Kategori: Türk Şiiri

Şiirin Üç Kuralı

Hayatın bağrındanKanayarak kopan kelimelerleKurulur şiirBir Şiir sızlanmaz, haykırırAma sızlayan yanını daDuyar insanın içindekiİki Ve şiir gelecek bildirirVe gösterir gelecek kimin elindeKimdedir güçÜç İsmail Uyaroğlu

Kuşbakışı

senin bakışın sevgilimsenin bakışınbulutlarla yanak yanağa gezen kırlangıçuçurumların anlamını bilen albatrosyağmurlu günlerde güneş devrimi yapan güvercinsenin bakışıntelefon kulübesinde sesimle sevişen kumrugökgürültüsünün üstünden geçen turnaemeğin kavgasına kanat veren kartalsenin bakışın sevgilimsenin bakışın“çok uzaklara gitmeliyim kendimi bulmak için” diyen leylek“uzaklara gidersen yitirirsin yakınındakileri” diyen serçebaştankara, içimdeki yazı bahçesine dadanan sevgilimsenin bakışınkısa otlara uzun dalların öykülerini anlatan çalıkuşuçocukluğumun …

Devamını oku

Aşığa Bağdat Sorulur

sen yenisin galiba; sözcüklerin akşamdan kalmadünyada kendini yaşayacağın içten bir köşe yokomzunda eskimiş kuşlar, dilinde radikal bir rüzgârgülcü çocuk, hayallerinde cimrisin, diyor sanasen yenisin galiba, ürkekliğin yabansı ve yabancıcümle kurmakta gecikiyorsun, harflerin serçesen yenisin galiba; âşığa bağdat soruyorsunsen yenisin galiba; aşkının işaret parmağı kayıpiçin haram su’lar talanı, dışın dağınık dizeler iklimikalbinden başka, geçmişin ve geleceğin …

Devamını oku

Yüreğindeki Kırışıklıklar

hadi dindirdin diyelimyüreğindeki fırtınalarısildin bütün izleriniyüzündeki gözyaşlarınınalnındaki öpücüklerin ya saçlarındaki erimeyen karlar hadi gittin diyelimbitmez tükenmez yollaragördün bütün arka odalarınıuzak kentlerdeki otellerinlimanlardaki genelevlerin ya yüreğindeki silinmeyen kırışıklıklar hadi esridin diyelimdertten kederden zilzurnadolaştın bütün içki evleriniara sokaklarına kustunsoyundun anılarından çırılçıplak ya gözlerindeki ölü kuşlar Doğan Hayat

Bir Aşkın Başlaması

bir aşkın başlaması: ruhla yontulması sert bir ağacın bir anahtar sessizce açar doğayı bir la sesi başlatır fırtınayı çeker bıçağını hırçın rüzgâr hızla çevirir yıpranmış sayfayı: bir aşkın başlaması ne süzülürse içine ince bir dalın serinlikler onu gezdirir yüreğinde son ışığın peşinde olan yolcular yaşamı asarlar günün ucuna kısık bir sesle başladıkları şarkı: bir aşkın …

Devamını oku

Yanıma yakışır mıydın? Bilmiyorum

Yanıma yakışır mıydın,bilmiyorumAma hiç denemedinHalbuki benim yanıma yakışmak,su içmek kadar basittiBir vazo bile yakışırdı yanımaBeğenmeyenler bile olabilirdiVazonun yanındaki beniYakışmıyor,taşıyamıyor vazoyu diyeYanıma yakışır mıydın,bilmiyorumAma hiç denemedinDeneseydin meselaBen,biraz uğraşırdım kendimleBöyle atıl,bakımsız ve çirkin olmamayı denerdimSense biraz çirkinleşirdinOrta yolu bulurdukÇok ideal bir ikili olmasak taYakışıksızlığımızla da olsaÇevremizdekileri hakkımızda konuştururdukYanıma yakışır mıydın,bilmiyorumYakışır mıydık birbirimizeÇok beğenilesi biri değildim,farkındayımAma etkileyebilirdim seniFikirlerimle,hayatla …

Devamını oku

Karakamu

Kardeşine kaç el ateş ettin diye soracaklar sana ve kınayacaklar demek düştüğü yerde bıraktın onu gömseydin keşke hazır alacakaranlıkken elin ayağın tutuyorken hani derin olmasa da bir mezar kazsaydın ya da atsaydın bir uçurumdan gelip ağıdını yakardık seninle o zaman acını paylaşırdık yüz yırtardık tuz ekmek hakkı için yarana tuz basardık Göz göze geldiniz ve …

Devamını oku

Üçkağıtçı Şaman

Ben içimden bakıp sesleniyorken ona hatta seslenirken onunla yazdığım her sözcük efsun ve tütsü bıraktı banabir armağan diye inleyişten – her inleyiş bir armağandır ya-dağılsın diye dağa vurulan kalp gibi bir yurttanayrı düştüm ben sözün büyüsüyle efsunlanmışkenyaklaştığım da oldu inkâr edemem mağarasında yatıp kalktığımateş yaktığım kemik attığım geleceği açtığım o dağınevet o dağın uçurumuna kuş …

Devamını oku

Son Kitabı Gelmiştir

Hoca ahmed’e Teke Zortlatması olarak Aynı ruhuz tarîkın yol olduğunu söyleyeli beri hep bir türküde sarılır kanadımız kolumuz Antalya’ya bizden evvel varışına şahit olduğumuz yapraklarda yeşili özlerim Karac’oğlan’ın kardeşini Öyle bir içki sunar bana düze inerken yakar içimi Doğu Türkistan’dan bir medrese kubbeleri çini çini halk hikayelerinde Şah İsmail’in bıyıksız tek resmi sesinde saydım alabalıklar …

Devamını oku

Kiraz Devşirmeye Gitmiştin Hani

Nerden gelirsen gel, yolu uzatma;Kavli erteleme, gönlüm kan ağlar.Her gamzeni sapan yapıp taş atmaCamlar şangır-şungur, canda can ağlar.Hortuma dönüşür her toz bulutu,Gölgemin sırtında aşkın tabutuVadiyi kucaklar görkemli dağlar,İntizarım yoktur, inkisarım var. Nasıl girersen gir, yüreğim senin;Deri geçir davul, tel takarsan tar.Çiy düşse üstüne ürperir tenin,Ay doğarken göle iner kuğular.Islığıma uladığım ezgiler,Yüreğime belediğim ezgiler,Hicranla tanıştım ah …

Devamını oku