Kategori: Türk Şiiri

Yaşam (ki) 1-14

1.Yaşamın, en temelde, bağımsız, kendine yeterli olmayaçalışmanın süreci olacak — doğumda, tam bağımlıydın; sonda, ölümde ise, —başarabilirsen— tam bağımsızolabileceksin. Ama, ikisinin (doğum ile ölümün) arasında, hep bir gelişme olacak yaşamın : bir ‘ilerleme’ değil; şu ya da bu yönde, bir gelişme… Kendine yeterli olma, bağımsız olma yönünde ise, gelişmen, hep, başka kişilerle kurduğun ilişkilerin içinden …

Devamını oku

Uzun Kanatlı Kuş Sürüleri Diliyorum

Aşk çılgınlığının köprülerinden geçelim seninle sevgilim, yaban otları arasında bulduğum yeşim yüreğimdeki su birikintisinde okyanusu arayan nehir sevgilim, unutmabeni çiçeğinin tuttuğu günlük gözlerimle sarıldığım kuğu bulutlu gökyüzü ellerini ayrılıklardan kaçırdığım dalgın deniz feneri duruşlu ilkbaharda gezinen sis saçlı sevgilim mevsimlerin ilkokulundan kışı silelim seninle yaz yağmurlarına yakalanalım kumsalında sevişmek istediğin kız kalesi’nin önünde açık hava …

Devamını oku

Çiçeğe Durur Gibi Uyanışım

sabah sabah bir uyandım bir uyandım sormayın çarşafım yeni ya biraz ondan bilindi güneşti camdan vuran serseri kılıklı kar bile yağsa belki bir meleğin sırtını kaşımış ya da kafayı üşütmüşüm sağımdan kalkarak hepsi olabilirdi bugün aybaşı, maaş alacak talih kuşu başına konacak, ondandır dendi biri de tutturdu düşümde cenneti görmüşüm boşversene sen arkadaş öyle olsa …

Devamını oku

Harfzeden

Çalıları çıldırtan bordo bir yel kalbimi de değiştiriyor bildiğin şekilden eğer cezaysa aklımda biriken bu sesler… göller üşümesin! bağışlanmak için önümde durdu karadan kara o kevser bilmiyordum henüz bendeki saf acıymış o cevher Ey kuleler!! göğe doğru açılan kapı… bu bir karadüzen! yaprakların sesi birikirken yüzüme yalnız bırakılan bir yıldız gibi tek gözümle gördüğüm tarih: …

Devamını oku

Kiraz Bahçesi

C.’ye dair… kiraz bahçelerinden geliyordumyakamda hınzır çocukların gülümsemeleriseni sevmekten geliyordumbir çeşit yalansızından sevda cümleleritren yolculuklarındakiraz bahçelerinin resmi geçitleri o hınzır çocuklar yok şimdiseni o denli sevmek yoktren yolculukları yok sek sek oynuyorum sanmıştımönümde çizdiğin kareleri atlarkengeri döndüğümdetüm eski yollarımı silmiştin büyümekkiraz bahçelerinden kaçmakmışya ben ne anlamıştım Betül Dünder

Trenlerin Ardından Koşan Yalnız Köpekler ve Kadınlardır

nabzım… çok uluslu bir geçmiştir benimsaymalı! demirden ellerlekurumadan mürekkebimevsimleri kapatıp giderken kuşlarbin sus’un ardında dillenen cevapnisanların da aldattığıgöçmeyen acılardan bana artan zaman… o ne bilsin!ben ki aşkla acıya soyunandurmadan söze çalan kemanbir merdiven gibi unutulurum geceleriol kitap, ol naz, ol aşkgibi kaplarım tersten kendimi toplasın yüzümdeki gölü nilüferlerve söylesinkendini yalnız bir çocukluktan büyütenlerterk edilmek,bütün çocuk …

Devamını oku

Leylaklarını Anlatıyorum

Leylak getiriyorsun bana güneşli bir günOnu saçlarından topladığın belliBir leylak bahçesisin karşımdaBöyle kucağında kalsa daha iyiBir vazoya bırakıp gidiyorsunSen gidiyorsun leylaklar kalıyor mu sankiÖnce renkleri gidiyor arkandanNesi varsa gidiyor soyunarak Her vazoya baktıkça karşımdasın ne tuhafHer kokladıkça dönüp dönüp geliyorsunDüşünceler gibi filizleniyorsun gün geçtikçeYaprak yaprak gelişiyorsunLeylak leylak bakıyorsun gözlerimin içineÖlümsüz bir mevsim oluyorsun Rıfat Ilgaz

Buz ve Ateş

.. nereden bileceksin, beklemenin seni yaşamak olduğunu. bağırsam duyuramam yol eskidi, uzak düştü ve ben durup dururken çaresiz, bıkkın tutup seni seviyorum. dilsiz bir tutku bu durmadan düşmek gibi bir şey çığlık çığlığa bir sessizlik ya da. kendimi anlatamadım. seninle, serpilecek gövdemi. ne desem boş, saçların yüzüme devrilmiyor uzanıp önüme bırakıyorsun ne söylemişsem. ama bu …

Devamını oku

Görünmeyen

bize ulaşan yollar da kısalıyor artıksaydam neredeyse güneşin altındaki duvarorada bir kadın yaslanıyor kapıyagüzelliği görünmezliğindeyarım kalmışlığıyla her şeyilk adımımızı bekliyorkımıldamıyoruz yerimizdenellerimizi geri çekerek uyumaz insaneğer uyanmak istemezse bir düştenbir zaman yaslanır kapıyave düşer peşine hiç yazılmamış bir dilin Zafer Şenocak

Sapı Kırık Çiçek

Asitle parlatıyoruz hayatı, ölümün hızıyla Yaralarımıza çakılan buzla besleniyoruz Nerede yenilirsek orada şımarık bir ayrılık Kalbimiz, artık durmalı aşkların dargın yüzünde Kar gelecek, kimse kimseyi beklemesin, yollar kırgın Usulca gökyüzüne kapandı her pencere. Tırmanıp duruyoruz içimizdeki dağa Orada mahşerin ilk atlısı besleniyor kötülükten Gövdeden bir avuç kan düşer gibi toprağa. Üstüm açık, babam saatini durdurdu …

Devamını oku