1. Evler Yıkan O ailenin oturduğu evin camında bir ilan:“Arsa Fiyatına Satılık Ev.” Çok geçmedenbir başka Burger King ya da Domino’s Pizza olacak burası. Yeni evlenmiş bir çift yaptırmıştı bu evi.Kızları, oğulları orada doğmuş, büyümüşlerdiSonra başka yerlere taşındılar. Çünküaile hayatının özü dağılmaktır sonunda.Ocak sönmeye başlar, yaşlı ana baba ölür,arsa fiyatına satışa çıkarılır ev.Birkaç hafta …
Kategori: Şiir
Şub 23
Menekşe Alanı
Geçmişe doğru bir yükselmeyle elde edilen herhangi bir menekşe alanı, düşlerin kurulduğu ve orada tutsaklandığı bölge; kendini ancak bizim imgelememizde var kılan ve hep orada yinelenen mor şenlik türküsü. Nilgün MarmaraKağıtlar / Everest Yayınları / 2016
Şub 23
kağıt (hamur) anneyse kalem de babadır
Defterler eski elbise dolabında,gündüzleri açık artırmada!Geceyse uzun yollar giyinir ve uyur,Göksüz küçük yıldızımız!Kızları boyladı. (Levh-i Mahfuz)Saklı Kitap Akaşa -akaşik kayıt- dünta belleği. * Eğer kağıt (hamur) anneyse kalem de babadır ve her sözcük içindeki herflerin diziliş bağlantılarıylaavlularda, bahçelerde, kumda oynayan kardeşlerin kendilerine ördükleri zarif ilmeklerdir. Beyaz perde gergin bir çarşafsa (duvar) …
Şub 23
Anlatamıyorum
“Bu şiiri size adayabilseydim şayet Acım bir nebze olsun dinebilirdi” Ağlasam sesimi duyar mısınız,Mısralarımda; Dokunabilir misiniz, Gözyaşlarıma, ellerinizle? Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel, Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu Bu derde düşmeden önce. Bir yer var, biliyorum; Her şeyi söylemek mümkün; Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum; Anlatamıyorum!.. Orhan Veli
Şub 23
Hicret
I Damlara bakan penceresindenLiman görünürdüVe kilise çanlarıDurmadan çalardı, bütün gün.Tren sesi duyulurdu, yatağındanArada birVe geceleri.Bir de kız sevmeye başlamıştıKarşı apartmanda. ** Böyle olduğu haldeBu şehri bırakıpBaşka şehre gitti. II Bu şehri bırakıpBaşka şehre gitti. * Şimdi kavak ağaçları görünüyor,Penceresinden,Kanal boyunca.Gündüzleri yağmur yağıyor;Ay doğuyor geceleriVe pazar kuruluyor, karşı meydanda. * Onunsa daima;-Yol mu, para mı, mektup …
Şub 23
Ateşli Hastalıklar
I Bir ateşli hastalık Orak ucu gibi geçmiş karnına Bilinmez rahmet saatı Birden çıtçıt – çıtçıt – çıt İsyan davulunu o Asmış boynuna Baktı ki bu ölümün ayak sesleri Daraldı mekan Can çekiliyor ayak uçlarından Tırnaklar soğuyor hücreler sahipsiz kalıyor Ve ömründe ilk kez Başlıyor duaya Bilinmez ne zaman birden açılır …
Şub 23
Büyük Hayat
I Kuru dalı ağacın Artık çok yaşlı, beli solgun Ve yok tomurcuklanmak umudu Böyle bakıyor çocuksuz geleceğine Taş dolu ve güneşle kavrulu kuyuya Dikmiş gözlerini yıllardır Bakmakta gibi bir çöllü Oysa o seçilmişlerdendir Bir peygamberdir o Adı ibrahimdir Gür bir ağızdır o Bid şelale başıdır O kupkuru ve iklimsiz görünen Bir hayat …
Şub 23
Benim Şiirlerim
“-Sen kalbsizsin; hani senin gençliğin hayatı?”Aşklarım mı? Bir nefeste solabilen bu şeyler,Bir yanardağ ateşiyle kömür gibi karardı;Şimdi ise yerlerinde bir sıtmalı yel eser. Evet, benim her şi’rimde yılan dişli diken var;Sizler gidin bal verecek yeni açmış gül bulun.Belki benim acı sesim kulakları tırmalar;Sizler gidin, genç kızların türküsüyle şen olun!Varın sizler, onlar ile korularda el eleGezin, …
Şub 23
San’at
Yalnız senin gezdiğin bahçede açmaz çiçek,Bizim diyarımız da binbir baharı saklar!Kolumuzdan tutarak sen istersen bizi çek,İncinir düz caddede dağda gezen ayaklar. Sen kubbesinde ince bir mozayik arar da,Gezersin kırk asırlık bir mabedin içini.Bizi sarsar bir sülüs yazı görsek duvarda,Bize heyecan verir bir parça yeşil çini. Sen raksına dalarken için titrer derinden,Çiçekli bir sahnede bir beyaz …
Şub 23
Endülüs’e Ağıt (Feryadnâme)
Çıkan iner, kalkan düşer, her yükselişin var bir sonuNiçin bunca gurur maldan, mülkten, adtan sandan insanoğlu. Oluşta ne var ki olduğu gibi dursun, hiç değişmesin.Sen de gök gibisin, bir gün masmavi güneşlik, bir gün bulutlu. Bu dünya kime kalmış, yaramış ki kalsın yarasın sana da.Yok hiçbir çizgisinde bu yeryüzünün ölmezlik rengi ve ölmezlik kokusu Zaman …