kaç gecenin çölüdür bu ayrılıkkaç şiirin dölüdür üstümeörttüğün bu ince sessizlikkalbim alış artık, kır kendinikendi duvarında, sesinikendi duvarına haykır. tesadüfen birbirine rastlamışbaşka başka aşklarsızın siz artıkgeceyle gündüz gibi birbirineayrılmış. O ki rüzgar, bir zamansenin çölünde kumlar uçurmuş,o ki gece ve esmer, görmüyorsahrayı, sesi içinde karışmış. her ayrılıkta kendine saplanan bir hançerkendi sabrını deneyen taş,kendi uykusuzluğunda …
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Aşk
Aniden. Birdenbire, beklenmedik olandan…Beklemeyene: Dilegelen bir dünya.Vahiy gibi, en çok ona benziyor.Baharın karnını öptüğüm rüya. O yüzden “ayak”landım, yukarı ağdım.Sana vardığımda ağlamam bundan… Adını andığımda sıcak akıyor bütün nehirlerDünyayı dolduran sözü olduran o.Ve ben ne desem şimdi, benden değiller.Hâlâ soruyor musun bana, aşk ne demek:O en “bir” ve “tam” olana yürümek. Durup durup geçmesin içinden …
Şub 23
Daralan Vakitler
Bu ateş bulutu hangi kavmin üzerinde? Çam ormanlarının salınışında,Kuşların cıvıldayışında,Otların serin tenlerinde.Eğer varsan bakıp görmeyeŞeffaf perdenin az ötesini,Bir ateş bulutu var en bildik yerde,En emin yerde. Ve bak, asıl ölen yaylalar, villalar, tok karınlarHissiz dudaklar, gayretsiz kalpler,Asla değil kavruk çölde yatan kadavralar. Farzet körsün, olabilir,Elele tut,Taş al ve at,Kafiri bulur. Hani ceylanların,Hani cihat marşın? Bir …
Şub 23
Hurûfî
terkedilmiş evlerin,kendine sarılan yalnızlığı neyse,o dur kucaklaşmaları şehirlerarası terminallerinçünkü insan içine doğru genişlerlime lime soyar derisinihallacdan mansura geçer orada aşk ve ölüm ve su ve ateş ve toprak ve rüzğar savurunca saçlarını bir kızın simsiyahyükleyip eşyasını mensura artık kimse tutamaz hurûfî,giderbu betondan tanrı kentin aşkı kovan dükkanlarından bu çirkef bu geniş bu iltihapiçine doğru çünkü …
Şub 23
Çölde Gizli Bezginler
bir çiçek bahçesinde geceye durgun kalışın yağmur sıcağı gibi öptüm sonsuz gidişinden. saçlarının seyriyle seni yolları aşklara davul çalıp çağrılmış yalnızlarla dolduran akreplerdir duygunun. karanlık ordulara güneşsiz sokulan bunlar canlanınca ne ateş kirli taşlar ne böcek şakakların sıcağında kuytu bir ses büzülüp ölecek sabahsız kuşlara koşarsa durur mu evreni omuzlarında bahar şenlikleriyle. sürdüren ellerini yangın …
Şub 23
Ey sevgili…
Sür’un sedasına an kala sırtımızda kirli bohçamızla karşına çıkmaya utanıyorken… ah o erken ayrılık yok mu? Peşinden koşamadım sevgili, bir akşam üzeriydi…ayaklarım kavrulmuştu…gidişinle kumlar nâr olmuştuve seni uzaklara götürmekten utanırdı yollar…gözlerimizden düşen o billur hüzün daha toprağa varmadan meleklerin nurunda kayboluyordu…. Sevgili Bir fecir vakti sana olan bütün özlemlerimi alarak ve Gaza’nın çocukları gibi koşarak …
Şub 23
Çiçek Sapını Kalbine Soktu
ilk gördüğümde yaprakta uyuyordudüşmekle tutunmak arasısu içecekken şırıl yağmurdanbeklemek kadar sonsuzdudağımın kenarına oturup beni seyrettirenksiz harfler dökülüyordu renkli kâğıtlara basit gerçeklerdi inandığı büyük yalanlarüşüyüp titreyerekiğne deliğinden hindistan’a bakıyordukaçmak ve kovmak istediğihasta bir peri vardı ağaç kovuğundaboşluğa tutunup öksürenkışın onunla geçmesini istiyordu kimse görmedi belki görmedi kimsetuhaf bir sızı uyandıazalırken kalabalıkağır ağır düşen bulutu tutuncabuharlı kabarcıklar …
Şub 23
Bir Kadını Beklemek
Bir kadının bana gelecek olması, bir rüzgarı geçerekBir şarkıyı geçerek, saçlarının uçuşundaBir kadının bana gelecek olması, bir ömür geçecek Aşkın buruk tadında, buluşması iki yalnızlığınBir akşamı geçecek Belki de dağılan sesleri hüznün ve akşamınbelki deBir kadını geçecek Bir kadını bekliyorumEteklerini ve saçlarını uçurarak gelecek… Ataol Behramoğlu
Şub 23
Lepra
Topu uzak arsaya kaçmışBir çocuk olarak karşındayım, benimAğzımdaki şekere benzerDualar ederim Tatlı, yapışkanÇabuk bitenDiş çürüten Hafriyat çamurundan telsiz yapanBir çocuk olarak karşındayım, benimKirlenen ellerimle bileSeni özleyebilirim Küçük, uzakÖzensiz Bulduğu her parayla bakkala koşanBir çocuk olarak karşındayım, benimAldığım en büyük hazzıSeninle paylaşabilirim İç içe ve yüksekHızlı ve gerginKolay gelen, eşsiz Çayını açık içenBir çocuk olarak karşındayım, …
Şub 23
Ağlamaklı Olacak Herşey
Gideceksin ağlamaklı olacak her şeyAğlamaklı olacak gökyüzüVe ağlamaklı olacak yurdumKağıtlarım kalemlerim ve masamSandalyem sigaramVe içimde yeni açan tomurcuk güllerim Ölüm güzeldir ama böylesi yakışmaz bizeBöyle acı böyle dayanılması zor böylesine gençYakışmayacak bu güzel yüreğimeİçtenliğime doğallığıma insanlığıma Kalbim çok hızlı atıyor ve sık sık nefesim kesiliyorEllerim titriyor ve düşüncelerim bulanıklaşıyorVücudum bütün doğal dengesini yitirecekYine her şey …