Bu nasıl bir çalıştır neyzen Allah aşkına? Yeryüzünün bütün denizlerini üzerime yürütüp, bütün dağlarını üstüme mi yıkacaksın hiç acımadan bu gece?Hangi acının metruk akşamlarını doldurdun yüreğinin yeminli düşlerine? Kördüğüm bir zaman kan mı damlattı iniltiyle yıkanmış siyah saçlarının dalgalarına? Ben sana “sus” demem, yüzyıllarca üfle, cehennemler gibi ateş hücum etsin üşüyen sırrıma ki, alev alev …
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Bir Su Yılı Denebilirdi
Bir su yılı denebilirdi geldi geçtiÜstünde durmuyorum.Terledim, bulanık baktım.Ne varsa kendiliğindendiHemen hemen evden çıkmadım. Sanki avuçlarımda sürekliYıkanmış, tabağa konmuş bir meyvenin ellenmişliği,Ola ki makyajı bir oyuncunun, karışmış gözyaşlarınaYeni kireçlenmiş bir duvarın kireciAvuçlarımda sürekli..Bir su yılı denebilirdi üstünde durmuyorumKalmışsa kalmıştır bir çomak gibiKuruArtık kullanılmayan bir demiryoluKararmış, kırık dökükÜstünde bir yük vagonu. Mavi bir araba kapımın önündeBütün …
Şub 23
Fiyakası Nedir Hayatın
1.Hayatımı nasıl taramalıyım ki fiyakalı dursunkimse anlamasın bir İstanbul hatırası olduğunuyoksa taşralı bir küçük adam Paris ‘te şair olurve ölür, ütülü bir mendil gibi unutulur Galiba insanın yakışıklı bir kalbi olmalı öncesık sık tozu alınmalı, parlatılmalı aynalı sözlerlebenimse kâlp hususunda cilalı bir cümlem bile yokmırıldandığım sözlerin çoğu ondan gelse de Kendime en çok on yedi …
Şub 23
Yüreği Çatlayan
içeriye girmeden eşikte durdumkoklaması gibi bir kedinin tehlikeyine mahcupluktandı ne de kararsızlıktandönüp dönüp uzakları seyredişim benimle birlikte dolan soğukladonup kaldı çay bardaklarının neşesikararsız ve şaşkın ev hanesinindönerken davetsiz konuğa bakışları sisi henüz çekilmiş bir ovanınortasındaydım sanki çarpık yüzümlegünlerdir bozguna uğramışlığımıkarın karanlığı bile saklayamamıştı öylesine uysaldım ki sen bile şaşardınkayıtsız susarken bütün imalaraböyle değil mi paylanan …
Şub 23
İKİ KERE GELMİŞ GEÇMİŞ OLA
Taşları eriterek önümüze döşüyor, yürüyüp gidiyoruz “_ Son oyalanmasını göstermeyi kim keşfetmiş ilkin? _ Çok köke inen bir soru bu, binayı çökertir, kovun bunu…” Demek ki ben, sesimi asıp can çekiştirmeye yazgılıyım. Çünkü başıyla oynanmış bazımızın, eti yavaş yavaş kelle olmuş Büyüdüğü doğru ağaçların ama doğru değil çocukların Büyümek istedikleri… Susacak ne çok şey var… …
Şub 23
Ev Türküsü
şairim ben, varlığın evinde oturuyorum,düzgün ve temiz tutuyorum onu,her gün silip süpürüyorum,havalandırıyorum yeni esintilerle.buna karşılık, Ev Sahibim dekira almıyor benden. erken kalkabiliyorum her sabah;neden mi, çünkü, güneşin doğacağı saateben kendim karar verebiliyorum bu evde.kalkıp önce yıldızları topluyorumgece ortalığa saçılıp dökülen;sonra tarlaları suvarmaya gidiyorum,çayırları biçmeye,kendi küçük göğümde; ikindi üzeri, serin gölgeleriyleperçemlerinizi, yüreklerinizi yalayan.göçmen kuşlarla dolduruyorum nefesimi,ve …
Şub 23
Sone
Eskiden beri alışkınım pencerede Suyun ya da ormanın uğultusuna Çabucak uyudum böylece Yatıp kaldım onun uzun saçlarında O acılı geceden çok şey kalmadı aklımda Biraz dizinden, azıcık boynundan Sabun kokusu siyah saçlarında Ve onun için kulaktan duyduklarım Yüzü çabuk unutulur demişlerdi İnce bir şey olduğundan üstünde Yazılmamış boş bir kağıt gibi Yüzü pek gülmez demişlerdi …
Şub 23
Koru Kendini
Kaldırınca tabancasını Nişan almak için sarı saçlıya Parıldayıverdi gözleri Koru kendini Kırlangıçlar uçuştular Korkudan çığrışıp Kanat çırparak koru kendini. Hadi söyle bana müziği seversin sen Nasıl çalar insan hapishanede Ağrılardan, sızılardan sonra Romatizmanın zincirlerin kemirdiği elleriyle. İşte nişan aldı tam Kemanının üstüne Iskalamaz iyi nişancıdır Koru kendini Ama teller gene şakıdılar Doldular havayı titrek titrek …
Şub 23
O Sessiz Efsane
Tutunduğun kabuslar içimi tırnaklıyorOrada bir çocuk alnına kan sürmekte uğur getirsin diyeAşk kaç bucak ötede? Kimse bilemedi, amansız kanamalar devamKanamalar soluksuz devam, bir derviş yön gösterse herkesin adımları ters yöndeKır düştü mevsimsiz yaprakların üstüneKıraç yolculukların kenarında hep ortası siyah işaret direkleri… İğne yapraklarını döküyor ayın kalbinden vurduğu o ağaçEvimizin duvarında yaralı bir resim asılı şimdiBaktıkça …
Şub 23
Aşka Takoz
Benim dışımda bir şeyler oluyor hayattaUyanık davranıp sezemiyorum perdenin ötesindeki dünyayıBen senin için şiir yazıyorum örneğinSen neredeyse bana garip aşklarını anlatacaksın Tanrıyla bir sözleşme de imzalamadım oysaSırata adım atamayacak kadar yorgunumKeşke bunları bilsen de benden kurulu yeni bir yalan uydursan ömrüneAşılamayacak kapıların ardındasın sen Herkes sabahları önce yüzünü temizliyor gecikmiş gerekçelerleBiraz alışkanlık, biraz tutku, biraz …