onlara artık yeni insanlar tanımak istemediğimi söylebana inanmıyorlargüneş mi göreyimmiş, iki insan, açılsın mıymış içimbeni alıp pencerenin önüne yerleştiriyorlaronlara bir salon çiçeği olmadığımı söylehasarsız parçalarımın giderek azaldığınıhiç değilse okunaklı bir ölüm için bir tıkhayatla arama bir boşluk bıraktığımı bana inanmıyorlartıpkı inanmadıkları gibi; hem onları hem allahıaynı anda sevebileceğimetıpkı yüzümü arasında kuruttuğum kitaplabütün bu talanların bir …
Kategori: Şiir
Şub 23
Eksilen
Öyle yıpranmış kiBir forması eksik içinden,Sahafa düşmüş bir kitapGibi sararmış üzüntüsünden. Bir ay doğuyor usul usulKaranlığın göğsüne,Dünden bugüne kendiniBiraz daha eksilterek getiren Küsmüş göğüne besbelliGeleceği göremediğindenTaşıyor oysa hüzünlü bitişindeDoğuşunu yeniden Metin Altıok
Şub 23
Aşkta Başarı Yolu
Kimse, sevgi nedir bilmeyen bu toplumdaOkusun öğrensin yazdıklarımı bire birdir öğütlerim…Bak nasıl evirir çevirir küreklerle, yelkenlerleOynak gemiyi gemiciler, öğrenmek gerek bu yollaAraba sürmeyi onu bilenden, sevişmeyi sevenden. Koşumda Automedon, gemi yürütmede Tiphys HaemoniaEşi bulunmaz birer yöneticidir, ben de sevgide,Beni de tek yaratmış Venüs bu yolda.Bir gün gelecek bana da bir Tiphys,Bir Automedon denecek sevişmede..Oldukça dikbaştır …
Şub 23
Bir aşktan geriye suskunluk kalır
dediler: kalbi susmuş bir adamdır bu! terk edin!eli düzgün yüzü güzel bir ölüm getirin ona! Veysi Erdoğan Bari sen susma, yolun kıyısında açan gelincikSustuk biz, kendi içimize gömüldükAhmet Erhan marifet susmaktır demişbir derviş, bilmiyorum kimunutmak olmalı belki Mehmet Solak ya da bir adamın eskisibir adamın eksiği meselahep karanlıkta açması kendinive sürekli suskunluğa düşmesiKenan Çağan Söz …
Şub 23
Uzun Sürdü Hazırlığım
Dostlarım tanımaz beniDüşmanlarım hakkında çok az şey biliyorum.Gerek yokmuş,uzun sürdü hazırlığımBen ve hatırladığım, burdan ayrılalım Ne öncesi ne sonrası bir şeyinAz kaldı, aynı artık ikisiBıraksa yakamı yaşadıklarımNe bellek ne Yesenin dedikleri Bu hayatta ne doğru kiDoğru değil! dediğin yanlış olsunYa bir kötülük çanı ya bir silah sesiDönüp silemiyor insan geçmişi Biri kalkar, ikiyüzlülükleSuçlar mı bilmem …
Şub 23
Sone CXL
Laura’da tatlılık ve acı bulur. Üzülür ama Aşk’ın başka bir meyve vermediğini bilir. Bakarken dingin güneşine hayran hayran gözlerininbilirim, oradadır, benimkileri renkten renge sokanın,ıslatanın, kopar yüreğimden yorgun ruhum uzaklaşır,sığınmak ister koynuna, adına cennet dediği toprağının; acı ve tatlılıkla dolu olduğunu görür bulunduğu yerin,ve dünyadaki herşeyin bir örümcek ağına benzediğini,yakınır bunun için kendi kendisinden ve Aşk’tan: …
Şub 23
Sone CL
Laura’nın tatlı bakışı ve sözleri ona öldürürcesine işkence etmektedir ama onu ayakta tutanlar gene onlardır. Tatlı bakışları eğer o kadının beni öldürüyorsa,ve tatlı sözcükleri bilgece,ve Aşk üzerimde öylesine etkiliyse,bir tek sözcüğü ya da gülümsemesiyle, yandım! N’olacak benim halim, ya benden ötürüya da kötü yazgımdan, uzaklaşırsa o kadınacıma duygusundan, meydan okuyacaktır banao zaman ölümle, beni ona …
Şub 23
Lirik İntermezzo
ÖNDEYİŞ Bir şövalye vardı üzgün, sessiz,Solgun yanakları çukurda;Kapılmış karanlık hülyalaraDolaşırdı sendeler gibi orda burda.Dalgın, hissiz, yavaş, sakarSallana yıkıla yürür gördükçe onu,Gülüşürdü çiçekler, kızlar. Evde karanlık bir köşeye çekilir,Kaçardı çok vakit insanlardan.Özlemli, uzatır kollarını,Fakat tek söz çıkmazdı ağzından.Yalnız gece yarısı oldu muBaşlar bir tuhaf şarkı, ses —Kapısı vurulurdu. Girer sevdiği usulca içeri,Hışırtılı elbisesi dalga köpüklerinden,Terütaze bir …
Şub 23
Christian S.’ye Fresk Soneler
1Benden paso, dalkavuk muyum odunlara,Dışları altın, kum çakıl içleri;Peki demem bir külhanbey elini uzatsa,Adımı lekelemek gizli niyeti. Eğilmem önlerinde o güzel sürtüklerin,Parlarlar edepsiz, ne utanma, arlanma;Koşsunlar kendilerini, ben yokum,Tın tın putlarının zafer arabalarına. Biliyorum telef olur gider meşe.Eğilip bükülerek deredeki kamışsaRüzgârda fırtınada durur eski yerinde. Peki ama ne olur o kamış sonunda?Şansa bak! Ya bir …
Şub 23
Pişmanlık Türküsü
Bay Ulrich, atıyla, yeşil ormanda,Hışırtısı yaprakların tatlı;Dallar arasından görüyor güzelBir kızın kendine baktığını. “Tanıyorum onu!” diyor asilzade,“Tanıyorum bu parlak, bu aydınlık yüzü;Kalabalık ve tenha yerlerde gördüğümOdur hep, üzerimde büyüsü. Ordaki o, dudaklar yeni açmış, tazeİki gonca gül;Ama bazan onlardan haince,Acı sözler dökülür. Bunun için bu ağız, tıpkıHoş bir gül korusudur,Loş fidanlar arasında, ıslık çalanSinsi yılanlar …