1. AĞIT Tuhaf şey elbette, artık şu yeryüzünde oturmamak,Unutmak bundan böyle daha yeni edinilmiş alışkıları,İnsanca geleceğin anlamını verememekGüllere, vaatlerle dolu öbür şeylere;O sonsuz korkulu ellerde ne idiysekOnu artık olmamak ve öz adını bileKoyup gitmek bir kırılmış oyuncak gibi.Ne tuhaf, dilekleri dileyememek daha,Bütün olan her ne varsa darmadağın uçuşurGörmek uzayda. Zahmetli şey ölü olmak,Yeni baştan, ağır …
Kategori: Şiir
Şub 23
Edirne
Biz ne zengin haritalarGördük Arda’lı, Tuna’lı Ki o günler bir EdirneVardı döşeli dayalı; Dalları altın yemişliKuşları altın gagalı… Yuvalar vardı, şen şakrak,Ağaçlar vardı yuvalı… Tası ayetli, oyalıSular içerdik şifalı ** Balkan’da dağlar tepelerÖbek öbek, oymak oymak… Dağları aşıp Tuna’daKanad kanad ordu yeymak. Uçmak Tunca’dan Vardar’aVardar’dan Vistül’e kaymak… Sonra, ne acıdır bir günTunca’yı Tuna’ya saymak. ** …
Şub 23
N’apacaksın Tanrı?
N’apacaksın Tanrı, öldüğüm zaman?Ben ki testinim senin, ya kırılırsam?İçkinim, kaçarsa tadım, ya bozulursam?Dokusu kumaşının, giysinim seninKalmaz bir anlamı gidecek olsam. Evsiz barksız demeksin yokluğumda senYoksun kalacaksın içli ve sıcak selamlardanDüşecek yorgun ayağındanKadife terliklerin, ki onlar Ben’imAban da sırtından yitip gidecek. Bakışın ki, dinlenir yanaklarımdaSımsıcak pamuksu yastığındaGelecek ve beni aranacak boşunaVe çaresiz uzanacak günbatımındaYabancı taşların yatağınaN’apacaksın, …
Şub 23
Gene Ben
şimdi yazların o eski doruğundanbir gül açacaktır ıslak denizlerden bu yanabenim ellerimi berberler kesiyorsaçlarımdan önceben hep kavgaya hazırlanan o eski çocuğumşiirimi eskitmedençağlardan gelen bir korkuyu duyarakeşkıya ateşlerini seviyorumbir yalnızlık uykusuz gecelerdeeski şaraplardan bana gelendağlardan ovalara inen bir ırmak gibihangi güneş bu kendini öldürenne kadar çok yeniledim kendimikaç kez yorgundum kentler kadarbir sevgi diyorum bir sevgigözlerin …
Şub 23
Ateş Yakana Kılavuz
1. En son, en kalın odunu yakarsın. 2. Deniz’in taşıdıklarını da kesip kesip yakmıştın,o birzamanların şimdi uzakta kalmış ocağında —ne kalır ki, geriye?… 3. Ateşinin dumanını da biriktirirsin—— 4. Herşeyden önce unutmaman gereken,ateşinin hiçbirzaman tek bir düzeyde yanmadığıdır :ateşin, ya harlanma içinde ya da sönme içindedir —ya yükseliş, ya iniş… 5. Ateş, yanmakta olan odunlarla …
Şub 23
Yolculuk
Maxime Du Camp’a I Kendini resimlere, haritalara vermişÇocuğa evren doyma bilmezliği kadardır.Lamba ışıklarında, ah! Yeryüzü ne geniş!Anılarında gözünde yeryüzü nasıl dardır! Açılırız bir sabah, beynimiz alev dolu,Kabarıp hınçlar, acı isteklerle ruhumuz,Yola düşeriz, uyup çalkantılara, sonluDenizlerde sallanır duru sonsuzluğumuz: Kimi, rezil bir …
Şub 23
Kendin olmayı yeniden öğrenmen gerek
27. Bir tedirginlik, huzursuzluk doğacak içinde, onun ile yanyana, yüzyüze olunca — o denli yabancı düşmüş olacaksın ki yaşamının kendi, sahici anlamına, aykırılık duyacaksın ondan — ancak o zaman anlayacaksın, nasıl tam da senin kendi anlamın —ta kendin— olduğunu onun : o yıllar boyunca kendine ne denli aykırılaştığını—— ama, o da hemen duyacak, duyumsayacak …
Şub 23
Yeniden güçlü -yapabilir- olmak
Yeniden güçlü -yapabilir- olmak:- Bunun için nasıl da tersine çevirmen gerek yaşamyönelimlerini – sen tamamiyle boşvermeye kararvermişken geldi o: bütün yönelimini değiştirmek için –nasıl da zor bu; ama, nasıl da güzel, yeniden canlanmak –yaşamının toz tutmuş hayallerini silkeleyip bahar güneşineçıkarmak – – kendine yeniden bir yeni yıldız seçip,gökyüzü haritanı yeniden çıkarmağa girişmek… Çıkmak ve …
Şub 23
O
Bir hasta kadın, Dicle’nin üstünde her akşamBir hasta çocuk gezdirerek, çöllere gül-fâmSisler uzanırken o senin doğmanı bekler. Yorgun gibi mühmel duran asude ufuklarTitrer, silinir… Dâmen-i şeb her şeyi saklar,İklim-i hayalâta bakan bir nazar-ı dûrHüzniyle doğar necm-i sema sâkit ü mahmur;Bir mâilik üstünde yanar gizli ziyalarLeylin bütün ezhârı semalarda açarlar,Leylin bütün ezhârı, bütün ruh-ı ziyası;Bir nefha-yı …
Şub 23
Hani
8. Gelecekti ama o sana işte:- Senin zorunlu anlamın – zor anlaman; ama , işte, öyle! Geldi de – kuşkun olamaz artık. Şimdi onu barındırmayı, ona barınak, sığınak olmayıöğrenmelisin – bütün ‘bildiklerini sandıkların’ı bir yanabırakıp, bir kenara atıp, onlardan kurtulup— 9. Bütün benliğinle yöneldiğindi çünkü o : kendini tamolarak içine koymak istediğin tamlık …