Kategori: Şiir

Allah’ın Çocukluğu

İnsanın dönüp döneceği yerdirÇocukluğu.Sabah ezanıBu yüzdenMüslümanlaraAllahın selamını öğretir.Allahın çocukluğuGündoğumundaÖlüleri anmakla başlar.Ve anne ölürEzanda ölür anneSelamı üzerine olan her çocukAllahı düşünür. Dili vardır taşların.Sabahları en çokIslak bir huzurlaYatarken onlarİçleri ıslanmış kadınlarPörsümüş yorgun erkeklerKutsanmak umuduylaKıvrılır uyurlar. Hepsi laf bunların.Bana kalsaAğır bir abdest kokusuİnce belli sürahilerKadınların nemli apışaraları kokanPazen donları.BuradaSözolmamış sesin kederiyleBaşlar gün.Ve denir ki;Kaderinizi sevinSevin kaderiniziVe hayat …

Devamını oku

Yalnızlık

yalnızlık,ay ışığının ağaç gölgelerini serptiği bir kaldırımda,suskun ve engin gecenin içinde, ağır ve yalnız kendi ayak seslerini dinlemektedir. yalnızlık,duvar saatinin ve kandilin önünde,aceleci tik taklara ya da zamanın sürüklenişine kulak vermektir. yalnızlık,gözler açık, sırtüstü uzanıp,yanan yüreğinin zorlu atışlarını dinlemektir. yalnızlık,ne terk edilmiş evin açık kalmış penceresi,ne de insan gölgesi bile olmayan göl ya da kurbağa …

Devamını oku

Kalbindir

her şey benim kalbimdirsöküp aldığım kardankardan söküp aldığımçocuksuz bir anne gülüşüyleher şey benim kalbimdirçünkü pek yaraşmaz bu dünyaya doğru mu değil mi bilmiyorumkentler büyüyüp gidiyor ya aldırmabaşka bir yaşama tutturmalı diyorumköprü korkuluklarınaufak buluşmalara yaslananyani tuzun amcası, sevincinöz kardeşi olanen küçük bir kuşun gözleriyledünyaya baktığın zamanher şey benim kalbimdir her şey benim kalbimdir ki bilirimkimsenin olmadığı …

Devamını oku

Urla

Diyelim bir masa var önümdeElimde bardakOturmuş içiyorumBardak mı Urla mı tuttuğum? Bardağı masayaTak!Vurdum mu vurdumMasaya dönüyorumUrla, uzak, uzak, uzak Diyelim oturmuş yazıyorumBirden duruyor kalemBir görüntü ak kağıtlardaEv ev sokak sokakYine Urla oluyor konum Bir ağız mızıkam varÜflüyorumRe mi fa sol laBir es mi giriyor araya-Ya Urla? Bardak değil o baylarTak!Masaya vurduğumHak arıyorumDüpedüz hak!Bütün mahpus kasabalarKüçük …

Devamını oku

Buz Gibi

Aşk iyidir bakDuyumunu artırır insanınHele don gömlek sabahlarıTıraş olacağını duyarsınYeni gömleğini giyeceğin gelirBir yeni biçim eklersin insan olacağaMasaya, merdivene, aynalı dolabaDerken ardından şıpın işi bir kahvaltıAmanın dersin bu ne delice gidiş?Paldır küldür açar mıydı fıstık ağacı?İspinoz düşünür müydü?Deli olan kaşınır mıydı?Kolların upuzun Walt Whitman’ı okumaktanAğzın desen bir karış açıkSokaklar yok mu, o sokaklarÖnce bir yeşile …

Devamını oku

Yaş Değiştirme Törenine Yetişen Öyle Bir Şiir

Ben seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiçYağmurlar altında gördüm, kadeh tutarken gördüm deBir kıyıya bakarken, bakarkenki ağlayan yüzünle…Ve yarışırsa ancak Monet’ninKadınlarına yaraşan giysilerinleGördüm deBen seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiç. Öyle kısaydı ki adımların, diyelim bir yaz tatilindeBir otel kapısının önünde, tahta bir köprünün üstündeBir demet çiçekle paslanmış bir kedi arasındaÖyle …

Devamını oku

Avare İlhamlar

I Kader cellâdınaSessiz uzat boynunu;Acıma ne kendine, ne de gelecek günlerineYalnız bir düşünceye yum gözleriniSon darbe inmeden evvel, en son andaBir çiçek, bir kuş, bir tebessüm ol;Düşüncen kurtarsın seni senden,Bil! Biraz sonraEbediyen senindirSenden uzak olan her şey… II Ellerini yüzümde gezdir,Sil alnımdan yorgunluğu,Gözlerimin altındanYaşamak korkusunu al,Avuçlarından çıkmış bir heykel olsun başım.Sonra sen de gözlerini kapat,Bırak, …

Devamını oku

Huzur

Kalemi her elime aldığımda,Gelip gözlerimin önüne perde oluyorsun…Gözlerini yazmak istiyorum, olmuyor,Gülüşün takılınca aklıma, öylece kalıyorum… Ne bir satır, ne bir harfSeni yazmak böyle zor işte,Huzur nasıl anlatılır ki?Bir kalemin ucuyla, damlar mı bir kağıda?Sen kal yine aklımda…Hep hatırladığım, hep sevdiğim gibi… Azize Su

Ufuk Hasreti

sarp dağlardan örülmüş dört duvar içindeyim,nerdesiniz güneşler, nerdesiniz ovalar?dağılmaz, simsiyah bulutlar içindeyim;nerdesiniz güneşler, nerdesiniz ovalar!.. yine duman kapladı zindanımda her yeri,çoruh’a savuruyor yaprakları sonbahar…nerdesiniz ey sabah ve akşam güneşleri;nerdesiniz atımı koşturduğum ovalar?.. duvarlara çarparak çırpınan bir kuş gibi,gözlerim uzak, geniş bir ufuk aranıyor.çoruh, dağlar içinde akamaz olmuş gibi;süzülerek geçtiği ovaları anıyor. ufuk… ufuk… upuzun deniz …

Devamını oku

Layya – iki

iki leylaklar yas tutuyor bu şehrin ötesindezindanlarda gül açmış bu gece duyuyorumkaybolup gitmiş sesim senin tatlı sesindebu gece bir kartalı öldürmek istiyorum rüyamda bir mezarın son defa yanan mumuve zakkum ağaçları tırmalıyor ruhumusana bu gece benim artık kaybolduğumusöylenmemiş sözlerle bildirmek istiyorum kimi uyur ve kimi dansa başlar delicebiri bu dansa bakıp matem tutar gizlicebense burda …

Devamını oku