bütün gün hırsını halılardan çıkaran kadınkaşığı başka türlü tutarbaşka türlü çiğner lokmasınıgasteye sarılı kirli gömleğinieve götüren adambezgin sırtları çarşafa dayanıncaof! , başka türlü yayılır sıvanın yetmediği yerebozdurulan alyanslardan habersizbayramlık hayali kurar çocuklar bitişik odadakadın, yalnızca kendi parmaklarıyla gergindizlerindeki sızıyı okşarbir kez bile kanepede sabahlamamışkenve hala dipdiri duruyorken yastık uçlarıdünyanın en haksız mahcubiyetidirbir adamın, karısına dönük …
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Sıfır Kalibrede Ölüm
Sessizliğinden kaçıpbir kadının sesine sığınıyorum şimdi,Konuşmak için yalvaran duvarlara kulaklarımı yumdumve bilemezsin nasıl korkuyorum Bana da öğretsene ;Nasıl becerebiliyorsun bunca susmayıNasıl düğüm düğüm doğrayabiliyorsun diliniYa da dur!Sen bana susmayı değil, ölmemeyi öğretsene Çünkü yürek bir sese dolanmışsa,Bir ses dolanıp kalmışsa ; boynuna , kulağına , saçlarına Aklına dolanıp kalmışsa bir sesSessizlik ölümdürSen bana susmayı değil …
Şub 23
Şiirin Üç Kuralı
Hayatın bağrındanKanayarak kopan kelimelerleKurulur şiirBir Şiir sızlanmaz, haykırırAma sızlayan yanını daDuyar insanın içindekiİki Ve şiir gelecek bildirirVe gösterir gelecek kimin elindeKimdedir güçÜç İsmail Uyaroğlu
Şub 23
Kuşbakışı
senin bakışın sevgilimsenin bakışınbulutlarla yanak yanağa gezen kırlangıçuçurumların anlamını bilen albatrosyağmurlu günlerde güneş devrimi yapan güvercinsenin bakışıntelefon kulübesinde sesimle sevişen kumrugökgürültüsünün üstünden geçen turnaemeğin kavgasına kanat veren kartalsenin bakışın sevgilimsenin bakışın“çok uzaklara gitmeliyim kendimi bulmak için” diyen leylek“uzaklara gidersen yitirirsin yakınındakileri” diyen serçebaştankara, içimdeki yazı bahçesine dadanan sevgilimsenin bakışınkısa otlara uzun dalların öykülerini anlatan çalıkuşuçocukluğumun …
Şub 23
Ekmek Arası Patates
Defolu gençliğinin ucuz pavyonlarında, –Git başımdan mı– sandın hayatı. Günde sekiz litre alkol vermesi için doktorun Şizofren olmalı ilkin. Senin dünya sandığın yuvarlak –Annenin güvelerini beslediği çeyiz sandığı– Senin dünya sandığın yuvarlak, Hâlâ öküzün başındaki bela. Bir denge tutturmuş o da, Dönüyor canı sıkıla sıkıla. Azrail’i kan tutsa da,Sen yine de ortalıkta kesme bileklerini. Olur …
Şub 23
Kalabalık
“İpek böceği attım Eşarp düştü içime…” Uyandım Rüyamda kanamış dilim Belki kıtlama jiletle bağırılan Yaşam öyküleri anlatmışımdır çocuklara. Çocuklar dedim de Onlar da kanadılar Kanınca bana. Kalktım Bir eşkıya rica etti yüklerimi Güzel de bir kadın Çocuğunu öleceği yaşa büyütemeden gidenBir anneyi uğurlamış olsa da Onyedi kalp kriziyle Yürüdüm Adımlarım nasıl da uyarılıyor Kapıyı çalan …
Şub 23
Bir Aşkın Başlaması
bir aşkın başlaması: ruhla yontulması sert bir ağacın bir anahtar sessizce açar doğayı bir la sesi başlatır fırtınayı çeker bıçağını hırçın rüzgâr hızla çevirir yıpranmış sayfayı: bir aşkın başlaması ne süzülürse içine ince bir dalın serinlikler onu gezdirir yüreğinde son ışığın peşinde olan yolcular yaşamı asarlar günün ucuna kısık bir sesle başladıkları şarkı: bir aşkın …
Şub 23
Yanıma yakışır mıydın? Bilmiyorum
Yanıma yakışır mıydın,bilmiyorumAma hiç denemedinHalbuki benim yanıma yakışmak,su içmek kadar basittiBir vazo bile yakışırdı yanımaBeğenmeyenler bile olabilirdiVazonun yanındaki beniYakışmıyor,taşıyamıyor vazoyu diyeYanıma yakışır mıydın,bilmiyorumAma hiç denemedinDeneseydin meselaBen,biraz uğraşırdım kendimleBöyle atıl,bakımsız ve çirkin olmamayı denerdimSense biraz çirkinleşirdinOrta yolu bulurdukÇok ideal bir ikili olmasak taYakışıksızlığımızla da olsaÇevremizdekileri hakkımızda konuştururdukYanıma yakışır mıydın,bilmiyorumYakışır mıydık birbirimizeÇok beğenilesi biri değildim,farkındayımAma etkileyebilirdim seniFikirlerimle,hayatla …
Şub 23
Karakamu
Kardeşine kaç el ateş ettin diye soracaklar sana ve kınayacaklar demek düştüğü yerde bıraktın onu gömseydin keşke hazır alacakaranlıkken elin ayağın tutuyorken hani derin olmasa da bir mezar kazsaydın ya da atsaydın bir uçurumdan gelip ağıdını yakardık seninle o zaman acını paylaşırdık yüz yırtardık tuz ekmek hakkı için yarana tuz basardık Göz göze geldiniz ve …
Şub 23
Üçkağıtçı Şaman
Ben içimden bakıp sesleniyorken ona hatta seslenirken onunla yazdığım her sözcük efsun ve tütsü bıraktı banabir armağan diye inleyişten – her inleyiş bir armağandır ya-dağılsın diye dağa vurulan kalp gibi bir yurttanayrı düştüm ben sözün büyüsüyle efsunlanmışkenyaklaştığım da oldu inkâr edemem mağarasında yatıp kalktığımateş yaktığım kemik attığım geleceği açtığım o dağınevet o dağın uçurumuna kuş …