Kategori: Türk Şiiri

İstanbul Destanı

İstanbul deyince aklıma martı gelir.Yarısı gümüş, yarısı köpükYarısı balık, yarısı kuş.İstanbul deyince aklıma bir masal gelir,bir varmış, bir yokmuş. İstanbul deyince aklıma Gülcemal gelir,Anadolu’da, toprak damlı bir evde,Gülcemal üstüne türküler söylenir.Süt akar cümle musluklarından,direklerinde güller tomurcuklanır.Anadolu’da, toprak damlı bir evde çocukluğum,Gülcemel’le gider İstanbul’a,Gülcemal’le gelir. İstanbul deyince aklıma,bir sepet kınalı yapıncak gelir.Şehzadebaşı’nda akşam üstü,sepetin üstünde üç …

Devamını oku

Umutsuzlar Parkı

I Biliyorsunuz parklarınSizi çağıran taraflarıİnsanın gizli, karanlık köşeleriyle oranlıOrada saklanıyor onlarÇünkü her türlü saklanıyorlar oradaBir yağmur öncesinin loş sokaklarıylaDağınık mavisiyle gözlerininSevgi vermez kadın uçlarıylaKorkuya, sadece korkuya sığınmış olarakEskimiş, kurtlanmış ikonlarıyla kiliselerininYalvaran bakışlarıyla – nasıl da sevimsiz –En kötüsü, belki de en kötüsüBir duygu açlığıyla soluyarakParklara yerleşiyorlar, parklarınOnları çağıran köşelerineBir karıncayı selamlıyorlar, besili, siyahBacak aralarındanÇömelmiş, öyle …

Devamını oku

Ülke

Saat Çini vurdu birden: pirinçççBen gittim bembeyaz uykusuzluktan Kasketimi eğip üstüne acılarımın Sen yüzüne sürgün olduğum kadın Karanlık her sokaktaydın gizli her köşedeydin Bir çocuk boyuna bir suyu söylerdi. Mavi. Bir takım genç anneleri uzatırdı bir keman Sen tutar kendini incecik sevdirirdin Bir umuttun bir misillemeydin yalnızlığa Yalnız aşkı vardır aşkı olanın Ve kaybetmek daha …

Devamını oku

Bir Anne Atlamış Fırat’tan

bir anne atlamış Fırat’tanüç çocuğuyla biri sırtındaekiplere haberboşuna aramayın oralardabana vurdu cesetleri… Esra Zeynep

Gülücük

git bekledudaklarının kıyısındadakika başıbir gülücük kalkar mutluluğabirini kaçırırsanbirini yakala… Esra ZEYNEP

Bodrum Katı

Ne bayram misafiri, ne düğün gölgesiyimŞu koskoca alemde yalnızlığın sesiyim Meçhul bir ıstırabın kurbanıyım boşlukta Bir bodrum katındayım, esrarlı bir loşlukta Pencereden bakarken gördüğüm tek şey: Hüzün Farkedemedim hala endamını gündüzün Bir yığın eski hayal duruyor tabağımda Eski günlerin tadı sızlıyor damağımda Gönlümün mahzenine çekildim; biçareyim Sevgiyi de, aşkı da unuttum; avareyim Meçhul bir ıstırabın …

Devamını oku

Bir Kaç Deli Güvercin

Siyah belki aldatır içindekibeyazı Talihin aynaları kırıyorsa,hüzündür Sen yine anlamadın ne baharı, ne yazı Beni cehennem kılan o esrarlı yüzündür Sen küçük bir lalesin; avuçlarında nergis Ben acının zehrine su katan hummalı dev Gözlerinde isyanı damıtıyor kan ve sis Gözlerimi yakıyor bu karayel,bu alev Sen uzak bir nehirsin denizlere yabancı Ben ruhumun çölüne göklerden su …

Devamını oku

Yürüyelim Seninle İstanbul’da

Kırmızıyı sevdiğini bilseydimhayallerim kıpkırmızı olurdu İstanbul hala güneşin ardında ufuklarında birkaç kara leke birkaç kan pıhtısı dudaklarında İstanbul hala sevimli mi sevimli ve hala bir tomucuk tadında yürüyelim seninle İstanbul’da korkusuz bir rüyadır bekler bizi Beykoz’da, Üsküdar’da birkaç kuğu, birkaç mahzun kuştüyü yenilgisiz bir muamma gibidir arar bulusmayan ellerimizi deli rüzgar yine sarhoş, hovarda tam …

Devamını oku

Yağmurdan Sonraki Güneş

(LİRİK TEZLER) I/ Çoğu Kez Kaybetmek Büyük konuşmamalı insan birgün yenilebilir ıssız bir patikanın dar bükümünde neler bekler insanı kimler karşılar belki güneş yağmuru belki çığ Mızıkmasın kimse; kağıtlar eşit dağıtılıyor zardır bu; herkese altı yüzü var tek yumurta ikizidir her olasılık çoğu kez kaybetmek iyidir kazanmaktan Ne diye taşımalı gurur denen urbayı masada bırakmalı …

Devamını oku

Ateş Çiçeği

Seninle sevişirken akışını duyardım damarlarımızdaki nehirlerin Sarsılırdı dünya anımsatmak için bütün çiçeklerini Seninle sevişirken o kıvrak ve doyulmaz ritminde yaşamak adındaki titreşimlerin Bir kuş gökyüzünde okyanusun dibinde balık mırıl mırıl bir kedi Sevişirken ulaşırdım çok uzak bir şehire tarih öncesinde Sarılırdım teninin fısıltılarına gövdem kayan bir yıldızdı kaynayan dalgalara Ağzının içinde ıslak ürperişler çağırırdı düş …

Devamını oku