karanlık basmadan ovalarıma kainatın duru illetsiz aydınlıkları katılaşırken çocuk ruhlarında karanlık basmadan kararmadan taşıtlar et kemik taşıtı tam da mayalanmış yüreğimin hamuru ve ne yakıp kavuran yaklaştırmayan kalıplara hiçbir daraban olmadan ziynetli topraklara da yanardağ akıntısı yer cazibesine mermut akan lav katiyeti heybetiyle akıp dağ’la terbiyeli bir insan eli olan elinle şekillenmeye hazırken NEREDE BULABİLSEM …
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Büyük Gözlü Çocuk
Güzeldin buğulu denizler gibi büyük gözlerinle içtendin sen ey çocuk içinde umudun bütün kapıları açık dolunayı beklerdin suçsuzdun çağın kadar beceriksiz umudu hançer gibi göğsünde taşırdın büyük gözlerin ve büyük düşlerin bir trenin son vagonuna yetişen yolcular gibi terk etmeden önce seni güzeldin… şimdi ah… yorgunuz geceden başka hiçbir şeyimiz kalmadı bekleyen her sarıldığımızda incinmeyi …
Şub 23
Hayat
Hayat ve ben iki boksör gibiyiz, Hani dayak yiyen Taraf hep sarılır ya, Ben de öyle sarıldım hayata Fırat Bahşi
Şub 23
Serçem yâre salâ’m söyle…
”Turnam yâre selam söyle..” diyor türküde.Güzel de söylüyor hani.Sorun şu ki;Burada turna yok,deniz hiç yok.Serçem gücün varsa uçuver,Serçem yâre salâ’m söyle.. Erdem Arslan
Şub 23
Dedikodu
Kim söylemiş beniSüheyla’ya vurulmuşum diye?Kim görmüş, ama kim,Eleni’yi öptüğümü,Yüksekkaldırım’da, güpegündüz?Melahât’ı almışım da sonraAlemdar’a gitmişim, öyle mi?Onu sonra anlatırım, fakatKimin bacağını sıkmışım tramvayda?Gûya bir de Galata’ya dadanmışız;Kafaları çekip çekipOrada alıyormuşuz soluğu;Geç bunları, anam babam, geç;Geç bunları bir kalem;Bilirim ben yaptığımı. Ya o, Muallâ’yı sandala atıp, Ruhumda hicranın’ı söyletme hikâyesi? Orhan Veli
Şub 23
Tek Hece Aşk
Var mı beni içinizde tanıyanYaşanmadan çözülmeyen sır benimKalmasa da şöhretimi duymayanKimliğimi tarif etmek zor benim Bülbül benim lisanımla ötüştüBir gül için can evinden tutuştuYüreğine Toroslar’ dan çığ düştüYangınımı söndürmedi kar benim Niceler sultandı, kraldı, şahtıBenimle değişti talihi, bahtıYerle bir eyledim taç ile tahtıAkıl almaz hünerlerim var benim Kamil iken cahil ettim alimiVahşi iken yahşi ettim …
Şub 23
Binbir Gece Acıları
söylerken ağlayan şairdoğururken ölen ana ikisi de bir aşk ve acı haberim olmadan en ücra yanıma sığınabilir I. güneş ellerini çekti yakamdan sızısı kasıklarıma vuran arz kendini bana çalıyor yaralı bir atın toynakları gibi kirpiklerim beni ele verecek diye korkuyorum son soluğu koynundan çıkardığım resmin ilişiğindedir dudaklarında yarım kalmış bir sevda acının silik bir kopyesi …
Şub 23
Sana onları adayacağım
Ekmeğime katık, aşımın ateşiacılarımla başbaşa kalmak istiyorumyalnız onlar anlıyorlar benive yalnız onları dinliyorum..Hayatıma girdin mademandacım ol hatıramı yaşatne beni anladığını söyleyenne de yüreğimin gedikli konuğu alsınsen al acısenin olayımbeni sen kuşat.. Kirli kentte, otogar camiinin avlusundakırıldı umudumu dizdiğim tesbihimben yavrularını yiyen bir kedi gibiazıtmayı kuruyordum söyleyemedimbir gül ki ellerinle büyütmüştündostların öğütlemişti koklamadan ezmeyiyarım kalmış o …
Şub 23
Bir fincan huzur…
Anladım…hayat tutmuyordu verdiğihiç bir sözü… bıktım bu şehrin bana bağırıp durma…sındankaldırımlara düşen soluk yüzlerdenEy Allah’ım!hep mi keder satar sokaktaki çocuklar?Neden yanmaz hiçbir evin umut ışığı… Gecenin en kör vaktinde,Darma dağın ömrümle,Çalsam kapını.Var mıdır ikram edeceğin,Bir fincan huzur… EzHeR
Şub 23
İdam
bir kravat boynumda… ne zaman ayaklarımın altındaki sandalye çekilecek diye bekliyorum ellerim arkadan bağlandığı için giderken alkışlayamıyorum bu hayatı boynumu kırabilir bu ip ama bil ki gülümseyişime engel değil hiç bir kırılma ki ben… sen gittiğinde daha cok kırılmıştım üstelik ayaklarımın altından kaymıştı zaten hayatım. ceyhun yılmaz