Kategori: Şiir

Vuslat

Bir uykuyu cânânla beraber uyuyanlar,Ömrün bütün ikbâlini vuslatta duyanlar,Bir hazzı tükenmez gece sanmakla zamanı,Görmezler ufuklarda şafak söktüıü ânı.Gördükleri rüyâ, ezeli bahçedir aşka;Her mevsimi bir yaz ve esen rüzgârı başka,Bülbülden o eğlencede feryat işitilmez,Gül solmayı, mehtap azalıp bitmeyi bilmez;Gök kubbesi her lâhza bütün gözlere mavi,Zenginler o cennette fakirlerle müsavi;Sevdaları hulyâlı havuzlarda serinler,Sonsuz gibi bir fıskiye ahengini …

Devamını oku

Kent Kırıkları

1 Her şey kırıldı- önce dil, sonra nesnelerEşyanın hali; Up! 2 Crocodile Dandy, yaşıyoruz dendi; jungle!Se7en Hill’de- başka dilde… 3 Marka; kama; karma; Tan vakti–kesik bir el- gibiyim; Koma koma! 4 Er Ryan, erbain, engin!engin bir deniz;Limansızım- Er o in! 5 Sms, diyor, kimse beni sevmese;Uzuyor kaktüs- gözlerden ırak. 6 Bırak out’a çıksın aşk- in …

Devamını oku

İpte Unutulmuş Gömlek

Gözlerim görmez oldu / Gözümden akan kandan”Fuzuli Her çocuk biraz gecikmedir evineÖpmektir tekrarı annelerin Işık alıngandır, sularla yüzleşince ömrüBuğusuyla savrulurken gülün,Anne rengini aldığını bilir Kalp kırılır, gurbetini tanımlayanEski bir gece çıkar-gider koynumdan.Anlamak kanayıp duran sevda alışkanlığı olur.Yankısız yuvalar düşer kuşlara.Su uçurumda tanışır sesiyle,Karanlığını bilmez uçurum, sır kalır içinde Sonra, aşkla yorumlar kendini gülİpte unutulmuş gömlek …

Devamını oku

Zehirinde Açan Zambak

………………….. Sevgili eşim Münevver’e I Anason Kokusu Sarı, sessiz günlerdirMağrur ve soylu:Nişanlı bir kız gibidir şimdi yaz Şimdi yağmur yağsın beklenirÇocukluk resimlerine bakılır gibiRenklere ad verilir durgun denize bakılarakGarip bir intihar gibi arada bir hatırlananKan göğü götürür yüreklerdeVe gülümseyerek deler geceyiKendi zehirinde açan zambak Şimdi sarhoşuz, mızıka çalıyoruzDudağımızda bulanık söylence izleri:-Hem duası hem ihaneti zamanın-Ne …

Devamını oku

Aydınlık

Hiçbir vakit tam karanlık değil gece.Kendimde denemişim ben,kulak ver, dinle.Her acının sonunda açık bir pencere vardır,aydınlık bir pencere.Hayal edilecek bir şey vardır,yerine getirilecek istek,doyurulacak açlık,cömert bir yürek,uzanmış açık bir el,canlı canlı bakan gözler vardır.Bir hayat vardır, hayat,bölüşülmeye hazır. Paul EluardTürkçesi: A. Kadir

Hüzünlü Madrigal

I Hanım hanımcıksın neme gerekir?Güzel ol! Hüzünlü ol! bana yeter,Doğaya ırmaklar, sular can verir,Yüzü gözyaşları güzelleştirir;Fırtınalarla gençleşir çiçekler. İnan, daha çok seviyorum seni,Kıvanç gölgeli alnından kaçıncaVe korkular boğunca yüreğini,Geçmişin öfkeli bulut yığınıBohçasını önümüzde açınca. Seni, o iri gözlerin kan gibiSıcak damlalar dökünce severim,Ve ellerim sallarken beşiğiniCan çekişen bir hırıltı misaliHüzün üstüne çökünce severim. Ey derin …

Devamını oku

Altımda Bir Dünya

eksiltin beni hayatınızdangövdemden aşağı kurşun ve kalemle bir çizik atınyalnızlığıma dönmek istiyorum bugünilk keşfettiğim günkü kadar bakirve güzelliği dokunulmamışlığıyla bitişen hüzünhiçbir gözün yalan söylemeyeceğine inanılan gün kadarparlak ve katışıksız yalnızlığıma birkaç hayat yaşadım yanıbaşınızdaherbirinize ayrıve ağırlığını hep eksik bulacak kadar kayırılmış zamanlarla geldimmutlaka dünyayı döndüren insana rastlayacakmışcasınaçoğaldıkça eksilen zamanlarlaparmakuçlarınıza her dokunuşumdaduydum bileklerimde aynı serinliğişölenlerde bitkin, …

Devamını oku

Senin mahzûnun olmak

Senin mahzûnun olmak bana şâdân olmadan yeğdirGamınla ağlamak ellerde handan olmadan yeğdir Cihânın izz ü câhın böyle iz’an eyledim ben ki
mEşiğinde kul olmak dehre sultân olmadan yeğdir Düşüp kûy-ı harâbât içre sûfîkâse-lîs olmakSerîr-i devlete fağfûr-ı hâkân olmadan yeğdir Cihân-ı bi-sebâtın rağmına devr ettirip câmıİçip lâ-ya’kul olmak şâh-ı devrân olmadan yeğdir Şarâb-ı aşk ile Nev’i gibi …

Devamını oku

15 MART 1985 İÇİN

– Bana hiç görmediğin bir çiçek adı söyle– Bir değil, birkaç değil, binlerceBir yaşam boyu besledim onuBüyütüp can verdim gözlerimde – Bana bir giz gibi bir çiçek adı söyle– Önümüz ilkyaz, menekşe değilse ne Edip CANSEVER

Delilirikler

I Betonun hüznünden doğdumsuyun isyanındangüneşin kırılganlığına dokunupgeliyorum. Sana söz yakışır, ağzını hazırla. Kırık bir şehir hikâyesinden doğdum,kırk meseledenbardaklar ve demli çaylara dokunupgeliyorum. Sana söz yakışır, elma de. Aslı ve Astar’ı olmayan bir hikâyeden doğdum,karşı’lar ve balkonlardankorna seslerine karışıpgeliyorum. Sana söz yakışır, ağzını hazırla. O eski hikâye bitti,şaşkınlığımdan doğdumdenize düştümkuruyup geliyorum. II Aslındahazin bir öyküdür buanlatmaya …

Devamını oku