Kategori: Şiir

Âh!

Her aşkın öldüğünde gittiği yer aynı değil.aynı değil kalbin kaldırdığı hasat, uğradığı zarar Ben çıkamazken yüzüne kan oturmuş akşamlardan dışarıserde bu heves, bu ümit, bu hummaaşk adaşım olana kadarbendeki bu kalp imkânı! Biliyorum aynı şafağı sökmüyor gecelerimizbu aşk benimle benim aramda artıkgerisi yas tutan kelimelerin âhı! Murathan Mungan

Öldürdüğümüz Aşklar İçin

                                                             Ziya Yağtu’ya Bir akşam yemeğindeŞerefe! niyetine söylenmişFransızca bir sözün yanlış çevirisi:“Öldürdüğümüz aşklar için!”İstemediği kadar çok şeyi birden tanımlayarakBir zemberek gibi boşalırİçinde yaşanan ham gerçekliğeBirbirimizden kaçırdığımız …

Devamını oku

Sevgilim

Sevgilim,yetimim benim, aylar nasıl geçiyor zaman hiç geçmezken kapılar kapalı, dünya buzlu camuyuşmuş gözlerimin önündehayat akıp gidiyor hiç kımıldamadan ikimizin yerine dinliyorumsevdiğin şarkılarısiyah tişörtünü giyiyorum yatarkengömleklerini, kazaklarını, kokunusenin rüyalarını görüyorum ölür gibi uyurkengün boyu elimde kahve fincanı kapıyı açmıyorumtelefonlara çıkmıyorumbaşını bekliyorum geleceği olmayan hatıraların Sevgilim,yetimim benim,nasıl da kayıtsız gülüyorsun hayataöldüğünden haberi yok fotoğraflarının Murathan Mungan

Heinrich Von Kleist

Tomurcukların daha duyulur duyulmazbahçenin kuytusunda çıtırdayan sesi,puhununki yükseliyor; herkesbir yurtsama içinde. Kesiliyor söyleşi,tıkırtısı çay fincanlarının.                                                Oradaanlıyorsun, eğildiğinde penceredengöz göze gelebilmek için kuşla: GeceninOğlusun. Bu sana sunulan andaç:Çocukluğunu değil yalnızca Gölünüstünde yanıp sönen …

Devamını oku

Uçma Özlemi

Uzun süredir kendimden, Allah’tan ve insanlardan uzağımBütün bunlara rağmen sabırsızlık içinde sabırlıyım Ağaçların dalları arasında sıkışmış, bir geyik gibiGururumun kıvrımlı dallarının uçları Her yanda şaşkın ve avare senin arzundaNilüfer gibi fersiz bir sarmaşık nurum Ola ki bir yapraklık gölge düşer ayağının dibineBir gün bir zamanlar benim geçişimle Tek renklilik yüzünden bir oldu gecem, gündüzümBahtım gibi …

Devamını oku

Mersiye

Tıfl-ı nâzeninim unutmam seniAylar günler değil geçse de yıllarTelh-kâm eyledi firâkın beniÇıkar mı hatırdan o tatlı diller Kıyılamaz iken öpmeğe teninŞimdi ne hâldedir nâzik bedeninAndıkça gülşende gönce-deheninYansın âhım ile kül olsun güller. Tegüyyürler gelip cism-i semîneDöküldü mü siyâh ebrû cebîneSırma saçlar yayıldı mı zemîneDağıldı mı kokladığım sümbüller? Feleğin kînesi yerin buldu muGül yanağın, reng-i rûyun …

Devamını oku

Bir Kış Gecesi

Pencereye yağan karla bezeniyor,Uzun uzun çalıyor akşam duası çanı,Evin donanımı dört dörtlüktürSofra hazırdır birçok kişiyi ağırlamaya. Avare dolaşanlar, birkaçın üstünde sayıları,Karanlık yollarda varırlar kapıya.Altın çiçekler açan lütuf ağacıYeryüzünün serin çiğini soğuyarak. Avare sessizce atar adımını içeri;Acı eşiği taşa döndürmüş.Durur masasının üstünde ekmek ve şarapDuru bir parlaklık içinde. Georg Trakl

Güzellik Geride Kaldı

Benim yüzüm, yüzünden baştan başa hüzündür.İkisinden birisi ikimizden biridir Görmeli’dir, eskidir, yaşamış’a dönmüştürYarışa çıktıkları güzelliği geçmiştir. Ağladığını bilir bilmediği şeylereGüldüğünü unutmuş, hiç görmemiş gibidir. Taşınmayan ne varsa bir yerden öbür yereSeve seve taşımış, sırtına yüklemiştir. Parayla ölçülmeyen sevgi saygı borcunuNe aldıysa ve kimden aldıysa ödemiştir. Verdiğini unutmuş onun ne olduğunuNe verdiyse ve kime verdiyse yok …

Devamını oku

Aşkın Başlangıcı

Ey gülümseyiş, ilk gülümseyiş, bizim gülümseyişimiz,İnsan nasıl da o: ıhlamurların kokusunu soluyuş,park sessizliğini dinleyiş, birden, birbirimizdeyken,yukarlara bakış ve şaşkınlık, gülümseyinceye dek biz. O gülümseyişte anımsanması vardıbir tavşanın, karşıki çimendeoynayan. O gülümseyişin çocukluğuböyleydi. Daha ağırbaşlı bir etki bıraktı ondasonradan gördüğümüz kuğunun devinmesi:durgun havuzu bölüyordu kuğu, sessiz akşamıikiye bölercesine. Ve saf, açık göğe çizilmiş,gelecek gecelerle kaynaşan ağaçların …

Devamını oku

Duino Ağıtları – Rainer Maria Rilke

1. AĞIT Tuhaf şey elbette, artık şu yeryüzünde oturmamak,Unutmak bundan böyle daha yeni edinilmiş alışkıları,İnsanca geleceğin anlamını verememekGüllere, vaatlerle dolu öbür şeylere;O sonsuz korkulu ellerde ne idiysekOnu artık olmamak ve öz adını bileKoyup gitmek bir kırılmış oyuncak gibi.Ne tuhaf, dilekleri dileyememek daha,Bütün olan her ne varsa darmadağın uçuşurGörmek uzayda. Zahmetli şey ölü olmak,Yeni baştan, ağır …

Devamını oku