Sonsuz tenin bir serap olduğunubilen kadınlarsonsuz tine büyücülerle yönelen kadınlar kısık bir perdenin o gerçeğigösterdiğinden umutlubir perdenin kısık yeri kadarincelen kadınlar dünya, nedir onlardaki yansındemir mi, ateş mi, belki cehennempervaneler işte, renkli camlaraçarpa çarpa hayal kanatlarınıtükenen kadınlar Gülten Akın
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Kadınlar Sonbahar
Kadınlar sonbahar yapraklarını dökmeye başlar Titrek dudaklarında sarışın bir kederNabız kaybolur kan susar dolaşım yavaşlarSisli bir nebuloz gökte yazılmamış şiirler Dargın sevgililer yalnızlıklarına uzaklaşıyor Anlaşılmaz çoçukluğun ortaokullarından ders zilleri Kilitli defterlerde kurutulmuş menekşelerTehlikeli yolculukların kanat çırpan mendilleriSazdan saza azalan hicranlı köçekçeler Dünkü delikanlıları yaşlılığa taşıyor Eylül şehirleri yağmurlu gürültülerle alır yerlerini Deniz kahvelerinde son kadehlerde …
Şub 23
Direnç Doğuran Bir Kadına
Tırnaklarını etine geçir bağırma Isır kanat dudaklarını parçalaBırakma yaşamayı bırakma umuduDaha çok yok sabaha Yorulur gövdene inen sancılarAcılar bakırBeklemeyi bilBaşkaldırır gövden başkaldırırSusar Önce öleceğim sanacaksınDirenmen bitsin diye uğraşacak sancınGitgide sıklaşacak kamçılarSessiz ağlayacaksın Unutacaksın başın nerde nerde ayaklarınBin kollu bir boşluk beynindeDünyadan uzaksın Kim duyar sesini haykırsanGücünü tüketmeDayan bir sınav bu G ü l ü m …
Şub 23
Göçebe
Nereye gittiysem yadırgadım yerimiCanıma tak etti bu göçebe yaşamTam alışırken yurduma yuvamaBir de bakıyorum saat tamam Yüzümü iyiden iyiye tanıyorumElim ayağım benim deBaşkası çıkacakmış gibi karşımaAynalardan kaçıyorum şimdi Zaman içinde böyle darmadağınNe mutluluğum belli ne mutsuzluğumBir düşteymiş gibi hafifSis dağlarından yuvarlanıyorum Nahit Ulvi Akgün
Şub 23
Küskün Yolcunun Türküsü
Uzun yürümelerden Sonra bitkin düşerek Bu bir çocuk oyunu: Ben seni çektim çekerek. Şimdi hangi kitaplardan Öğreneceksiniz onu, Gelmiyorsa bazı şeyler Çocukluktan geçerek. Kasırgayı, doluyu Yemiş de düşmüş gibi Issız kaldırımlarda Garip gece kelebeği Düşe kalka sekerek. Şimdi hangi yollardan Siliniyor izleri Çağ dışı bir çağrıyı Sigara içer gibi İçine çekerek. Dünya böyle gidiyorsa Elbet …
Şub 23
Yosun Tutan Yürek
yeşil / siyah seviyorum çok tropikbir daha gülümsediğini görmeyeceğim kedi gözleri mağaralardayüzlerimiz en eski topografya başsız bir leopar… sürünür geçer yanımdan…dokunuşların… ‘hüzünlü tropik’ bakışların…sürünür geçer yanımdan… kanıyorum diyorum sana kızıl / kara çiziklerim… yarıklarım… yaralarım ölümcül tropik…adam-atacağından bir adam tepetaklak yukarı çıkıyorantik bir intiharın silüeti yüreğimi yaprakların arasına gömdüm diyorumyeşil / kara kanıyorum çok tropik …
Şub 23
Yitik Bahar
Hayat, kar altında kalan baharÇiçekleri üzerinde ölüyor en bereketli ağaçlarÜretkenlik dört duvar arasındaKar yağıyor bahar dallarına Üç bin yıllık hayatın bilgesiSevene acı veren, bedeni bal ülkeIşıklarının ardından solup gidiyor insanlarKar yağıyor güneşli kirpiklerine Yalnız sevda ve kocalma hüznünü yakıştıran ozanKarşında bir sigara içip ölebilirdikİlk sen mi soldun böyle uzak toprağındanKaradeniz’de yatanlar, adları yitikBoyna dolanan kent, …
Şub 23
Üç Frenk Havası
1. Capriccio Alum Gülünç bir ölümle öldü deniyor Max Stirner içinçünkü mahvına sebeb nihayet bir sinektirama Fanya Kaplannasıl öldü diye sorarsak sanırımişimiz fazlasıyla ciddileşir. Bize ne başkasının ölümünden demeyizçünkü başka insanların ölümüen gizli mesleğidir hepimizinbaşka ölümler çeker bizive bazen başkalarıölümü çeker bizim için. Ölümle şaka olmaz diyenlerkıyasıya yanıldılar bu çağdaTaksitle Alum diye bir roman yazıldı …
Şub 23
Ey Hayat Kucakla Beni…
Kalbimin kırıklarını toplayıp avuçlarımaçekip gitsem bu şehirden anılar incinir mi? üşür mü? dalında bir yaz çiçeği ve bilir mi? bir sevgiye karşılık yüreğini kanatanı bin ilmik atanı usuna çekilen her tetiğe karşılık kirpiklerinde baharını saklayan yaşlı bir çocuğum ben düşlerin yağmurunda ıslanmış gül izi ağlamak istediğim her sahilde bir martı ölür bir şiir vurur kıyılara …
Şub 23
İstanbul Kışa Hazırlanıyor
Dün, Köprü’nün korkuluğuna dayadım elimiBuz gibiArtık denize bakmakSerinletmiyor içimiNe çare üşütüyor İşten çıkınca karanlık basıyorİnsanların hali daha telaşlıTaşıtlar daha çabuk geçiyorBöyle günler kısaldıkça sanıyorum kiKış daha çabuk geliyor Tophane’nin önündeOdun boşaltan kayıklar varSabahları gittikçe sis artıyorHerkesin dilinde aynı şeyOdun derdiKömür derdi Serseri bir çocukÜç aylık bir suç tasarlıyorNe güzel ağaçları denizi sevmeye başlamıştıkŞimdi olan bitene …