Kategori: Şiir

Haydi Abbas

Haydi Abbas, vakit tamam;Akşam diyordun işte oldu akşam.Kur bakalım çilingir soframızı;Dinsin artık bu kalb ağrısı.Şu ağacın gölgesinde olsun;Tam kenarında havuzun.Aya haber sal çıksın bu gece;Görünsün şöyle gönlümce.Bas kırbacı sihirli seccadeye,Göster hükmettiğini mesafeyeVe zamana.Katıp tozu dumana,Var git,Böyle ferman etti Cahit,Al getir ilk sevgiliyi Beşiktaş’tan;Yaşamak istiyorum gençliğimi yeni baştan. Cahit Sıtkı Tarancı

Biliyorum Çok Geç Oldu

Ayak bileklerimden bir de tutup sözüm ona Ellerimle de duyarak basıyorum toprağa Deli deprenişlerin köpüğüyüm yoksa Ne hah yerleşip oturdum Ne bir ayak yeri eşeledim Ne bir dam aradım başımda Perişan toztoprak içinde eşyam Yanlardan Arkadan otların arasından Vahşi bir hayvan fırlıyor hatıramın sırtına Yerim ve yurdum belli değil Yeni atamdım aşkın tıpanlarına Neyin memuruyum …

Devamını oku

Tüller Ve Silah

Önü denizle başlayan rüzgarlı bir kasabadaydık.Sanki yıllardır oradaydık. Her şey düzelecekti.Orada doğmaya çabalayarak öldük. Meleğim nehir kanatlarını uzaklıklarda yıka şimdi. soğuktu, ısınamıyorduk. Bu kadar yakınken. Aramızdayalnızca o hava boşluklarının dolaştığı odalardaydık.Biriken bütün rüzgarlar işte orada, o deniz kasabasındao çok köpekli, çok rüzgarlı yerde patladı. ikimizi aynı gökyüzüne baktıran, neydi o, ışık söndü. Sustum.Sustum. Sustum. Sustum.Bütün …

Devamını oku

Eylül’dü.

Eylül’dü. Dalından kopan yapraklarınSararan yanlarına yazdım adınıSahte bir gülüşten ibarettin oysa.Ve hiç bilmedin ellerimin soğuğunu.Eylül’dü.Di’li geçmiş bir zamandı yaşadığımızAdımlarımızın kısalığı bundandıBundandı gözlerimin durgunluğu.Sarı sıcak cümlelerde sözün kadar yalan,Ellerin kadar ıssız,Sen kadar zamansız molalar veriyordumVe çocuksu bir bencillikti hüznümüz.Eylül’dü.İzlerini çizdiği zaman ansızın gidişin,Şimdi yoktu bi anlamı suskunluğun.Çırılçıplak kalakaldım sessizliğinin orta yerinde.Sonra sesime yankı vermeyen uçurumlar kıyısında …

Devamını oku

Sevgili Dost

Sonbahar her sene yüklenip serinliğini,yağmurlarını,rüzgarını ve yapraklarını,evime yatıya gelir.Ben sonbaharı kapıda karşılar:”Kim gelmiş kim!” diye sevinç gösterileri yapar,boynuna sarılırım…Sonbahar, her seferinde gözlerimin içine bakıp;” Hiç değişmemişsin” der ve omzuma dokunur.Ben sonbaharın gözlerinin içine bakamam;dokunur… Ali Ural / Posta Kutusundaki Mızıka

Sonsuza Dek Sophia

Gözleriniz madamGözlerinize bakıyorum da Sanki bir yangın yeri Yüzünüz talan edilmiş bir İmparatorluktan kalma gibi,Bir şair oturmuş o iki kaşın arasına,Tüten dumana ve akan kana bakmaksızın Aldırmaksızın…Patlayan bombalara şiir söylüyor gibiAslında aşktır en çetin meydan muharebesi Siz koşuştururken lise bahçelerinde Dilinizde Ahmet Arif’ten Yarım yamalak ezberlenmiş iki dize Deri ceketinize yaslanmış yürürken yağmurda,Bir şairdim ben …

Devamını oku

Müştakınım ey ecel kerem kıl

Ey ömr gel imdi başa sen hemÇeşmime tire oldu alem Alem hoş idi ki var idi yarÇün yar yok, olmazın ne kim var Ey can, ten-i hasteden veda’ etBir haste ile yeter niza et Müştakınım ey ecel kerem kıl Def-i elem eyle ref-i gam kıl Kurtar beni ızdırab-ı gamdanVer müjde vucuduma ademden Ayınemi eyle jenkten …

Devamını oku

dört aşk şarkısı

– I – Senden ayrılıp sonra Kavuşunca bu büyük güne Gördüm, görmeye başlayınca Herkesi neşe içinde. Ve o akşam vaktinden beri Bilirsin ya, hangisi Dudaklarım daha bir güzel Ve ayaklarım daha bir çevik şimdi. Daha yeşil ağaçlar dallar ve çimen, Duyumsayınca böyle Ve su daha hoş serin Üstüme dökününce… – II – Bana neşe verince …

Devamını oku

Dağ Kadını

Kadına o yer çok ıssız,Çok yaban gelirdi.Çocuksuz,Bir kendi bir erkeği. Evin ufak tefek uğraşı,Başka işi yoktu kadının.Çift sürerken tarlada, ağaç keserkenArdında kocasının. Yorulup dinlenerekYongaları toplardı,DudaklarındaYalnız kendi için söylediği bir şarkı. Bir gün kadınGitti dal kesmeye ormana,Ta uzaklara, ki zor işittiAdam kendini çağırınca. Ne karşılık verdi – ne ses etti –Geri de dönmedi kadınDurdu, sonra kaçıp …

Devamını oku

Sen hiç ateş böceği gördün mü?

Sen hiç ateş böceği gördün mü?Bir akşam üstü yada bir gece yarısı,Ansızın çıkıverdi mi karşına karanlığın ortasında,Aşk gibi biranda aydınlattı mı dünyanı, Sanki aşkı sevdayı içinde taşıyor gibi dimi,Yada aşığının hasretiyle yanıyor gibi,Minicik bir bedende sanki sevginin ışığı gizli,Yada bir aşk meşalesi taşıyor gibi dimi. Bir ateş böceği gibi aydınlatan oldumu dünyanı,Sen bir ateş böceği …

Devamını oku