Kategori: Türk Şiiri

Bir Ayrılış Hikayesi

Erkek kadına dedi ki: – Seni seviyorum, ama nasıl? avuçlarımda camdan bir parça gibi kalbimi sıkıp parmaklarımı kanatarak kırasıya, çıldırasıya… Erkek kadına dedi ki: – Seni seviyorum, ama nasıl? kilometrelerce derin, kilometrelerce dümdüz, yüzde yüz, yüzde bin beşyüz yüzde hudutsuz kere yüz… Kadın erkeğe dedi ki: – Baktım dudağımla, yüreğimle, kafamla; severek, korkarak, eğilerek, dudağına, …

Devamını oku

Hüzün Uçurumları

Yavrum Yalnızlığı şu son kıyısını da atlaVe anla ki hayatEn özgür biçimini sende denemiştirOnun içindir ki ölümDenizin doğurduğu eşsiz dalgaSende dokumaktadır güzelliğini.Varsın açıklamasın kendini hiçbirşeyDeğil mi ki gökyüzü toprağı kucaklamaktadır Değil mi ki mavilikler yolmaktayım göğsündenDeğil mi ki bileklerimize kaynayan çelikBir nehir gibi akan şu bulvarGövdemizi dolaşan güneş Her gece üstümüze devrilen yıldızlarSenin doğurganlığından birer …

Devamını oku

Adsız Gazel

Yanışlar ağıtlar elimde değilİçimin sesi hiç üzmesin seniKaçmak mı mümkün mü alınyazımdanKaderdir yüklendim yıkılmışlığıSen attın bilmeden kuyuya taşıDinemez yankısı mahşerde bileBir kutsal emanet gibi sır gibiVe bir ayıp gibi saklarım seniBaşımda kavganın kıyameti varOkşadım ismini kitap içindeHer akşam bir düşle kundaklanırımSözümün bittiği yerde başlarsınYılların alnıma çektiği çizgiKocalttı başımı bir ehram gibiYaslasam gövdemi karlı dağlaraSonsuz bir …

Devamını oku

Boşluklu Yaşamak

Şimdi bütün şehir bir adama yöneldiAdam dedimse senin benim gibi bir adamAma kadın değil bura önemli. çünkü ben hiç görmedim bir kadının insanlartarafından asıldığını / kafasını ucu ilmekli ipeuzattığını hiç duymadım / aslında görmekten ötebu duymaktan öte. Dedim ya şimdi bütün kent bir adama yöneldidurmuşlar bir meydanda bekleşiyorlardı /birşeyler anlatıyorlardı / biri vardı iyi ettim …

Devamını oku

Birazdan Gün Doğacak

“Nuri Pakdil’e” Beton duvarlar arasında bir çiçek açtıSiz kahramanısınız çelik dişliler arasındaDirenen insanlığınSaçlarınız ıstırap denizinde bir tutam başakElleriniz kök salmış ağacıdır zamanaO inanmışlar çağının.Zaman akar yer direnir gökyüzü kanat gererSiz ölümsüz çiçeği taşırsınız gögsünüzdeKaranlığın ormanında iman güneşidir gözünüzSoluğunuz umutsuz ceylanların gözyaşına sünger. Gün doğar rüzgar eser bulut dolanırRahmet şarkısı söyler yağmurlarAlnınız en soylu isyandır demir …

Devamını oku

Ölünün Kıyıları

M.Akif İnan’a Gök boşanarak üstümüzeBizi ıslak saçlarından geçirir karanlığınGece siyah bir at olur da uçarUykumuzun soluyan denizine. Babalar ölümü dengede tutarSeçerek en sağlam vakti arabasına.Şimdi o araba uçuyorsaBir Asya çölünü kanat yaparakEy üstümüze gelenEy çocukların gözlerinden dökülenÖlümü konuşan damla damlaEy beklediğimiz her anEy bize son sözü muştulayanBizi bulan şahdamarımızdaEy sürücüleri babalarımız olan. Bir an dudaklarıylaDeğen …

Devamını oku

Şehrin Ölümü

Giriş Duvarlar çıkıyor önüme Şehrin mahpus yüklü duvarları Hiçbir sır kalmamış ardında hiçbir duvarın Nereye gitti diyorum benim elbisem nerede Şehir soyunmuş diyor biri Şehrin elbisesini çalmışlar Bütün şehir çöküyor yüzünde bir insanın Şehir boğuluyor içinde insanların kan gibi bir sesle Mor bir kabus çöküyor üstümüze Parkta son ağaç da ölüyor intiharı hatırlatan bir ölümle …

Devamını oku

Rilalizar`a mektup bile değil

bir şey anlatma derdinde değilim senin gibi dert edilecek neyimiz var? kitapları yakar, insanları öldürür, bahşedilen gözleri de kör edersek, dert edecek neyimiz var? yaptığım şeylere günah ,sevap deme ahlaklı , ahlasıksız deme iyi ,kötü deme yapmadığım şeyleri bana yama vadide ki sarı ot nasıl sürtünüyorsa havaya, öyleyim ben toprağın karnını deşen başımı rahat bırak, …

Devamını oku

Varlığa Ve Yokluğa

insan ne zaman alışır hayata baba? yağmurun değdiği her yerdi yüzün seni sordum da irkildi toprak ölümü bildim, büyüdüm çocukluğum mevsimsiz bir leylak bir yelkovan gidişi bir akrep yürüyüşü ötesi iyilik, güzellik…alıştığımız bir yarayı sarıp sarmalamak gecikmiş sözlerin ağırlığı heybemde bir karanfil, solgun, öyle kedere bulanarak nasıl dökülürse döküldü toprağına sözlerim de söküp nallarını atların …

Devamını oku

Rengarenk Bir İstanbul Akşamıydı Yüzün

Ben maviyi seçmiştimSen beyazlar içindeyken… Yürür gibi seviyordum seniAdım adım ve zamanlaHatırladıkça düşünüyorDüşündükçe hatırlıyordumÖzündeki sarışın benliğini.Hasımlar ediniyordumKendi avuçlarımdaKaderi, İzmir’i ya da bir başkaSahil hikayesini…Bir adım ötemde dururkenKızıla çalan küskün kederin,Kocaman hayaller kuruyordumSana dair ve hissettirmedenÖlüyordum bazı akşam üstüleriHem de her seferindefarklı bir köşe başındaYangına döküyordumDüş kırıklarımı. Ben yağmuru seçmiştimSen beyazlar içindeyken… Kuşlar gelip geçiyordu başımdanTürlü …

Devamını oku