Eğer beni unutmak istiyorsanBir şeyi bilmeni istiyorum. Bu nasıl biliyor musun..bir güz akşamı kızıl halelerlepenceremde duranaya baktığımda…Yanmakta olan kütüğünverdiği ateşinsımsıcak küllerinedokunduğumda,sanki varolan her şeykokular,ışık,metalleryüzen küçük kayıklar gibiher şey taşıyor beni sanasenin beni bekleyen ada’na. Şimdi ne olacakeğer sen yavaş yavaş beni sevmeyi unutursanben de seni sevmeyi unutacağım yavaş yavaş Eğer senhemen beni unutursanbeni aramazsanben de …
Kategori: Şiir
Şub 23
Hayat Güzel
Nehir boyunca yürüdümÖylece bir sıraya oturdumDüşünmeye çalıştım ama olmadıSuya atladım ve battım! Bir kez battım çıktım,bağırdımBir daha çıktım, haykırdımSu çok soğuk olmasaydıSuya dalacak ve ölecektim. Fakat su çok soğuktu. Çok soğuktu. Sonra asansöre bindimYerden onaltı kat yukarı çıktımSevgilimi düşündümVe aşağıya atlamayı düşündüm. Orda durdum ve bağırdımOrada durdum ve ağladımO kadar yüksek olmasaydıOradan atlamış ve ölmüş …
Şub 23
Rüya İçinde Rüya
Bu öpücük senin alnına konduAyrılıyoruz şimdiBazı şeyleri söylememe izin ver..Sen hatalı değilsin..SanıyorumGünlerim hep hayal içinde geçti.Yine de eğer umut bitmişseBir gün veya bir gecedeGelecekte ve hiçlikteBu yüzden mi her şey biter?Gördüğümüz yada göreceğimizRüya içinde bir rüyaya döner.. Kıyıda dalgaların gürültüsü içindeAyakta duruyorumParmaklarımın arasındaAltın kum tanelerini tutuyorumAzar azar kayıp gidiyorlarParmaklarımın arasındanderinlere…Ağlıyorum, gözyaşlarım dökülüyor!Tanrım, onları daha sıkıTutamaz …
Şub 23
Yorgun Sevi
Susarak, iki komşu gibi güne değerekAsıl söyleneceklerin üstünden aşarak Sevdiğim Ayrı ayrı uzakta, yanyana. Birbirimizi derinden gözlediğimiz yazlarda Ve üstün körü baktığımız kentlerde, Güllerin güllerimiz, Hüzünlerimse hüzünlerimiz değil. Bir deli kuzgun gibiyim, yaşlı teleğimle Göğü siliyorum duraksamadan, Yorgunluktan değil, öyle sanıyorum Yalnızlıktandır, Hızla dökülüyor tüyüm teleğim. Orda öyle aramızda soluyor işte, Ayrı ayrı uzakta, yan …
Şub 23
Cam ile Taş
Gözlerinle dilin arasına gerili uçurumu seviyorum.Kekeme özgürlüğünü seviyorum.Susuşundaki hıncı seviyorum.Kalbinde ürperen kışı seviyorum.Ellerindeki bilge zamanıdenizi yağmurdan korumaya çalışançocukluğunu seviyorum.Alnın masamızda dört mevsime ufukdudaklarında titreyen zamanı seviyorum.Yürüyorsun ya kalabalıkdönüp bir daha bakıyor kendineboyunda çiçeklenen yedi rengi seviyorum. Her damlası ayrı bir hayat, ne bilsin yüzüne düşmeyengözlerindeki yaşı seviyorum. Beni uzaklaştırmaya çalışırken aklından geçenleri seviyorum. Kalbinden gövdene …
Şub 23
Uzak Haziran
iki dudak arası bir zamangöz göze geldikse geçerken mayısla haziran arasındayağmurlu bir saçak altındanaşktı uçup giden üstümüzdenaşktı değip geçen yanımızdan uyanıp kış uykularındanşubatla mart arasındaeylülle ekim arasındayaz sularından kıyıya çıkaniki adım arası bir zamangöz göze geldikse geçerkengünlük güneşlik bir kaldırımdanaşktı uçup giden üstümüzdenaşktı değip giden yanımızdan aşktı görmedik bilmediksekimbilir hangi eylül bir dahahangi uzak haziran …
Şub 23
Söylesem Söyleyebilsem Ah Derdimi
söylesem ah söyleyebilsem derdimimehtap bir gecede açabilsem sana kalbimigöreceksin seninle doludesem, diyebilsem ki seviyorum seniçılgınca aşığım sanaama demem, diyememçünkü aramızda dağlar, denizlerve benim o kahrolası gururum varbu böyle sürüp gideceksen, seni sevdiğimi bilmeyecek, öğrenmeyeceksinben her gece yıldızlara seni sevdiğimi söyleyeceğimsana asla…çünkü aramızda dağlar denizlerve benim o kahrolası gururum var Lermontov
Şub 23
Penceredeyim
dar zamanların var senin! okunmamış mektupların, mesajların… veremediğin selamın sabahın var kendine sakladığın…. ve bana getiremediğin yazların var: kırmızı haziranında dal dal kiraz!.. temmuzunda namluya yatan ekin!… altından kaçırdığın bıldırcınlarla bana geldi ellerin!..(biraz buğday, biraz sevgi!..) hani nerede gecemi delen gözlerin!… kendimden bilirim gidilmemiş hasretlerin var senin! taşlı, uzak yolların …(en incesinin dönemecindeyim) ot dolu …
Şub 23
İnsanlardan Öte
Neden oturuyormuşum yeşil dağdabunu soruyorsunSusup gülümsüyorumhiçbir şeyUmurumda değil çünküDereye düşen şeftali çiçeğiNasıl süzülüp giderse bilinmezliğeAyrı bir dünyam var benim deinsanlardan öte Li Po
Şub 23
Akşam Kuşatması
Birlikte bir kıyıyı kuşattıkBütün tarihçiler eski kuşatmalarıEvlerinde bir bir yanlış yazarkenGemilerimizi saldık serin sularaOnun gemileri benim gemilerimdenSanki biraz daha tedirgindi O tedirginlik bittiGözlerine dalıp gittimDalgalara sedef kakmalarınıYayarken ufkun pembeliğiAçıkça seni seviyorum dedimBen de seni seviyorum demedi Kendini bilmez bir kargaOh olsun diye bütün kargalaraYakalanıp mısırdan getirilmişÜstünde keklik giysileriAyıpladı kendine göre biziNe işiniz var dediBu saatte …