Kategori: Türk Şiiri

Tutu

Neresinden tuttuysam orası elimde kaldı hayatın Seyircisi olmayı tercih ederek ömür boyu [hapse mahkum ettiğimiz hayat Kurtar seyircilerini bu bedelli yükümlülükten Kurtar çakal pençesinden korkaklık payından Kurtar yenilgilerini yengi gibi gösteren ustalıktan Dilimden dökülen sözcükler bir çığlığa dönüşmeden [söylüyorum bunları işte İşit! Dostlarımdan sakladım düşmanımın bildiği sırları İşit! Sözcük infilâk etti söz örselendi İşit! Anlam …

Devamını oku

Gölgesi

hep bir gölgeyle saklandı yüzüm fark edilmedim kimi mutluluktan derdi kimi umutsuzluktan bense bilirdim senin gibi, yıllar öncesi alnımda seken bir kurşunun parlamasından alnımda seken o kurşunun beni hayata bağışlamasından (durur izi sol üst köşesinde alnımın yaşama atılmış bir çentik gibi) hep bir gölgeyle saklandı yüzüm fark edilmedim güneş doğudan doğardı sırtımı ona verirdim güneş …

Devamını oku

O Duru Çocuk Bir Masal Belki

o duru çocuksu alnın ölüme yüz sürmez sır vermez bir gülüşle kıvrılır dudağın inanma, karanlık geceleri süslemez güzel düşler bir kent karartılmış mevsimleri yaşarken. karartılmış mevsimleri yaşarken bir yıldız kaysa biri ölürmüş hani kaç yıldız kaydı bir bilsen morartılmış gecelerde düşler kurarken morartılmış düşler kurarken, otursana yüzüne dallarının nakışı düşsün. hep akasyalarla vardı o çocuk, …

Devamını oku

İşte Sessizlik Sesimizle Buluşuyor

İşte sessizlik sesimizle buluşuyor Farkında olmasak da O şarkılar üzünç iklimi Harfler harfler harfler Harflerin yarattığı bir mutluluk bu… İşte sessizlik sesimizle çarpışıyor Tam karşında tutkunluk Tam karşımda bir gül Tam karşında özlem Tam karşımda vurgunluğum Tam karşında süvarin Tam karşımda sevinç Karşı karşıya aşk Sözcüklerin taşıdığı duygular, Değiştiriyor insanı ne yapsan Gözlerin görmeye başlıyor …

Devamını oku

Vazgeçmeler Ustası

Dünya kirletilmişse, Üstünüze sıçramış Bir şey vardır mutlaka. Benimki aşktan bir leke, Kazındıkça kendini temize çeken Gizlice. Sürtündükçe kıvılcımlar saçan Çakaralmaz renk cümbüşü işte. Ya sizinki? Ben vazgeçmeler ustasıyım. Reddedemem önerinizi, Paylaşalım elbette: Lekeniz sizde kalsın, Ben aşk’ı alırım sadece. Dünya kirletilmişse, Üstünüze sıçramış Bir şey vardır mutlaka. Benimki iki soluk arasında Gelip geçen zaman. …

Devamını oku

Yaprak Kasırgası

artık kalbim yürüyen bir yokuştur her şeyin bir sessiz karşılığı vardır annemi kaybetmenin sessiz karşılığı nedir – gül denizinde diken fırtınası – gök ağırlığında bir bulut hayır hayır. kokusu uçmamış yastığının, soluğu uçmamış elleri yumak olmuş, dağılmış saçları herşey koca bir evin yorgunluğundan kalmış. eşyanın yalnızlığında şimdi. sanki gözleri bir açılıp bir kapanıyor sanki temiz …

Devamını oku

Seni Tanıdığımda

Seni tanıdığımdaMed zamanıydı, kanat alıştırıyordu ayBakışlarının kardeşi, zümrüt toprakÇaresizliğin sesini tanımlıyordu saatinSana yakışan da buyduVe bana, umutsuzca biliyorduk Uzun yağmurlardan sonraydıSeni tanıdığımdaÖğle vakti çıkabilirdik kırlaraYeşerebilirdi bileklerimiz, gözlerimizdeÇiçekler açabilirdi, kalsak biraz dahaÇekirgeler fışkırabilirdi saçlarımızdan kelebeklerSonunda karışıp gidebilirdik otlara ve kuşlara. Apansız bulutlar, ışıklı hüzün çiçekleriYoldan geçen bir avcının çantasındanDökülür gibiydi sesinSeni tanıdığımdaUzaktaydı kent yasalar, plastik dünyaBilinçli …

Devamını oku

Çengelköy’de Yaz Düşüncesi

Gündüzle ölçüyoruz eski limandaki düşünceyi Bir şeyi anlatmak ister gibi rüzgar Masamızdaki peçeteleri karıştırıyor Ölmüş bir yakınımıza benziyor bulut kümesi Ezan sesi geliyor yalıların arasından Büyük bir şilep sessizce uzaklaşıyor Denizin uykusunu kaçırmak istemeyen misafir gibi. Senin yapraklarınla dolmuş bir havuzum Akşam kurbağalarının gürültüsüyle avunan. Gece yıkıntısıyla karşılaşıyoruz orda Bir ağaç yalvarışlarıyla hüzünlendiriyor bahçeyi Biz …

Devamını oku

Oranj

Seni ilk gördüğüm gün, sonbaharın yabanılkahverengi geyiği benim için olduğunuanlamıştım. boynuzların iletken elektrodlargibi, tuzumsu bir karla kaplanmıştı.ağaçların etrafında yavaşça dolaşanbuğuların ve serpiştiren buzdan iğnelerinarasında mor’u tanıdım. Omurganda yanan ışıkla oryantal ikonlarınkaranlık gölgeleri ardında kırmızı vemaviyi karıştırıp moru elde ediyordun:gizin rengini. Beni ilk gördüğün gün senin içinolduğumu anlamış mıydın? bal peteklerindenbir yağmur yağıyordu. defne ormanlarınınarasında oranj’ı …

Devamını oku

Kapımızın Önünde Bir Salkım Söğüt

kapımızın önündebir salkım söğüt vardı her akşam benimle yalnız o oturup ağlardı. bir salkım söğüt vardı suskunluğumu bir o anlardı her şafak vakti gün doğarken kapımızın önünde. hıçkırık boğazımda düğüm düğüm olurdu kapımızın önünde yel vurunca hıçkıran ikindi serinliği bir salkım söğüt vardı. ne garip bir bilmece tanrının uzun eli elimin üzerinde bir ayrılık korkusu …

Devamını oku