımdıristanbul uzaklarda bekleyen çiçekçi bir kadındıristanbul incecik bir minarediristanbul çocukluğumun türk filmleridirkıvır kıvır saçlarıyla zeki alasya’nın gençliği, iri iri gözleriyle türkan şoray’ın sultan-lığıdıristanbul hiçbir zaman sokaklarında yaşamadığım, istanbul hiçbir zaman sokaklarından …
Şub 23
Körebe
Çok uzakta biri var sanki beni bekliyorGünlerin ayların yılların tükendiği bir yerdeÇok uzakta biri var… Tüylerimin seyirmesinden anlıyorumAyaklarımın geri geri gitmesindenHer şehirde ve nedense biraz soluklanıyorumÖnümde hep ikinci bir kadehSağımda solumda sarmaşıklar zakkumlarDurup durup ardıma baktığım doğruÇok uzakta biri var… Burcumun üstüne iliştiriyor burcunuDüşünerek uzaklaşıyor bendenUnutarak yakınlaşıyor sanki Çok uzakta biri varKaçarak seviyor beni.. Ahmet …
Şub 23
Uludere Uludere II
II aradan koskaca bir yıl geçti Uludere’de, şivanın koptuğu o yerde ve vicdanla uyumlu çarpan her yürekte, “Uludere, Uludere, Uludere!” deyince, melekler kanatlarını yırtarcasına dehşet içinde, göklere, düşlere, kutsal kitaplara, oralardaki mağaralara kaçışıyorlarsa hâlâ; “Uludere, Uludere, Uludere!” deyince, Uludere’de ve uzak yakın her Kürt evinde analar, içlerinde, tanımlanmaz bir yerden hayatın kendisi gibi tanımlanmaz bir …
Şub 23
Anneler ve Kudüsler
I Güz suları bizim şehrin önünden akar Kış savunması Bizim şehir üs öbür şehirlere Dakka şimdi bir doğu kamerası Ölümü çeken Geleceği parmakların bir bir gösterdi Yeşil bir harmani dizlerinde Çek denizi aradan And anıtları koy Eski çağ taşlarının üstüne Yeni çağ silahları üstüne Eylem öğlesi Gül kurularını birbirine bağladık Ekmeğimize bulaşan çağın hakkını Kitabı …