aşk nasıl biterse öyle bitti bu aşk da Uzun bir hastalık gibiAralıksız dinlediğim alaturka bir fasıl gibiGökyüzüne bakmayı, dostlara mektup yazmayıÇiçekleri sulamayı unutmuşluğum gibiBitti. Bir aşk nasıl biterse öyle bitti bu aşk da Yürümeyi yeniden öğrenen felçli bir çocuk gibiSokağa çıkmalıyım şimdi ve çoktandırİhmal ettiğim dostlara yeni bir adres bırakmalıyımPencereleri açmalı, kitapları düzenlemeliyimBelki bir yağmur …
Kategori: Şiir
Şub 23
Gün
Kadın evli parmağında yüzüğü: zamansız aşklardan (Yalnızlığı avlusuna düşmüş utancıhüznün kapı aralığında mı öpüşürdü) Evi yok erkeğin, hiç olmamışKollarında kelepçe: akşam rüzgârından (Alır başımı giderdim kentlerden, şiirlerden) Ömür boyu aşktan mı konuşmuşlarölüm boyu yaşamaktanbahçeli bir evden, çiçeklerdenişe gitmekten aşka dönmektendolu fileler boş yataklarsefertasları – dağların ardındansüper-marketlerden süper sevgilerdendağların ardından seni sevseydim Hiç gün güneş görmemiş …
Şub 23
Şahdamar
Siz hürsünüz; siz şartsız ve kayıtsızsınız Bir balığın, bir siyah, bir kara balığın İncecik kılçığı üzerine yemin edersiniz; (K) harfi üzerine yemin edersiniz. Rakı içen kadınların, çiçek yiyen kızların İyilikleri, günahları ve çeyizleri üzerine yemin edersiniz. İstakozların, kırmızı ve mavi istakozların Bir mavzerlik peygamberlikleri üzerine, Küçük ve büyük, acılı ve acısız Yeminler yeminler yeminler edersiniz. …
Şub 23
O şiir’i yaşarken…
Gece…suyu seyrediyorum…suyu ve yağmuru…gecenin kalbine iniyor her damla…rüzgâr…yağmur…rüzgâr…kadın, adamın hüznüne eşlik ediyorg e c e yağmur yağıyoryağmur yağıyoryağmur yağıyorkalbimde rüzgârbekliyorum… “geride kalan kalbinizse, mutlaka geri dönersiniz.”
Şub 23
Bir gül bahçesine gömün beni öldügüm zaman
Hayat bu sevdiğim,bir varmış bir yokmuş gibisürükleyip götürdü ömrümü iştebazen kırılmış dallarda ince bir sızıbazen ağlayan gözlerde,süzülen bir gözyaşı gibi yalnız kaldımne hayat anladı beni, ne ben hayatı Yağmurlara gömün beni öldügüm zamanayazlar vurmadan yürek kırgını gülüşlerimisavrulmadan dudağımda şiirlerkalbimdeki mor menekşeler kırılmadanrüzgarlara, baharlara, karanfillere gömün benirüyalara, hülyalara gömün gözlerimi yumuncagüneşe sevdalı bir çocuğun hayalinebir söğüt …
Şub 23
Minnet
Minnet Her şey ama her şey için minnettarım sana:Hırsın gizli ızdırapları için,Gözyaşlarının acısı ve öpücüğün zehri için,Düşmanların intikamı, dostların iftirası içinBir çölde erittiğin ruhumun yangını içinHayatta aldanmış olduğum her şey için.Sadece öyle yap ki, bundan sonraSana daha fazla minnet duymayayım. Lermontov
Şub 23
Kaçırılan Fırsatlar
Yavaş yavaş o zehir bütün kana yayılır.Ne çaba, ne de başarısızlıktır insanı yoran.Tortu kalır, tortu kalır ve insanı öldürür.… Ne açık görüşlü olman, ne de sindirimindirYaşamanın gereği sonuçları öğüten.Yavaş yavaş o zehir bütün kana yayılır. Kocamış bir köpeğin kanını akıttılar,Gene de bir ay sürdü şehveti yeni kanın;Tortu kalır, tortu kalır ve insanı öldürür. O Çin …
Şub 23
Sahibini Arayan Şiir
şairane bir tebessüm bıraktım yüzünüze bir hikayeden ibaret değilsiniz artık şiir var peşinizde o benim Bir ayna kadar bensiniz tenim gibi üzerimde eminim üzülürsem ve dolarsa gözlerim bir damla yaş süzülür sizin de yüzünüzde tebessüm bulaşıcıdır şiiriniz emrinizde bir hikaye şiir oldu sayenizde s a y e n i z d e Daha nasıl sevebilirdim …
Şub 23
Annem Yok Artık
Annem yok artık.Beni düşünen kalbi yok.Bitti.Umutsuz olmak istemiyorum.Umutsuzluğun bir çıkar yol olmadığını biliyorum.Annem yok artık,yeryüzü çok gördü onu,Kalabalığın arasında kuş gibi çırpınan varlığınıÇok gördüDalgın yüreğini çok gördüBizim için çarpan,kaygılarla dolu yüreğini.Annem yok artık.Bu kesin.Gelinecek bir yere gitmedi.İşte geldim çocuklar demeyecekNasılsın yavrum demeyecekSobanın yanında oturup uzatmayacak yorgun ayaklarını,Sabah kahvaltılarının masası olmayacak artık,Yine gel demeyecek,Çıkarken ben kapıdan, …