Kategori: Türk Şiiri

Bir Yalın Bir Uzak

Ergeç yitirir anlamını uzakbakış dağılır tuzakların aç ambarında. Hangi taş çatlamaz da avunur yosunlarla; bitkin, kurak. Şenlik büyür, acı balı taslara doldurarak mumdan güller: yeni istanbul hatırası. Çanakkale çoktan geçildi aşk kalplerde bir kürdilihicazkar yarası. Ruh nasıl doysun, ten: gülün damlası uzak kızılcık şerbetiydi, çoktan içildi. Geçti yaz, eski baharlarla avunarak dalgada yağmur kuşları; bir …

Devamını oku

Bir Yolculuktan

Kar, ufkumuzu genişletiyor.Adresler arasında Şubat ayının adresine rastlıyoruz, Böcekler arasında uykunun sesine. Yıl, sıcak ağılına bir tipi olarak çekiliyor şimdi. Anmamak olmaz Osip Mandelştam’ın mısralarını: “Petersburg’da buluşacağız yine Güneşi oraya gömmüşüz gibi.” Bir kızakla taşıyoruz acılarımızı, Yamaçlardan hız kazanarak iniyoruz kendi içimize, Kurt izleri arasında bir çılgınlığın yıkıntılarına rastlıyoruz. Anmamak olmaz yazılmış güzel şiirleri, Bağışlayan …

Devamını oku

Geri Vites

Susturuyor ileri geri konuşmalar.Sözcüklerden korkar oldun…Azcık bir cesaret için onu geri aramadan bir dostu arıyorsun ona telefon edince başka dostunu. Buluşmaya giderken geri vites sürüyorsun arabayı ve çöp varillerine çarpıyorsun… Geriye getiremiyor hiçbir şey kaybettiğin duyguyu. Vaz da geçmiyorsun çaba harcamaktan, o duyguyu hissetmiştin ya bir kez. Mehmet Yaşın

Elveda Diyemedik

Yıldızsız bir geceydiBir dağ çiçeği gibi şimdiden hasretteydim sürgündüm çok uzaklardaydım, Ve gözlerindi sürgün sebebim.. Çok çabuk çekildin hayatımdan Kaderle el eleydin, Bense kederle sarhoş… Yarım kalmıştı hikayemiz Göçmen kuşları gibi gelip geçtin bu şehirden Belkide hayatımdan Duymadın haykırışımı, acılarımı, Benimsin sanmıştım uçtun avuçlarımdan Tutamadım, gitmede diyemedim Olamadın bir yıldızın kayışı kadar hayatımda Zaman çok …

Devamını oku

Aşırı Belki

daha fazla beklenemez aşırıya kaçmak içinpatilerin gürültüsünden ibarettir kediler; çünkü…çiçeğimizi ve pastamızı alıp müsaitseniz birazöldürülmeye, bu akşam size… ya da söyleyin derinin dışına çıkıncaedip cansever derisinin dışına çıkmadan yaşadı mesela kollar boşalınca eski bir sarılmadan,belki değil; iyice amaher belki aşırı demokrat, aşırı simetrik, aşırı belki…çünkübeğendiği idam mangasına peşin ödemeyle kazanılmış esmerliktezaten biliyorum beni bir tek …

Devamını oku

Beyaz Savunma

// göz kamaştırmayan bir adamın tedirginlikleriydi beyaz // -enis akın- karşılama / sera ne dokunaklı bir adın var ne de varsındoğmamış kızımın adı konmamış kızımındaha bir ebeveyn projesi olmamışsadece bir beyazlık fikri, hafiflik, karışıklıkkızının yürüyüşünde devam eder bir anne-şimdi hangisini esas alalım-bir var doğmamış kızlar yürür rahmindebir var adı konmamış –ona bir an sera diyelim-tavırlarınsadece …

Devamını oku

Yaşamak mı zor çince mi

bıraksalar anlatacağım merak ettiğim neydi açlar, sevdalılar ve canı sıkılanlarlabüyük büyük merak ederken çocuklarneyi hakkımda yanlış bilgi sahibi halkve ikide bir savaş çıkaran insanlıksözlüğe bakarak anlayamaz beniklasik yöntemlerle konuşmadığım için ama bıraksalar anlatacağımtüm yeteneğimi kullanarak aramızda tartışıyoruz yaşamak mı zor çince mibilinçlerde sürünüp dururken umutsuzlukben neden ölümü hatırlatan süflörüm açız, sevdalıyız, canımız sıkılıyor türlü sevinçler …

Devamını oku

Günden Güne Her Güne

25 HAZİRAN 2004 CUMA Bu gece ayın ışığı yatağımız kır çiçeklerinin yorganımız olsun Ömrüm senin ecelin benim olsun 27 HAZİRAN 2004 PAZAR Bu gece de koynumda kal Kır çiçeklerinin kokusundan Hazırladım yatağını 01 AĞUSTOS 2004 PAZAR Ömrün, Ömrüme sırdaş Kimim var senden başka? 01 EYLÜL 2004 ÇARŞAMBA Güz geldi, kapa pencereleri Ruhun üşüyebilir 02 EYLÜL …

Devamını oku

Kalkışma

Ansızın bir kanama olmalı beni düşünmenbir zamanlar vardın sen şimdi kemiren bir yanılsama. Mevsimler gelip geçiyor hızla dökülüyor günler değişiyorsun usulca ve kendini aldatan bugünü anlamsız kılan yalan arkası yarın korkular öpüşen iki çığlık ağzımda ben derimi yüzdüm sen soyunurken. İstedim ki karanfiller birden sana kanasın. Kaldığınız yerden başlayalım kırılmaya bu kendinde kayboluş ellerinin içine uzaması kocaman …

Devamını oku

Aşınmış Eşya Deposu

Kendi rüzgârında savrulan bir hayat bu benimkisiöyle usul, sessiz, belli belirsiz. Gün günden çoğalırken içi boş bir ev şimdi şehrim sokaksa, kimi kimsesi kalmamış çocuk bakışlarında yağmur. İşte yerini değiştirdi kederle, yersiz yurtsuz ruhumda bir yer edinen hüzün. Eteklerime sürtünen kedi terk edip gitti evi, aşınmış eşya kokusu, ürperti, akşam! uzanıp uyusam da örtse üstümü …

Devamını oku