Ben mi konuşuyorum -Cemal mi- Tanrının taşları mı konuşan Birbirine geçmiş sımsıkı Yollar boyunca uzayan uzayan. Kurtuluş’tan çok uzaklardayımBirbirimizden çok uzaklardayızÇok yakınız birbirimize -tekdüze günler-Ester parmaklarını geçirmiş kalbineYeşim taşlı iğnesini yoklar gibi-Sıkıştırılmış bir sandviç sesi-Sürekli anneme bakıyorAnnemse bir elinde rakı kadehiÖtekinde kağıtlarOyun kağıtlarıTeyzeme bakıyor sürekliTeyzemse yaratılmakta olan bir anıya benziyorBakışları anlamsızGölgeliKendine bakıyor olmalıNe tuhaf, herkes …
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Cemal’in İç Konuşmaları 2
Odamın penceresi yok -daha iyi-Kendime bakıyorum ben deKendimden sarkmış kollarımaKendimden damıtılmış gözlerime-Bakmıyorum, duyuyorum onları sadece-Böylesi iyi, çok iyiKapıyı kilitledin -kapımı-Salonda gürültüler, ut sesleriMuhibbe gelmiş olacak Burgaz’danBirkaç kere gördümŞişmandı çok, beyazdıSaçları mavi gibiydi -öyleydi-Maviler saçları gibiydiAçık denizlere benzerdiVe yüzüİbrişimlerle doluGizemli bir dikiş kutusuydu sankiGeçen yaz denize girdiğim günler..AnımsıyorumNe vardı ortalıkta maviden başkaSadece bir martı -o da …
Şub 23
Cemal’in İç Konuşmaları 1
Bir şeyler çiziyorum buğulu cama -ben-Cemal’in ıslak sesiKayıp gidiyor buğulu camda-Bir sabah yağmurunun en küçük tanımıysaŞu benim sesim-Çizip çizip siliyorum sesimiBirden odayla dışarısı birleşiyorVe birleşir birleşmezÇıkarıp cebinden büyük aynasını gökBir istasyonda yolcularını bekleyenİnsanlar gibi hafifçe gülümsüyorBanaElimi sallıyorum içimdenBuruk içimdenBelli belirsiz.Yaşlı bir çocuğum ben, çocukların en yaşlısıAğzımda sakız tatlısının hiç eksilmeyen tadıSevilince kendimi tadıyorum bir deKendime …
Şub 23
olanaksızlıktan yola çıkan ilişki…
sen, çınlattığın yaşam dolu kahkahalarından sonra da uzayıp giden ölümcül suskunluklarınla, bana, hep, birşey haykırıyordun -susmanla bağırıyordun- sessizliğinle feryat ediyordun, birşeyi bana; ama ben anlayamıyordum bunu -hala da, doğru dürüst anladığımı söyleyemiyorum -zaten söylenecek birşeyde kalmadıartık:bağışlabeni- __seni hep yaraladım.o en başta farkına vardığım yaralılığın da, birşeyler öğrenmeme yaramadı, işte…şimdi sayamayacağım kadar çok durumda sana söylediklerim, …
Şub 23
ile
Bir tür hesap çıkarmaya çalışacağım. Ama bir bilanço olmayacak bu, sonuna çizgi çekemeyeceğim biliyorum. Bu hesap sonucu bir fatura çıkarmaya da niyetim yok. aslında istesem bütün maliyeti kendi haneme yazabilirdim ama zaten bedeli ödediğime (ve ödeyeceğime) göre buna da gerek yok. Önemli olan kişinin duygularını tam olarak bilmesi (ki bu en son sınırda olanaksızdır) değil, …
Şub 23
Beni Anlamayışına
Sana bir uygarlığı getirdim; anlamadınYavuz kahramanları, şiirin burçlarınıAyak ucuna koydum gecenin saçlarınıUrganmış boynumda taşıdığın gerdanlık Sana hükümdarlığı getirdim; anlamadın Sevda suya karışır, sızar kan dağlarınaKöpüren yüreğimde zıpkınlanır umutlarYüzün tunç gibi çöker ülkemin bağlarınaIrmaklar bilmediğin kadar hülyalı akarHer vadi bir yanıyla senin yüzüne bakarBir yanında münzevi hıçkıran Leyla kuşuSen henüz tanımadın sevda denen yokuşuSen henüz yorulmadın …
Şub 23
Diriliş Saati
Ey bir emre hazırlanan simsiyah gecedeKaranlığı emip emip de gebe kalan Ey her depremden sonra biraz daha doğrulan Herkesin Veba girmiş bir şehrin hem halkı Hem seyircisi olduğu bir günde Ey düştüğü yerden kalkmaya hazırlanan ülke. Her damlası bir zafer müjdecisi Bir posta eri gibi Yağmur yüzümüze değince Çıkacağız yola. Çıkacağız yola Hesap günü gelince …
Şub 23
Karamela
Yanık şekerim sert, hayatsa daha berbat, ikisinin de aynı kağıttan çıktığını unuturdum unutmasına da, ben tuttum birini sevdim, hayatı nasıl sevdiysem onu da öyle sevdim: Tarçın Kokulu Kız, Carmen, Ay Carmela… O nane likörüne bayılırdı ama, ben onu sıcacık bir kahvenin dumanına benzettim, o da beni birine benzetmiş olmalı ki, tuttu aşk derdine düştü, şimdiyse …
Şub 23
Bu Gemi Ne Zamandır Burada
Bu gemi ne zamandır buradaÇoktan boşaltmış yükünüGece de ölmüş, rıhtım da bomboşMavi bir suyun düşünü uyutur bir tayfaArkada, güvertedeAh, neresinden baksam sessizlik gene. Yürürüm usuldan, girerim bir meyhaneyeİçerde üç beş kişiYalnızlık üç beş kişiBir kadeh rakı söylerim kendimeBir kadeh rakı daha söylerim kendime-Söyle be! ne zamandır burda bu gemi-Denizin değil hüznün üstünde. Belki yarın gidecekBir …
Şub 23
Son Kuşlar
Orada: anıların içinde ama boşlukta, yalın ve keskin unutkanlıkta; nazlı küçük anılar: Özenle sakladığım kalbimi serçelere anlatıyorum. Son kuşlar, Sait Faik; Konstantin rüzgârın içinde insanı sevmek yavan aşk geçersiz sevişmeler bir okyanus dumanı gecenin dişleri parlayan bu yalanlar. Kalbim artık unut kendini, uçurumlardan öğrendiklerin yeter, hep hüznü bağışladın kendine, kana gömüldün toprağa söyle bunu, ölüm …